500 Bin Nüfusun Kanalizasyonu Baraja Karışıyor

Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında inşa edilen ve ülkenin en büyük, dünyada ise 6`ncı sırada yer alan Atatürk Barajı`na günde 500 bin nüfusun kanalizasyon suyu karışıyor.

GÜNCEL 18.12.2015 08:38:15 1511 0
500 Bin Nüfusun Kanalizasyonu Baraja Karışıyor
2002 yılından buyana Şanlıurfa’da su kirliliği ve su kaynaklarının korunmasına yönelik çalışmaları olan Harran Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Uyanık, Atatürk Barajının kirlik anlamında çok ciddi risk altında olduğunu söyledi. Devletin Atatürk Barajında kirliliği önlemek için önce Keban, Karakaya Barajını daha sonra Atatürk Barajını yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Sinan Uyanık,  Atatürk Barajına daha temiz suyu alabilmek için önce bu barajların yapıldığını dile getirdi.
BARAJIN SUYUNDAN TÜRKİYENİN TİCARET HACMİNİN İKİ KATI KADAR GELİR ELDE EDEBİLİRİZ
Atatürk Barajının suyunu içme suyu olarak şişelenip satıldığı taktirde ülke ekonomisine katkısını verdiği çarpıcı bir örnekle değerlendiren Prof. Dr. Sinan Uyanık "Bir saniyede 300 ton su Atatürk Barajına geliyor. Bununda günlük miktarı 25 milyon metreküptür. Bu suyu paketleyip 50 kuruştan satacak olursak günde 4 milyar dolar para kazanabilirsiniz. Bunu yıla çevirecek olursak yaklaşık 1 trilyon 500 milyar dolar gibi geliri biz Atatürk Barajının suyunu paketleyip sattığımızda elde edebiliriz. Bunu da Türkiye'nin ticaret hacmiyle kıyaslarsak ülkemizin ticaret hacmi yıllık 799 milyar dolar civarında. Türkiye’nin ticaret hacminin iki katı buca escort şişelenmiş su olarak satarak gelir elde etmiş oluruz. Tabi bu gerçek hayatta mümkün değil. Suyumuzun ne buca escort kıymetli olduğunu anlatmak için böyle bir örnek vermiş oldum" dedi.
ATATÜRK BARAJI FOSAPTİK TARZDA KULLANILIYOR
Atatürk Barajındaki su kalitesinin korunması anlamında TUBİTAK ile bu güne buca escort çok önemli çalışmalar da yürüten Harran Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Uyanık, bu buca escort önemli olan Atatürk Barajının Adıyaman ile Şanlıurfa arasında fosseptik tarzında kullanıldığını vurguladı. Harran Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Uyanık, Atatürk Barajındaki kirlikle ilgili SANLIURFA.COM ‘a çarpıcı açıklamalarda bulundu. Atatürk Barajındaki kirliğin alsancak escortlerini ve çözüm önerilerini de açıklayan Harran Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Uyanık bu konuda yaptıkları araştırmalarda şunları aktardı; "Atatürk Barajı çok ciddi riskler altında. Çünkü Atatürk Barajına Şanlıurfa, Adıyaman ve hatta Elazığ ile Diyarbakır’ın bazı ilçelerindeki yerleşim yerlerinin kanalizasyonları karışmakta. Adıyaman ve Adıyaman’a bağlı olan Kahta, Çelikhan gibi ilçelerin tüm atık suları Adıyaman merkezle birlikte arıtılmadan Atatürk Barajına bırakılmaktadır. Atatürk Barajı Adıyaman ile Şanlıurfa arasında fosseptik tarzında kullanılıyor. Adıyaman ilçelerinin ve köylerinin ve Şanlıurfa’nın Siverek, Bozova, Hilvan ilçelerinin ve buna bağlı köylerinin atık sularının hepsi arıtılmadan şu an Atatürk Barajına verilmekte. Diyarbakır’ın da Çermik ve Çüngüş, Elazığ’ın da Maden ilçesinin atık suları Atatürk Barajına akıyor. Bir ilin yani Adıyaman, 10 ilçe ve 192 köyün bunların tümünün atık suyu arıtılmadan Atatürk Barajına verilmekte. Yalnızca bununla da kalınmıyor. Adıyaman’daki tüm endüstriyel atık suları, Adıyaman’ın Katı Atık Depolama Tesisinin sızıntı suları, bunların içerisinde radyo aktif atıkların olacağı çok tehlikeli atıklar da maalesef Atatürk Barajına veriliyor. Zaman zaman Bozova bölgesinde petrol boru hatlarının patlamasıyla petrol kirliliği baraja akmakta. Petrol kirliliğinin temizlenmesi çok zor. İşte bunlar bizim içme suyu olarak kullandığımız Atatürk Barajına karışmakta. Dolayısıyla bütün bu risklerden Atatürk Barajını korumamız gerekiyor.
GÜNDE 500 BİN NÜFUSUN KANALİZASYON SUYU BARAJA KARIŞIYOR
Şuanda 450 ile 500 bin nüfusun atık suyu Atatürk barajına karışıyor. Bu da günde 120 bin metreküp atık suya tekamül etmekte. Ama Fırat Nehri de Atatürk Barajına günde 25 milyon metre küp temiz su getiriyor.25 Milyon Metreküp temiz suyla kıyaslandığında 120 bin metre küp atık su küçük bir rakam olduğu için barajın özümseme kapasitesi yani tabiatın çarklarının kendi içerisinde dönmesi neticesinde bu kirlilik kısmen özümsendiği görülüyor ancak bazı kirlilikler var ki biyolik olarak bozuşmuyor. Zamanla biriken ve bu birikme neticesinde hem su ürünlerine hem de su tabanındaki sediment de belli bir düzeye denizli escortkten sonra kontrol edilemez bir noktaya gelineceğinden büyük bir risk içeren kirlilikler de var. Bunlar da Atatürk Barajında bulunmakta.
BARAJA KANSOREJEN ATIKLAR DA KARIŞIYOR
Bu arada Atatürk Barajı havzası etrafındaki yapılan tüm tarımsal faaliyette fazla ürün almak için gübreler bitki koruma ilaçları pestisitler kullanılmakta. Tabi kullanılan gübreler pestisitler yağmur sularıyla birlikte fazla sulama neticesindeki sulama sularının drenaj sularının baraj sularına geri dönmesiyle birlikte kalan bu pestisitler ki bu kanserojendir ve baraj gölüne ulaşmakta. Yağmur sularının yüzeyde akışıyla baraja ulaşıyor. Dolayısıyla tüm bu kirlilikler aslında biz Şanlıurfa’daki halk için tehlike saçıyor. Çünkü Şanlıurfa’nın içme suyu Atatürk Barajından sağlanıyor. Şanlıurfa’nın içme suyu arıtma tesisinde bazı kirlilikler giderilmekte. Mesela bulanıklık gibi ve içerisindeki mikrobiyolojik kirlikler gibi. Ancak pestisit kalıntıları ve endüstriyel atıklardan gelen bazı mikro kirleticiler bunlar kanserojen olabilir, endokrim bozucu olabilir. Bu tür kirleticiler arıtılmadan halkın kullanımına sunulmakta. Dolayısıyla bu da Şanlıurfa için ciddi bir risk oluşturmakta.
ATATÜRK BARAJI İÇİN 2023 VİZYONU YAPILDI MI?
2011 yılında Atatürk Baraj Gölüne ait bir özel hüküm belirlemesi yapıldı. Denildi ki Atatürk Baraj Gölü gövdesinde içerisinde bazı faaliyetlerin yapılmaması için sınırlamalar getirildi. Koruma alanları belirlendi. Atatürk Barajı çevresinde olan ve nüfusu 81 kişi olan yerlerde dahi atık su arıtma tesisinin yapılması zorunluluğu getirildi.2011 yılında Atatürk Barajında alınması gereken önlemler uygulanmış olsa belki değil 2023 yılı 2071 yılı hedefleri bile tutturulabilir. Ancak bu özel hükümler uygulanmamakta. Sıkıntı burada kaynaklanıyor. Atatürk Barajı için belirlenen bu özel hükümler uygulanması gerekiyor ve bahsettiğim yerlerde atık su arıtma tesisleri yapılması gerekiyor.
SU KAYNAKLARINI KORUMAK İÇİN HAVZA İDARELERİ KURULUYOR
Şuanda Orman ve Su İşleri Bakanlığı Türkiye’deki su kaynaklarının korunması için Avrupa Birliğine giriş Müktesebatına uyum kapsamında Su Çerçeve Direktifi denilen bir direktifi uygulamak üzere çalışmalar yürütmekte. Su Çerçeve Direktifine göre Türkiye’deki tüm su kaynakları havzalara bölünmüş durumda. Şuana buca escort 25 tane havza oluşturuldu. Yani su toplama alanları. Fırat ile Dicle’yi de bir havza olarak değerlendirdiler. Bu havzanın yönetilmesi için hem suyun miktarının hem de suyun kalitesinin korunması için Havza İdareleri adı altında yeni yapılanmanın ortaya çıkması bekleniyor. Önümüzdeki yıllarda bütün su kaynakları bu Havza İdareleri Teşkilatı tarafından yönetilecek. Bu Havza İdareleri içerisinde hem yerel yönetimler hem DSİ’den hem merkezi hükümetten hem de üniversiteden paydaşların olacağı bir teşkilat denizli escort. Havza Kaynakları İdaresinin de iyi yönetilmesiyle tüm su kaynakları sadece Atatürk Barajı değil tüm su kaynakları korunmuş denizli escort. Tabi Atatürk Barajının 100 metreye yakın olan kıyılarının çevresinin ağaçlandırılması da çok çok önemli. Çünkü bu ağaçlandırma çalışmaları suyun kirlenmesinin önüne de geçecektir. Baraj etrafında tarımın yasaklanmasından ziyade iyi tarım uygulamalarına geçilmelidir. Bu uygulamayla da kullanılacak tarımsal ilaçlara dikkat edilmiş olur.”
 
Kaynak.Sanlıurfa.com