Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Milli gelirimiz, ilk kez 1 trilyon 119 milyar dolara ulaştı"

FATMA ELİF BEYHAN - 03.03.2024 - HİBYA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Marmaris Sivil Toplum Kuruluşları Buluşmasında konuştu.

GÜNCEL 3.03.2024 19:26:04 74 0
Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Sizleri en kalbi duygularımla hürmetle muhabbetle selamlıyorum. Muğla’mızın kıymetli kanaat önderleri, gönüllü kuruluşlarımızın temsilcileri ve iş dünyamızın seçkin üyeleri ile bir araya gelmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum.

31 Mart Mahalli İdareler seçimleri arifesinde diğer programlarımızın yanı sıra il mitinglerimize devam ediyoruz. Dün ve önceki gün Antalya’daydık.  Bugün de Muğlalı vatandaşlarımızın misafiriydik. Bizi bir kere daha bağrına basan Muğlalı kardeşlerime teşekkür ediyorum.

İl ziyaretlerimizi vatandaşlarımızla buluşmanın yanında iş dünyamızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın nabzını tutma vesilesi olarak da görüyoruz.

Türkiye’yi yatırım istihdam üretim ihracat ve cari fazlar yoluyla büyütme stratejimizi kararlılıkla uyguluyoruz. Geçen sene yaşadığımız deprem felaketine ve bölgemizde patlak veren çatışmalar rağmen hamt olsun hedeflerimizden kopmadık.

Turizmde 2023 yılını rekor ziyaretçi sayısı ve geliri ile kapattık. Bu sene hedefimiz 60 milyon turist sayısı ve 60 milyar dolar turizm geliri. İhracatta yakaladığımız ivme hız kesmeden devam ediyor. Geçen yıl 256 milyar dolarla tarihimizin en yüksek ihracat rakamına ulaşmıştık. Ocak ve şubat ihracat rakamlarınız da oldukça iyi geldi.

Şubat ayında ihracatımız bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 13,6 artarak 21 milyar doları aştı. Şubat ayında 12 aylık ihracat ise yüzde 1,6 artışla 259 milyar doları buldu. Büyüme tarafında da olumlu tablo devam ediyor. Geçtiğimiz sene yüzde 4,5 büyüme oranı ile Avrupa Birliği ülkeleri içinde ilk sırada yer aldık.

Milli gelirimiz 1 trilyon dolar sınırını geçerek tarihimizde ilk kez 1 trilyon 119 milyar dolara ulaştı. Böylece çok kritik bir eşiği daha aşmayı başardık.

Enflasyon ve hayat pahalılığı meselesi tüm dünya gibi bizim de başımızı ağrıtan en önemli husustur. Covid 19 salgınıyla başlayan bölgesel çatışmaların olumsuz etkileri ile derinleşen enflasyon hususunda vatandaşlarımızın karşılaştığı sıkıntıların hepsinin farkındayız. Dış dinamikler ve genel ekonomik gelişmelerle birlikte fırsatçılıktan ve tamahkarlıktan da kaynaklanan bu sorunu mutlaka çözeceğiz.

Piyasa gerçeklerinden kopuk bir şekilde fahiş fiyat artırarak insanımızın lokmasına göz dikenlerle mücadelemiz sürecektir. Fiyat istikrarı ve anti enflasyonist yaklaşımdan taviz vermeden büyüme odaklı ekonomi programımız doğrultusunda gerekli adımları atıyoruz ve atacağız.

Türkiye olarak son yıllarda elde ettiğimiz kazanımların arka planında siyasi istikrar ve güven ortamının korunması vardır. Geride bıraktığımız 21 yıl içerisinde terör saldırılarından darbe girişimine sokak olaylarından tabii afetlere kadar pek çok sıkıntı yaşadık. Birileri bizim daha önceki dönemlerde ülkeyi yönetenlerin başına geldiği gibi tökezleyeceğimizi hedeflerimizden vazgeçeceğimizi statükoya teslim olacağımızı düşündü ama biz tüm bu zorlukların üstesinde alnımızın akıyla gelmeyi başardık.

Ortak değer ve prensipler yerine şahsi çıkarları üzerinde ittifak yapanlar esen ilk rüzgarda darmadağın oldular. Dün bizim kendileri ile ilgili olarak dile getirdiğimiz eleştirilerin çok daha fazlasını bugün eski ittifak ortaklarına bizzat kendileri söylüyor. Ne diyeyim milletimizin verilmiş sadakası varmış.

Milletimiz 14-28 Mayıs’taki tercihi ile Türkiye’nin çok ağır bedeller ödeyerek elde ettiği kazanımlara sahip çıkmıştır. Ülkemiz altın değerinde bir beş yıl daha kazanmıştır. Bunu en iyi en doğru şekilde değerlendirmemiz gerekiyor.

Kentsel dönüşüm projeleri ve şehircilik altyapımızın yenilenmesi başta olmak üzere ülkemizin afetlere karşı hazırlıklarını süratle tamamlamak istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıklar olarak biz ülkemizi bir an önce depreme hazırlayalım derken yerel yönetimler aksi istikamette çaba gösterirse kaybeden şehirlerimiz ve vatandaşlarımız oluyor.

Muğla’da, İzmir’de, Hatay’da yıllardır Ankara ve İstanbul’da son 5 senedir bu acı gerçekle maalesef yüzleşiyoruz. Öyle ki bu şehirlerimizde işlerin daha fazla kötüye gitmemesi için biz sorumluluk üstlendik. Normalde belediyelerin görevi olan hizmet yatırım ve eserleri de çoğu zaman bakanlıklar vasıtasıyla biz yaptık yapıyoruz."

Hibya Haber Ajansı