DİSK-AR: 5 milyon 430 bin kişi işsiz

TÜİK işsizlik raporunu değerlendiren DİSK-AR, gerçek işsizlik oranının yüzde 17, işsiz sayısının de 5 milyon 430 bin olduğunu açıkladı.

YAŞAM 18.11.2014 09:11:45 1658 0
DİSK-AR: 5 milyon 430 bin kişi işsiz
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Hanehalkı İşgücü Anketi Ağustos 2014 dönem sonuçlarını değerlendirdi. DİSK-AR’dan yapılan açıklamaya göre; Türkiye ekonomisi büyüme oranlarındaki düşüş işsizlik verilerine yansımaya devam etti. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla oranlarının kriz yılı olan 2009 hariç tutulursa son 12 yılın en kötü performansını sergilediğini belirten DİSK-AR, yaşananların işsizlik verilerini iki haneli rakamlara taşıdığını belirtti. TÜİK verilerine göre resmi işsizlik oranının yüzde 10,1, resmi işsiz sayısının da 2 milyon 944 bine yükseldiğine dikkat çeken DİSK-AR, “Bu veri krizin en ağır şekilde yaşandığı 2009 yılının aynı dönemi için 3 milyon 87 bindi. İşsiz sayısı bu verilere göre kriz dönemindeki yüksek rakamlara neredeyse yetişti” diye belirtti. DİSK-AR, TÜİK araştırmalarını, umudu olmadığı için ya da diğer alsancak escortlerle son 4 haftadır iş arama kanallarını kullanmayan ve işe başlamaya hazır olan kişilerin işsiz olarak değerlendirilmemesi alsancak escortiyle eleştirdi. Bu kesimlerin de eklenmesiyle gerçek işsizlik oranının yüzde 17,1, işsiz sayısının da 5 milyon 430 bin kişi olarak gerçekleştiğini açıkladı. DİSK-AR, işsizler ve çaresizler olarak tarif edilen, daha fazla çalışmak istediği halde düzgün işler bulamadığı için çaresiz kısa süreli işler yapanlar, eksik ve yetersiz istihdam edilenlerin de dahil edilmesiyle toplam işsiz sayısının 6 milyon 450 bin kişiye ulaştığını kaydetti. Bu kesimlerin istihdam içindeki payının ise yüzde 20,3 olduğunu kaydetti.

Kadınlar da işsizlik daha fazla

Kadınlar arasındaki işsizlik oranlarını da değerlendiren DİSK-AR, “Kadınlar için işsizlik gerçeği daha ağır bir biçimde yaşandı. Resmi işsizlik oranı yüzde 12,7 olan kadınlar için geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 25,46 seviyesinde gerçekleşti.” diye belirtti. Kadınların resmi işsizlerin yüzde 38’sini oluşturduğuna değinenDİSK-AR, “işsizlik kapsamı dışında tutulan umutsuz ve diğer işsizlerin yüzde 62’si kadınlar oldu. İşsizlik oranındaki artış kadınlarda daha fazla gerçekleşti. Lise ve üzeri eğitim düzeyine sahip kadınlardaki resmi işsizlik oranı yüzde 19,2 iken erkeklerde yüzde 8,8 seviyesinde kaldı” ifadelerini kullandı. DİSK Araştırma Enstitüsü verilerine göre; yüksek öğretim mezunları arasında işsiz sayısı Şubat 2014’ten bu yana 255 bin kişi artarak 743 bine ulaştı. Yükseköğretim mezunu kadınlar yeni işsizlerin yüzde 60’ını oluşturdu.

Gençlerde de arttı

15-24 yaş arasındaki geniş tanımlı genç işsizlik oranları, TÜİK’in yüzde 19,2 olarak açıkladığı rakamın aksine, 9 puan daha fazla gerçekleşti ve yüzde 28 seviyesine yükseldi. DİSK-AR raporuna göre; inşaat ve sanayi işkollarında mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam verileri, inşaatta şubat döneminin 162 bin, sanayide ise mart döneminin 116 bin kişi gerisinde yer aldı. TÜİK’in Şubat 2014’den bu yana kullandığı hesaplama yöntemiyle kapsam daralttığını kaydeden DİSK-AR, TÜİK’in önceki uygulamada iş arama kanallarını son üç ayı içerisinde kullananları hesapladığını, şu an ise son 4 haftayı baz aldığını belirtti. DİSK-AR yeni uygulamayla 1,5-2 ay önce iş başvurusu yapmış kişilerin işsiz kategorisine alınmadığına dikkat çekti. DİSK-AR, TÜİK tarafından işin sürekliliğiyle ilgili verilerin açıklamamasının da geçici çalışan sayısında değişkenlik yarattığını kaydetti.

İşsizlik tehlike sinyalleri veriyor

DİSK-AR raporunun sonuç bölümünde şu değerlendirme yapıldı: “TÜİK Hanehalkı İşgücü Anketi Ağustos 2014 dönemi verilerine göre işsizlik hem görünen hem görünmeyen boyutlarıyla tehlike sinyalleri veriyor. Bu tehlike sinyalleri en çok da eğitimli ve özellikle eğitimli kadın işgücü üzerinde etkisini gösteriyor. Gelecek dönem açısından eğitimli işgücünün ve kadınların istihdamda yaşadığı problemlerin derinleşmesi beklenebilir. “İşsizlikle mücadeleyi, çalışma koşullarını kötüleştirerek, ücretleri düşürerek çözmeye çalışan bu anlayışa karşı durulmalıdır.