Alman Dış Politika Enstitüsü'nde "21. Yüzyılda Türkiye, Avrupa ve Dünya" temalı bir konuşma yapan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık'taki yolsuzluk operasyonları için "Devlet kurumlarına sirayet etmiş bir örgütlü yapı kullanılarak Türkiye siyaseti yeniden dizayn edilmek istendi. İstikameti değiştirilmek istendi. Kararlı ve dik duruşumuz sayesinde, halkımızın desteğiyle bu saldırıyı da etkisiz hale getirdik" dedi.
Çözüm sürecine de değinen Erdoğan, "Çok sayıda engelle provokasyon ve sabotajla karşılaştık. Reform sürecini engellemek yada yavaşlatmak için hükümetimize çok sayıda tuzaklar kuruldu. En son 17 Aralık tuzağının bozulmasıyla, vesayet odakları vazgeçecekler. Bunun da çok önemli bir adım olacağını artık ben görüyorum" şeklinde konuştu.
Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkileri değerlendiren Erdoğan, "Türkiye ile Almanya çok uzun bir tarih diliminde önemli iş birlikleri sergilediler. Şu anda Almanya Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülke. İthalatta da ikinci konumda. Turist sayısında Almanya birinci sırada" ifadelerini kullandı. Erdoğan, "İlişkilerimizi iş birliğimizi daha da ileri seviyeye taşımak için gayretlerimiz kesintisiz olarak sürecek" diye ekledi.
'MÜSAADE EDİN DE POLİS GEREĞİNİ YAPSIN!'
Gezi direnişi sırasındaki polis şiddetini de savunan Erdoğan, "Şimdi Gezi olaylarını söylüyorsunuz. Siz Frankfurt’taki, Hamburg’daki eylemler yaşandı. Bizim polisimizde mukayese edilemeyecek şekilde görüntüler yaşandı. Bu görüntüler benim elimde var. Bunları nereye koyacaksınız?" dedi.
Erdoğan, "Bölücü terör örgütü ve yanlı terör örgütleriyle adımlar varsa, müsaade edin de güvenlik güçleri yapılması gerekenleri yapsın. Bunlar da hiçbir zaman standartların dışında değildir" diye konuştu.
'PARALEL YAPI FARKLI BİR SÜRECİN İÇİNE GİRECEK'
"Paralel yapılanma"dan bahseden Erdoğan, "Bu paralel yapılanma şu anda farklı sürecin içine girecektir. Çirkin boyut şudur. Şantaj, telefon dinlemeleri ile ortam dinlemeleri ile görüntüleme ile birçok güvenlik mensubu, birçok yargı mensubu tehdit altına alınmıştır. Bunu bakan arkadaşlarımıza da yaptılar. Bedeli ne olursa olsun hangi taraftan olursa olsun bu iş çözüme kavuşacaktır. 30 Mart bunun dönem noktası denizli escorttır" şeklinde konuştu.
TUTUKLU GAZETECİLER İTİRAFI
Tutuklu gazetecilere ilişkin bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün suçlarken, tutuklu gazetecileri de "terörist" ilan etti ve silahla yakalandıklarını savundu. Erdoğan, cezaevinde "sarı basın kartlı" gazetecilerin olduğunu da kabul etti.
"Başbakan'a her türlü hakareti yapan medya Türkiye'de var. Tüm aile bireylerine rahatlıkla her türlü hakareti, küfrü yapan bir medya Türkiye'de var" diyen Erdoğan, " En çok içeride dediğiniz Türkiye'de normal basın mensubu parmak sayısını geçmez. Diğerleri terör örgütleriyle irtibatlıdır. Bunlar hep sizlere dezenformasyon yapılmak suretiyle aktarılan bilgilerdir. Normal sarı basın kartı olanların sayısı 5 ila 10 arasındadır" şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Tabi sınır tanımayan muhabirler gerçekten sınır tanımıyorlar. Ne sınırdır? Bunu bir defa öğrenmemiz lazım. Bu sınırın çalışması çok önemli. Sınır tanımazlık hukuk dışı olursa o bizim için geçerliliği yoktur" diye ekledi.
