17 Aralık yolsuzluk soruşturmasını haber yapan ve tapeleri yazan muhabirlere ve ayrıca takipsizlik kararını haberleştiren muhabirlere dava açılıyor. Taraf gazetesi Adliye Muhabiri Aysun Yazıcı’ya 8 yıl hapis istemiyle dava açıldı. O dönem Yurt gazetesinde çalışan Meriç Şenyüz de 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ulusal Kanal Muhabiri Özer Sürmeli’ye ise 5 ay hapis cezası verildi.
Taraf muhabiri Aysun Yazıcı
Aysun Yazıcı’nın soruşturma dosyasında dönemin Başbakanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da adının geçtiği 25 Aralık dosyasına verilen takipsizlik kararını yazmak da yer aldı. Şikayet dilekçesinde, savcılığın takipsizlik kararını haberleştiren Yazıcı’nın “hakaret” ve iftira” suçlarından cezalandırılması istendi. Yolsuzluk operasyonunda tutuklanan Türkiye Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan, Taraf Gazetesi Adliye Muhabiri Aysun Yazıcı hakkında, suç duyurusunda bulunmuştu. “Üç ayaklı soruşturma”, “Rüşvet görüntüsü iddiası”, şeklindeki haberlerle ilgili savcılık Yazıcı hakkında, “soruşturmanın gizliliğini ihlal”, “adil yargılamayı etkileme” suçlamasından dava açmıştı. Ayrıca yolsuzluk operasyonu sürecinde 17 Aralık dosyasıyla ilgili Bakanların telefon görüşmelerinin yer aldığı, “İşte rüşvetin konuşmaları”, Çağlayan’ın kod adı: CAG” şeklindeki haberlere de dava açılmıştı. Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi’ne açılan davalarda Yazıcı’nın toplam 8,5 yıla buca escort hapisle cezalandırılması isteniyor.
Yurt gazetesi muhabiri Meriç Şenyüz
Şenyüz “Babası ‘riskli bölge’ ilan etti, oğlu ‘gökdelen’ dikecekti” ifadesini kullandığı haberinde, “Başbakan oğlu Bilal Etiler’e AVM diksin diye, Etiler Polis Okulu arazisine adım adım el koydu. Arazi önce Emniyet’ten alınıp İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne verildi, sonra ‘risk alanı’ ilan edildi ve AVM projesi yapıldı” demişti. O dönem Yurt gazetesinde çalışan Meriç Şenyüz ise “Bilal’in vurgun planı” başlığını kullanarak yaptığı haber alsancak escortiyle, 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Temyize gidecek dava için Şenyüz “O bir şey değil de, ayakkabı kutusuna milyonları istifleyenler ifade bile vermedi ona yanıyorum” diyerek cezaya tepki gösterdi.
Ulusal Kanal muhabiri Özer Sürmeli
Ulusal Kanal’ın rüşvet ve yolsuzluk skandallarını ortaya koyan haberlerine açılan ilk davadan da hapis cezası çıktı. Ulusal Kanal Muhabiri Özer Sürmeli “Tuvalette rüşvet teslimatı” başlıklı haberi alsancak escortiyle 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kararın gerekçesi için “kişilerin suçlu olarak algılanmasına yol açmak” olarak gösterildi. Mahkeme cezayı 5 aya düşürerek hükmün açıklanmasını geri bıraktı. Takipsizlik kararını haberleştirmek de Yazıcı’nın soruşturma dosyasına “hakaret” ve iftira” olarak yazıldı.
17 Aralık ve 25 Aralık’ta ne olmuştu?
Savcı Ekrem Aydıner’in yürüttüğü soruşturma kapsamında 21 Aralık 2013’te eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, eski Bakan Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan, Reza Zarrab ve Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın da aralarında olduğu çok sayıda kişi tutuklanmıştı. Soruşturma kapsamında, dosyaları ayrılan 4 eski bakan ile ilgili fezleke ise Meclis’e gönderilmişti. Eski bakanlar Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar, Egemen Bağış ve Muammer Güler ile ilgili komisyon kurulmuştu. İş adamı Reza Zarrab ile eski İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler ve eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Salih Kaan Çağlayan’ın da aralarında bulunduğu 53 kişi hakkında, “usulüne uygun delil toplanmadığı, suçun unsurlarının oluşmadığı ve herhangi bir örgüte rastlanmadığı” gerekçesiyle, bu suçlardan kovuşturmaya gerek duyulmadığı ifade edildi. Başsavcılık, aynı kapsamda soruşturulan eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Arslan’a ilişkin de “dosyasının ayrılması” kararı verdi. Dosyası, “Yardım Toplama Kanunu’na muhalefet” suçundan yürütülmek üzere başka bir esasa kaydedilen Arslan hakkında diğer suçlardan ise takipsizlik hükmü kuruldu.
‘Rüşvet ve yolsuzluk’ soruşturması kapsamında tutuklanan Süleyman Aslan, Barış Güler, Rıza Sarraf ve Kaan Çağlayan Metris Cezaevi’ne konulmuştu. Süleyman Aslan tutuklandıktan 56 gün sonra; Reza Zarrab, Barış Güler ve Kaan Çağlayan ise 70 gün sonra tahliye edilmişti. TOKİ dosyası ve Fatih Belediyesi dosyası için takipsizlik: 17 Aralık Soruşturması, Fatih Belediyesi, TOKİ Dosyası ile Rıza Sarraf ile eski bakan çocuklarının bulunduğu soruşturma dosyaları olmak üzere 3 ayrı soruşturma dosya olarak ele alındı. Savcı Ekrem Aydıner, 17 Aralık’ta Fatih Belediyesi’ne yönelik yapılan operasyonda, aralarında Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in de bulunduğu 100 kişi için de takipsizlik kararı vermişti. Yine aynı operasyonda gözaltına alınan eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar ve işadamı Ali Ağaoğlu’nun da aralarında bulunduğu TOKİ Dosyası’nda toplam 60 kişi hakkında da takipsizlik kararı verilmişti. Öte yandan, 17 Aralık soruşturması kapsamında Fatih Belediyesi çalışanlarına yönelik yazılan iddianame ise 24 Nisan 2014’te mahkeme tarafından kabul edilmişti. İddianamede, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in kardeşi Sebahattin Demir’in “Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama” ve “Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma” suçlarından 2 yıldan 8 yıla buca escort, diğer 20 sanığın ise “Rüşvet Almak”, “Rüşvet vermek” ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’na muhalefet” suçlarından 6’şar yıldan 17’şer yıla buca escort ayrı ayrı hapsi talep edilmişti. 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında da 96 şüpheli hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca takipsizlik kararı vermişti. 17 Aralık soruşturması kapsamında hazırlanan ve kabul edilen tek iddianame kapsamında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, işadamı Rıza Sarraf ile eski bakan çocukları Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan’ın da aralarında bulunduğu 53 kişi hakkında takipsizlik kararı verdi.