Uluslararası bilim insanlarından oluşan bir ekip 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremleriyle ilgili araştırmalarının sonuçlarını paylaştı. Fayların kırılma sürecini ve kırılmanın tetiklediği sarsıntıların incelendiği araştırma, Science dergis
Uluslararası bilim insanlarından oluşan bir ekip 6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremleriyle ilgili araştırmalarının sonuçlarını paylaştı. Fayların kırılma sürecini ve kırılmanın tetiklediği sarsıntıların incelendiği araştırma, Science dergisinde yayımlandı. Fay hattı kırılmasının oldukça karmaşık bir yapıya sahip olduğu ve fayların yer değiştirmesi ve sismik dalga yayılımı gibi çok farklı süreçlerden oluştuğunu ortaya koyan araştırmanın depremin anlaşılması açısından büyük önem taşıdığı belirtiyor.
Araştırma ekibinde yer alan Peking Üniversitesi Dünya ve Uzay Bilimleri Fakültesi araştırmacıları Yue Han ve Song Xiaodong liderliğindeki ekip, geniş bir alanda etkili olan ve büyük can kaybına yol açan 7,8 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremin oluştuğu koşulları tanımlamaya ve simüle etmeye çalıştı.
Türk ve ABD’li araştırmacılarla ortak çalışma yürüten ekip, kırılma sürecini anlamak amacıyla sismik dalgaların kapsamlı veri analizini, uydu pozisyonlarını ve radar gözlemlerini kullandı. Ekip ilk meydana gelen 7,8 büyüklüğündeki deprem sırasında saniyede 4,2 kilometre yayılma hızına sahip bir süper kayma sürecinin bir fay kolunda başlayıp Mach dalgaları gönderdiğini ve 300 kilometre uzunluğundaki ana fayda ilk kırılmayı tetiklediğini tespit etti. Peking Üniversitesi’nde kürsü sahibi olan ve depremlerle ilgili çok sayıda projeye başkanlık yapan Prof. Song Xiandong, “Bu süreç, süpersonik bir uçağın ürettiği ses patlamasına benziyor” yorumunu yaptı. Dünyanın diğer bölgelerinde depremlerin çoğunlukla okyanus tabanında meydana gelirken, Türkiye ve Çin’dekilerin genellikle karada oluştuğunu belirten Prof. Yue Han da “Bu bulguların Çin’deki deprem sorunlarını anlamamıza da yardımcı olacağına inanıyoruz. O yüzden, verilerin toplanıp paylaşılması kritik önem taşıyor” dedi.