7. Çin-Avustralya Diplomatik ve Stratejik Diyaloğu düzenlendi

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, bugün Kanberra’da Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong’la birlikte 7. Çin-Avustralya Diplomatik ve Stratejik Diyaloğu’na başkanlık etti.

Wang Yi diyaloğa dair şunları söyledi:

“Bu, aramızdaki altıncı görüşmedir. Her buluştuğumuzda iki taraf arasındaki karşılıklı güven bir puan daha artıyor ve Çin-Avustralya ilişkileri bir adım daha ilerliyor. Bu olumlu eğilimin sürmesini umuyorum.

Aralık 2022’de Çin’i ziyaret ettiğinizde, ikili ilişkilerin yeniden rayına oturtulması gerektiğini ileri sürdük. İki tarafın ortak çabalarıyla, Çin-Avustralya ilişkisi yeniden normale döndü, tüm alanlardaki iletişim ve işbirliği aşamalı olarak toparlanıyor.

Son Avustralya ziyaretim de, Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping’in Avustralya’yı yaptığı ziyaretin ve Çin-Avustralya kapsamlı stratejik ortaklık ilişkisinin kurulmasının 10. yıldönümüne denk geliyor. Bu önemli bir yıldır. İkili ilişkimizdeki mevcut olumlu eğilim temelinde, el ele verip işbirliği yoluyla geleceği yaratmalı ve aktif bir tavırla, daha olgun ve daha verimli kapsamlı stratejik ortaklık ilişkisini oluşturmalıyız.

Geride bıraktığımız on yılda, hem ders aldık, hem değerli deneyimleri biriktirdik. En önemli olan, karşılıklı saygıya bağlı kalmamızdır. Çin, Avustralya’nın iç işlerine hiçbir zaman müdahale etmeyerek, Avustralya’nın sistemine ve izlediği yola saygı gösteriyor. Benzer şekilde, Çin'in egemenliği, onuru ve meşru kaygıları konusunda, Avustralya'nın taahhütlerine uyarak, Çin’e saygı göstermesi ve ilgili sorunları uygun şekilde ele almasını bekliyoruz.”

İkili ilişkilerde farklılıkların bir kenara bırakılarak ortak noktaların aranmasının, karşılıklı yarar sağlayan kazan-kazan anlaşyışı ile bağımsızlık ilkelerine bağlı kalınmasının önemini vurgulayan Wang Yi, “Çin-Avustralya ilişkileri artık doğru yola geri döndü ki, o zaman bu yolda tereddüt etmemeli,  bu yoldan sapmamalı ve geri dönmemeliyiz. İlerlemenin yönünü artık netleştirdik ki, istikrarlı ve kararlı bir şekilde ilerlemek için çabalamalıyız. Bu, sadece iki halkın ortak çıkarına değil, aynı zamanda bölge ülkelerinin ortak beklentisine de hizmet eder.” dedi.