ABD ve Birleşik Krallık, Yemen'de Husi mevzilerini yeniden bombaladı

ABD ordusundan bir yetkilinin gazetecilere yaptığı açıklamaya göre saldırıda, Husiler'in füze depolarını, insansız hava araçlarını ve rampalarını vurmak için savaş gemilerinden ve denizaltılardan fırlatılan Tomahawk füzeleri ve savaş uçakları kullanıldı. İsimlerinin açıklanmaması koşuluyla konuşan yetkili, Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda'nın istihbarat ve gözetleme de dahil olmak üzere göreve katkıda bulunduğunu söyledi.

Altı müttefik ülke tarafından yapılan ortak açıklamada da, saldırıların, özellikle Husiler'e ait bir yeraltı depolama alanını ve Husiler'in füze ve hava gözetleme kabiliyetleriyle ilişkili yerleri hedef aldığı belirtildi ve şöyle denildi:

"Amacımız, gerilimi düşürmek ve Kızıldeniz'de istikrarı yeniden tesis etmektir; ancak, Husi liderliğine yönelik uyarımızı yinelemek isteriz: Devam eden tehditler karşısında dünyanın en kritik su yollarından birinde hayatları ve serbest ticaret akışını savunmakta tereddüt etmeyeceğiz."

Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı, Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait dört Typhoon jetinin hassas güdümlü bombalarla "Sanaa havaalanı civarındaki iki askeri bölgede birden fazla hedefi" vurduğunu doğruladı. Savunma Bakanı Grant Shapps, saldırıların "Husilerin kabiliyetlerini azaltmayı amaçladığını" ve "sınırlı stoklarına ve küresel ticareti tehdit etme kabiliyetlerine bir darbe daha indireceğini" söyledi.

Üst düzey bir ABD askeri yetkilisi de gazetecilere yaptığı açıklamada saldırılarda 25 ila 30 arasında mühimmatın kullanıldığını ve her bölgede birden fazla hedefin vurulduğunu belirterek, ABD'nin yeraltı depolama tesisindeki daha gelişmiş silahların imha edildiğini ve bu tür gelişmiş silahların ilk kez hedef alındığını söyledi.

Yetkili ayrıca USS Dwight D. Eisenhower uçak gemisinden kalkan savaş uçaklarının yanı sıra, USS Gravely ve USS Mason adlı muhripler ile USS Philippine Sea adlı kruvazörün de da bombalamalara katıldığını ekledi.