Bu yıl 8’incisi düzenlenen Uluslararası Halil İbrahim Buluşmaları yürüyüş, dua ve barış güvercinlerinin uçurulmasıyla başladı. Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen etkinlerin ilki Ahmet Bahçıvan İş Merkezi’nden, Balıklıgöl’e yapılan yürüyüşle başladı. Yürüyüşe Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç, Şanlıurfa AK Parti Milletvekilleri Abdülkerim Gök, Mehmet Akyürek, Zeynep Karahan Uslu, Yahya Akman, ilçe belediye başkanları ve çok sayıda yerli ve yabancı davetli katıldı. Mehter takımı eşliğinde ve özel harekatçıların aldığı güvenlik önlemleri altında yapılan yürüyüş Balıklıgöl’deki amfi tiyatroda yapılan dua ve açılış konuşmalarıyla başladı. Şanlıurfa İl Müftüsü İhsan Açık’ın yaptığı duanın ardından protokol konuşmalarına geçildi.
AKDOĞAN: URFA BARIŞA MODEL OLDU
“Arapların babası İsmail’in, Yahudilerin babası İshak’ın, alemlerin rabbi olan Hz. Muhammed’in ceddi olan Hz. İbrahim’in torunlarını selamlıyorum” diyen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, program için emeği geçen ve destek veren herkese teşekkür ettiğini söyledi. Akdoğan, “Bu tür etkinlikler şehirlerin tanıtımına çok büyük katkılar yapıyor. Aynı zamanda önemli şahsiyetleri anlamak ve anmak için, idrak etmek için, yaşantımıza yeniden bir düzen vermek için önemli fırsatlar sunuyor. Evet, Şanlıurfa peygamberler şehri. Şanlıurfa deyince ilk akla tabi ki, Hz. İbrahim geliyor. Hz. İbrahim’in ihlasının, mücadelesinin ve Allah katındaki kıymetinin Urfa’nın her zerre toprağına sindiğine yürekten inanıyorum. Onun Nemrutla mücadelesi, mücadele azmi Şanlıurfa insanının karakteridir. Onun Allah’a kurban verme azmi Urfa insanının karakteridir. Onun hanifliği, katıksız, şevksiz inanma azmi bölge insanının karakteridir. Halil İbrahim’in torunları bütün bölgeye, bütün Türkiye’ye çok önemli mesajlar vermiştir. Urfa, Şanlıurfa dediğimiz zaman bütün bölgede bir model olan, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğü için, kardeşliği için, sosyal dokusunun, sosyal barışın korunması için çok önemli bir model, çok önemli bir mesaj olduğunu görüyoruz” diye ifade etti.
‘BÖLGEMİZDE BİR ÇALKANTI VAR’
Sınır bölgesinde yaşanan olaylara da değinen Akdoğan, “Bugün tüm bölgemizde bir çalkantı var. Sınırlarımızın hemen ötesinde çok büyük bir kaos var, çatışma var, iç savaş var. İşte böyle bir çalkantılı dönemde Türkiye bir istikrar abidesi gibi yükseliyor. Sınırın hemen ötesi kaynarken sınırın bu yanında huzur ve güven hakim. İşte bu barış ikliminde, işte bu huzur ikliminde Şanlıurfa insanını sergilediği tavır gerçekten çok büyük önem taşıyor. Şanlıurfa insanının kardeşliği, birlik ve beraberliğin, huzur ve güvenliğin ne demek olduğunu herkese gösteriyor. Maalesef bu kardeşlik iklimine katkıda bulunmak yerine provokasyonla göstermeye çalışanlar yok değil. Bunu hem misafirlerimiz görüyor hem milletimiz görüyor. Son dönemde bir buçuk milyon Suriyeli denizli escort. Kim onlara yardım ediyor, kim o yardım edenlere taş atıyor. Milletimiz bunu çok iyi görüyor. Birileri gerilimden beslenebilir, birileri taş atabilir. Biz huzurdan, insanlıktan, kardeşlikten besleneceğiz. Urfalı bunu yıllardır yapıyor. Bütün Türkiye’nin birliğine, bütünlüğüne katkıda bulunuyoruz. Kardeşliğimize katkıda bulunuyoruz. İşte bir tarafta mağdura, mazluma kucak açmaya çalışan, şefkat elini uzatan kardeşlik ve insanlık dersi veren Türkiye tablosu var, diğer tarafta şefkat elini uzatan Mehmetçik’i taşlayan bir zihniyet var. Türkiye’de artık istismar üzerinden, ideolojik saplantılar üzerinden, bunları toplumun talebiymiş gibi sunmaktan, iki yüzlü siyaset yapmak üzerinden siyaset yapma dönemi bitmiştir. Bundan sonra inanıyorum ki, Şanlıurfa ve Şanlıurfalı kardeşim bütün Türkiye’ye emsal olmaya devam edecektir” dedi.
ÇELİK: İYİLİK VE KÖTÜLÜK HEP MÜCADELE ETMİŞTİR
“Halil şehir, dost şehri, barış şehri, peygamber şehri, Halil İbrahim’in şehri Şanlıurfa’dan bütün Türkiye’ye, bütün İslam alemine selamlarımız yolluyoruz” diyerek konuşmasına başlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ise, 21. yüzyılda insani değerlerin yerle bir edildiğini söyledi. Çelik, “Binlerce yıllık insanlık tarihi iyi ile kötünün, sevgi ile nefretin, savaş ile barışın bitmez tükenmez tarihidir. Özelinde zıt olan ama birbirini var eden bu kavramların faili ve mağduru da daima insan olmuştur. İnsan olarak bu kavramların hangi tarafında yer alacağımızı, hangisinin diğerine galip geleceğinin hangimiz olduğunu manevi değerler belirlemektedir. Etten ve kemikten müteşekkil olan insan esasında bir değerler manzumesidir. Bu değerler arasında insanı yöneten ve diğer canlılardan ayıran iki temel değer, iki temel unsur vardır. Bunlardan biri akıl, diğeri ise vicdandır. Vicdan mütalaasını verir, akıl ise o mütalaa doğrultusunda hükmünü ortaya koyar. İki unsuru da insanlığın hayrına çalıştırmaya bugün çok ihtiyacımız var. İnsanlığın selameti ve esenliği buna bağlıdır. Aksi takdirde paslı vicdanların mütalaa verdiği, tutulu akılların kurduğu bir dünyada kalıcı barışı tesis etmek imkansız hale gelecek” dedi.
‘ZİHNİYET HİÇ DEĞİŞMEMİŞTİR’
İnsanların iyi veya kötü olarak doğmadığını ancak daha sonra iyi ve kötü karakterin ortaya çıktığını belirten Çelik, tarih boyunca iyi ile kötü insanlar arasındaki mücadelenin devam ettiğini söyledi. Çelik, “Hz. İbrahim’in Nemrut’a, Hz. Musa’nın Firavun’a, Hz. Hüseyin’in Yezid’e, Hz. Muhammed Efendimizin verdiği mücadele iyiliği, kötülüğe galip kılma mücadelesidir. Zaman içinde zulüm hep aynı kalmış sadece zalimlerin isimleri değişmiştir. Hz. İbrahim’i ateşe atan zihniyetle, kendi halkına bomba yağdıran, insanların kafalarını keserek vahşice katleden, çocukları açlığa mahkum eden zihniyetler arasında hiçbir fark yoktur. Yani tarih tekerrür etmektedir” diye konuştu.
