İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Akşener; İYİ Parti’nin Tekirdağ Marmaraereğlisi Belediye Başkan Adayını Zeki Uzun, Tekirdağ Çorlu Belediye Başkan Adayını Akın Yılmaz, Tekirdağ Hayrabolu Belediye Başkan Adayını Muhittin İzgi, Tekirdağ Çerkezköy Belediye Başkan Adayını Yasemin Altın Erseçkin, Ağrı Patnos Belediye Başkan Adayını Müslim Coşkun, Ağrı Doğubeyazıt Belediye Başkan Adayını Zeki Gözegir, Kahramanmaraş Ekinözü Belediye Başkan Adayını Şevki Özer, Kahramanmaraş Dulkadiroğlu Belediye Başkan Adayını Selahattin Can, Muğla Marmaris Belediye Başkan Adayını Ali Acar, Ankara Keçiören Belediye Başkan Adayını Kemal Babuççu, Niğde Belediye Başkan Adayını Naim Eren olarak ilan etti.
Konuşmasına 23 ve 24 Aralık tarihlerinde terör örgütü PKK’nın saldırısıyla Irak’ın kuzeyinde şehit düşen 12 Mehmetçiğin isimlerini tek tek anarak başlayan Meral Akşener; “Bu vatan; sıvasız, kerpiç duvarların arasında al bayrak asılı evlerde oturanlarındır! Bu vatan, ‘Cesaret dağında korku rüzgarı esmez.’ diyerek şehadete yürüyen yiğitlerindir! Bu vatan; bisiklete bile bindirmekten sakındığı evladının şehit düştüğünü ‘vatan sağ olsun’ diyerek göğüsleyen yüreği yaralı şehit analarınındır! Velhasıl bu vatan; tarihin her döneminde, her şartta, her türlü zorluğa karşı; tek vücut, tek yumruk, dimdik duran büyük Türk milletinindir! Dolayısıyla bizler de bu vatanın sahiplerine aziz milletimize çok şey borçluyuz. Gazi Meclisimizin çatısı altında taşıdığımız sorumluluk çok büyük. Memleketimizin bugünkü şartları içerisinde vazifemiz her zamankinden çok daha önemli...” ifadelerini kullandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde terör propagandası yapılabilmesinde en çok iktidarın sorumluluğu olduğunu hatırlatan Akşener; “Buradan iktidara seslenmek istiyorum: Bugün eğer millet iradesinin tecelligâhı Gazi Meclisimizin kürsüsünden terör propagandası yapılabiliyorsa; federasyon, özerklik, çok ulusluluk çıkışlarına sessiz; dudakları, dili, kulakları lal olmuş kalınıyorsa burada en çok da sizin sorumluluğunuz var. Eğer terörle gerçekten mücadelede etmek istiyorsanız öncelikle siyasetten terörün gölgesini kaldırmak için adım atın. Bakın, önümüzde yerel seçimler var. Bu seçimde, geçtiğimiz yıllarda yaptığınız gibi önce terör sempatizanlarının, aday olmasına izin verip; seçildikten sonra da, kayyum atama kurnazlığından vazgeçin. Millet iradesini çiğnemeyin. Demokrasimizi daha fazla kirletmeyin.” şeklinde konuştu.
"Yüksek Seçim Kurulu, 31 Mart’ta milletimizin önüne terörle iltisaklı adayları çıkartmasın!”
Akşener, iktidara yaptığı çağrıda yerel seçimlerde seçilen belediye başkanlarını görevden alarak kayyum atamak yerine terörle iltisaklı kişilerin aday olarak çıkarılmasına engel olunması gerektiğini söyleyerek; “Mesela bir siyasetçinin aday olabilmesi için geçtiği bir güvenlik soruşturması var. Ama ne hikmetse adaylık esnasında bulunamayan suçlar, aday olan kişi seçildikten sonra anında bulunabiliyor. Biz diyoruz ki önümüzdeki seçimler bir milat olsun. 31 Mart’ta Yüksek Seçim Kurulu, milletimizin önüne terörle iltisaklı adayları çıkartmasın! Seçimlerden sonra yaptığınız derinlikli soruşturmaları, bu sefer seçimlerden önce yapın! Eğer rahatsızlığınızda ciddiyseniz kürsülerden hamasi nutuklar atıp şikâyet etmek yerine, devleti yönetmenin gereğini yapın. Biz varız. Buyurun, hodri meydan!” dedi.
Geçtiğimiz hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünden, DEM Partisi ve HÜDAPAR’ın yapmış olduğu açıklamalara karşı susanların olduğuna dikkat çeken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener;
“Bir yanda belediye seçimleri öncesinde DEM’lilere şirin gözükmek için susanlar var. Diğer yanda ise beraber yol yürüdüğü, hatta bütçe savunmasını bile yaptırdığı HÜDAPAR’ın; anayasamıza meydan okumasına susanlar var. Ancak herkes şunu çok iyi bilsin ki; herkes sussa da biz, İYİ Parti olarak asla susmayacağız! Bu iki yüzlü tiyatroya asla sessiz kalmayacağız! Ne Türklüğümüze, ne Cumhuriyetimize, ne de devletimizin bütünlüğüne dil uzattırmayacağız! Çünkü artık Türk siyaseti için esaret bitmiştir!” açıklamasında bulundu.
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni düşürdükleri şu duruma bakar mısınız?”
Televizyon programlarında sıklıkla İYİ Parti hakkında konuşulduğuna dikkat çeken Akşener, bu durumun amacının hem İYİ Parti’nin önünü kesmek hem de asıl gündem konularının üzerini örtmek olduğunu söyledi. Akşener, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmayı hatırlatarak; “Bir taraftan, İYİ Parti’nin önünü kesmeye çalışıyorlar; diğer taraftan da ülkemizin asıl gündeminin üzerini örtmeye çalışıyorlar. Mesela bu süreçte İYİ Parti konuşulurken 2024 bütçesindeki inanılmaz hatalar konuşulmadı. İktidarın çalışanlarımızı dolandırma girişimi konuşulmadı. Eğitim sistemini tarikatlara emanet eden Millî Eğitim Bakanı bile konuşulmadı. Ama kimse merak etmesin. Biz İYİ Parti olarak, hepsini konuşacağız. Öncelikle gözümüzün önünde resmen anayasa suçu işleyen Millî Eğitim Bakanı’na değinmek istiyorum. Bütçe görüşmeleri sırasında, bakanlığın tarikat ve cemaatlere ayırdığı bütçeyi savunmak için bu arkadaş çıktı ve dedi ki; ‘Sizin tarikat, cemaat dediğiniz; bizim STK dediğimiz yapılarla protokol yapmaya devam edeceğiz. Çünkü onlar, çocukların dağa çıkmasını engelliyor. Çocuklarımın dağa çıkmaması için buna devam edeceğim.’ Bu nasıl bir rezalet? Şu rezalete bakar mısınız? Şu aymazlığa, şu ciddiyetsizliğe bakar mısınız? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni düşürdükleri şu duruma bakar mısınız? Yazıklar olsun!” ifadelerini kullandı.
"Getirilen bütçeden anlıyoruz ki Sayın Erdoğan verdiği sözleri hemen unutmuş.”
2024 yılı bütçesinde harcamaların 11 trilyon 89 milyar lira, bütçe gelirlerininse 8 trilyon 437 milyar lira olduğunu belirten Meral Akşener aradaki farkın 2 trilyon 652 milyar lira olduğuna dikkat çekerek denk bir bütçe yapılamadığını vurguladı. Akşener bütçede çiftçiye, esnafa, kadına yer verilmediğini ifade ederek; “Peki mesela bütçede çiftçi var mı? Maalesef yok. Tarımsal destek için ayrılan ödenek, sadece 91 milyar lira. Tarımsal destek ödemelerinin hem milli gelir hem de bütçe harcamaları içindeki payı giderek düşüyor. Yani çiftçiye; ‘Ne halin varsa gör.’ deniliyor. Bütçede emekli var mı? O da yok… Bugün yaklaşık 8 milyon emekli, açlık sınırının yarısı kadar emekli aylığı alıyor. 2024 yılı bütçesindeyse bu çarpıklığı giderecek hiçbir şey yok. 14 Mayıs seçimleri öncesinde; ‘Memurlara ne verdiysek aynısını emeklilere de vereceğiz.’ diyen Sayın Erdoğan, getirilen bütçeden anlıyoruz ki verdiği sözleri hemen unutmuş.” sözleriyle konuşmasını sürdürdü.
Hibya Haber Ajansı