Kobani’den kaçanların ilk sığındıkları yer olan Suruç’un her cadde ve sokağında sığınmacılara rastlamak mümkün. Kimisi ilçe merkezindeki parkta, kimisi tahsis edilen düğün salonunda, kimisi ise camilerde yatıp kalkıyor. Bazıları ise AFAD tarafından kurulan çadırkentlere yerleştirildi. Suruç'ta Kobanili akını. Her yer Kobanililerle doldu. Ani göçe hazırlıksız yakalanan ilçede belediye ve halkın yardımları yeterli olmadı. Bunun üzerine gönüllü kuruluşlar yardıma koştu. Bazı gönüllü kuruluşlar sığınmacılara sıcak yemek dağıtırken, bazıları ise sağlık taraması yaparak ilaç veriyor. Sağlık taramalarında sığınmacıların bir çoğunda uzun süre yürümekten kaynaklanan kas ve baş ağrıları ortaya çıktı. BDP’nin Güneydoğu’daki belediyeleri de yardım için seferber oldu. Belediyer yiyecek, içecek, battaniye araç-gereç ve ambulans yardımı yaptı. İlçeye yardım için gelenlerin artması alsancak escortiyle zaman zaman trafik sıkışıklığı da yaşanıyor. Trafiği düzenlemek için Suruç’a ilçe dışından trafik polisleri getirildi. Son günlerde BDP ve HDP’lilerin sık sık protestolarına sahne olan ilçeye çevre illerden, hatta İstanbul’dan bile çevik kuvvet ekipleri getirildi.
Suruç Esnafı "Kazancımız arttı ama mutlu değiliz"
On binlerce sığınmacı ilçe ekonomisini de hareketlendirdi. Özellikle kuyumcular Suriye parası ve altın bozdurmak isteyen sığınmacıların akınına uğradı. Ancak esnaf kazançları artmasına rağmen memnun değil. Seyahat şirketlerinin de işleri açılmış. Ancak seyahat şirketi sorumlusu “Suruç da Kobani'yle birlikte yandı. Bizim köyde şu anda 30-40 kişi var. Onlardan rahatsız değiliz ama acıyoruz. Biz para kazansak da acıyoruz. İşlerimiz arttı, fiyatları da düşürdük ama rahat değiliz” dedi. Suruç’ta bugünlerde en çok çalışanlar fırıncılar. Fırın işletenler, işlerinin artmasından memnun olmayanlardan. "Yerlerinden yurtlarından oldular, perişan oldular. Dört, beş aile bir eve sığındı. Biz gücümüz yettiğince yardım ediyoruz. Keşke böyle olmasaydı, işimiz de artmasaydı ‘’ dedi.
"Bölge göçe ve savaşa hazır olmalı"
Suruç Belediye Eşbaşkanı, BDP'li Orhan Şansal, Kobani’nin Suruç’a taşındığını söyledi. Şansal bölgenin uzun süreli bir savaşa ve göçe hazır olması gerektiği görüşünde: “Kobani uzun bir savaşa gebe; ister, istemez bu tarz sirkülasyonlar sürecek. Gidenler denizli escort, geri gelenler denizli escort. Artık savaşla yaşamayı öğrenmeli bu coğrafya. Bu alsancak escortle bir barınma yeri isteriz. Bizim maddi gücümüz yok. Biraz çadır siparişi verdik ama 45 gün sonra yetişecek. Bin çadır siparişi var. Bu bizim tek başımıza kaldıracağımız bir yük değil.” Hazır yemek ve battaniye ihtiyacı bulunduğuna dikkat çeten Şansal herkesi yardıma çağırdı.
Onlar kampta, yakınları Kobani’de savaşta
IŞİD’in Kobani saldırısı sonrası binlerce Rojavalı sivil Türkiye’ye sığındı. Suruç’ta kamplarda kalan Suriyeli Kürtlerin birçok yakını ise Kobani’de IŞİD’e karşı savaşıyor. Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) Suriye’nin Kürt bölgesindeki Kobani’ye saldırmasıyla 160 binin üzerinde sivil Türkiye’ye sığındı. Suruç’ta oluşturulan kamp ve çadır kentlerde yaşayan Kobanililer bir taraftan yaşam mücadelesi verirken, bir taraftan da geride bıraktıkları savaşı düşünüyorlar. Bu kamplarda genç erkeklere çok rastlanmıyor; daha çok kadın, yaşlı ve çocuklar göze çarpıyor. Kiminle konuşsanız, bir yakınının Kobani’de olduğunu, IŞİD’e karşı savaştığını söylüyor. İstekleri ise savaşın bitmesi ve evlerine dönmek. Kobanili kadınlardan Verda Şeyh İbrahim. 32 yaşında. Üç çocuk annesi. IŞİD saldırıları öncesi Kobani’de yaşıyordu. Saldırılar sonrası Suruç’a sığındı. Eşi ise Kobani’de kaldı, YPG’ye katıldı. Verda Şeyh İsmail, kampta yaşamanın zorluklarını anlattıktan sonra “Dünyanın bize gönderdiği tüm yardımları ülkemdeki bir domatese, bir soğana değişmem” diyor. Eşinin IŞİD’e karşı topraklarını savunduğunu söyleyen İsmail, onu her an kaybedebileceklerinin de farkında: "Ben çocuklarımı belki babasız büyüteceğim ama onurlu yaşatmak istiyorum"
İki oğlu YPG’de
Zeynep Mustafa 60 yaşında. Beş erkek, iki kız çocuğu var. Kobani’nin Mezraat Amud Köyü’nden. IŞİD saldırıları sonrası Suruç’a kaçtılar. Mustafa, saldırılar olunca her şeylerini köyde bırakıp kaçtıklarını söylüyor. İki oğlu Kobani’de YPG saflarında savaştığını söyleyen Zeynep Mustafa, şöyle devam ediyor: "Biz bayramı düşünemez olduk. İki oğlum orada savaşıyor. Kardeşimin oğlu IŞİD tarafından kesildi. Bizim bu halimize mutlu olanlar var ve beddua ediyorlar. Evi barkı olan insanlardık. Bizim de bir hayatımız vardı. Oysa şimdi darmadağın olduk. Bizim tek istediğimiz ülkemize geri dönmek."
Sınırda alarm
IŞİD ile YPG'nin çatıştığı Kobani'den Türkiye'ye 15 civarında havan mermisi düştü. İki mahalle ile sığınmacıların bulunduğu barınma merkezi boşaltıldı, sınır hattına da tank sevkiyatı yapıldı. Akşam Kobani'de şiddetlenen çatışmaların sesi Suruç'ta yoğun olarak duyuldu. IŞİD ile YPG güçleri arasındaki çatışmalarda en yoğun günlerden biri yaşanırken, çatışmaların başlamasından bu yana da Türkiye topraklarına ilk kez bu buca escort çok havan topu mermisi düştü. Mermi ve şarapnel parçaları Mürşitpınar Mahallesi'ndeki bazı noktalara isabet etti. Mahallede çok sayıda personel ve zırhlı araçla önlem alan güvenlik güçleri, yerde siper aldı. Sivil giriş çıkışların yasaklandığı bölgede, askeri araçlar da ışıkları kapalı olarak hareket etti.
Sınır boyuna tank sevkiyatı
Güvenlik güçleri bölgede önlemlerini artırdı. Sınır hattına tank sevkiyatı yapıldı. Şanlıurfa Valiliği sınır hattında bulunan ve güvenlik riski taşıdığı saptanan Büyükkendirci ve Küçükkendirci mahallelerinin boşaltılmasına karar verdi. Karar sonra güvenlik güçleri mahallelerde yaşayanlara kararı tebliğ ederek, tahliyelerin bir an önce yapılmasını istedi. Zırhlı araçlardan da sık sık tahliye kararı duyuruldu. Yetkililer mahallelerde yaşayan ve gidecek yerleri olmayan kişilerin geçici süreyle resmi kurumların misafirhanelerine yerleştirileceğini bildirdi. Suriye'den gelenlerin barındığı Süleymanşah Geçici Barınma Merkezi'ndeki sığınmacılar da 11 Nisan Mahallesi'nde yeni oluşturulan bir merkeze taşınıyor. Ayrıca güvenlik güçleri, sınıra yaklaşık 2 kilometre mesafede bulunan gazetecilerden de bulundukları bölge riskli olduğu için daha geriye gitmelerini istedi. Suriye'nin en önemli Kürt yerleşimlerinden Kobani bir süredir IŞİD örgütünün saldırılarıyla karşı karşıya. Kenti ele geçirmeye çalışan IŞİD'e, PYD'nin silahlı gücü YPG üyeleri karşılık veriyor.
Habercilere ve Halka Gazlı Saldırı
Habercilerin görev yaptığı tepe yasak bölge ilan edildi. Adanır’ın bulunduğu belediye aracı gazla yakıldı. Suriye'nin Kobani bölgesinde Halk Savunma Güçleri (YPG) ile IŞİD örgütü arasında yaşanan ve dünden bu yana göğüs göğse çatışmalara dönüştüğü ifade edilen savaşı Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinden izleyen BBC ekibinin aracına polis iki gaz kapsülü attı. Etmanik Köyü yakınlarında yaşanan saldırıdan BBC ekibi yara almazken, arka camdan içeri giren kapsüller aracın arka kısmında yangına ve maddi zarara yol açtı. Bu sırada Sendika.Org sitesi muhabiri Murat Bay, askerin yoğun saldırısı üzerine BBC’nin aracına sığınmıştı. BBC, olaydan hemen önce muhabirleri Paul Adams’ın sınırdaki durumu anlatan bir anons çekmekte olduğunu bildirdi.
"Böyle yaparsak canlı yayın aracı da yollamazlar"
Urfa Haber Ajansı, kentte gazetecilere araç kiralayan bir firmanın yetkilisi de olan turizmci Bekir Yavuz'un görüşlerine de yer verdi. Yavuz, gazetecilere saldırıların hem turizme hem de ekonomiye büyük zarar verdiğini savunuyor, "Gazetecilere saldırıları doğru bulmuyorum. O insanlar yurt dışından gelmiş buradaki olayları dünya kamuoyuna anlatıyor. Zaten Şanlıurfa turizmde namlunun ucunda oteldeki turizm rezervasyonları zaten teker teker iptal oluyor. Biz bu adamlara bu muameleyi yaparsak yarın bu adamlar buraya canlı yayın aracını da yollamaz muhabirini de yollamaz" diyor.
Tepe “sarı basın kartı” istiyor
4 Ekim’de TSK’ya bağlı askerleri pusuya yatırılarak yönleri Suruç'a çevrili olduğu halde görüntüleyen ve gelişmeleri mizansen olarak abonelerine geçen Dicle Haber Ajansı (DİHA), habercilerin bulunduğu “basın tepesi”nin "askeri yasak bölge" ilan edildiği ve tepeye "sarı basın kartı" olmayan medya çalışanlarının alınmadığını duyurdu.
ceylanpınar gazetesi kobani sınırında paylaşan: ceylanpinargazetesi
