Suriye`deki PYD`ye bağlı YPG ile El Nusra arasındaki çatışma nedeniyle Ceylanpınar`daki Kürtler ve Araplar etnik gerilimin yayılmasını önlemek istiyor.
Ceylanpınar sınırının hemen öte tarafında bulunan Rasulayn'da (Serekaniye), Halk Savunma Birlikleri (YPG) ile El Nusra arasındaki çatışma, geçen kasım ayından bu yana aralıklarla sürüyor. Suriye'nin kuzey bölgesi Temmuz 2012'den bu yana Beşar Esed güçleri geri püskürtüldükçe, yer yer Demokratik Birlik Partisi (PYD) ile Özgür Suriye Ordusu'nun kontrolüne geçti. Ancak daha sonra El Nusra da bu bölgeye gelip yerleşmek istedi. Özgür Suriye Ordusu ile El Nusra arasında çok fazla sorun yaşanmazken, YPG ile El Nusra arasında geçen mayıs ayında Rasulayn'da çatışma başladı. Sınır kapısını elinde bulunduran El Nusra çok sayıda kayıp vererek, Tel Abyad'a doğru geri çekildi. Bu çatışmanın artmasıyla sınırın bu tarafında bulunan Ceylanpınar da etkilendi. Sınırın diğer yakasından atılan serseri mermiler alsancak escortiyle Ceylanpınar'da dört vatandaş hayatını kaybetti. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) verdiği bilgiye göre, yaklaşık 70 bin mülteci Şanlıurfa'ya kaçarken, akrabalarının yanında kayıt dışı yaşayanların sayısı ise 10 binlerle ifade ediliyor.
YPG'LİLER DE GELMEYE BAŞLADI
Ulusal medyada Kürt ve Arap vatandaşlar arasında zaman zaman gerilimin arttığı yönünde haberler çıkarken, özellikle El Nusra mensubu yaralıların Ceylanpınar'a getirilmesi, YPG'li yaralıların ise sınırdan geri çevrilmesi ilçedeki gerginliği arttırıyordu. Bu sebeple Nusra üyesi yaralılar Tel Abyad sınır kapısından Urfa'ya getirilmeye başlarken, YPG'li yaralılar da Ceylanpınar sınır kapısından kabul edilmeye başlandı .
CEYLANPINARLILAR SAĞDUYULU DAVRANIYOR
Ceylanpınarlılar, Suriye krizinin bölgede gerilim yarattığını kabul etmekle birlikte çıkan haberlerin önemsiz olduğunu belirterek, artan sorunlar karşısında toplumsal hoşgörüyü korumanın önemini vurguladı. Ceylanpınar'da yaşayan Arap asıllı vatandaşlardan 41 yaşındaki Sadullah Eken, Suriye'deki savaşın iki tarafta da halkların "Çok uzun zamandır sürdürdüğü bir arada ve kardeşçe yaşamı" bozmayacağını ifade etti.
Özellikle medya tarafından Kürt-Arap çatışması varmış gibi gösterildiğini kaydeden Eken, "Burada böyle bir çatışma yok. Hiçbir şekilde de öyle bir çatışma çıkacağına inanmıyorum." dedi.
Yine Arap asıllı 68 yaşındaki Übeyit Seken ise, "Suriye'deki işkence bitsin istiyorum. Evini barkını terk edip buralara kaçan Arabı da Kürdü de evine dönsün. Orada ölenler de, buralara kaçanlar da iki halk değil mi? Hepsi zulümden kaçıyor. Savaş çok kötü bir şey. Bitecek ve biz yine bir arada yaşayacağız. Komşu olacağız. Kız alıp vereceğiz." diye konuştu.
Kürt vatandaşlardan 52 yaşındaki Zahir Enderoğlu da, Ceylanpınar'da gerilim arttığını kaydederek, "Sağduyulu olmak lazım. Arap, Kürt deniliyor. Ama bu Araplar ve Kürtlerin savaşı değil. Bu memleketini, namusunu savunan insanlarla, katillerin savaşı. Bu savaşta PYD'nin yanında yer alıp memleketini savunan çok sayıda Arap var. Her milletin, her memleketin iyisi de kötüsü de var." diye ifade etti.
Ceylanpınar ilçesi Yenimahalle muhtarı Sait Avcı, etnik düşmanlığı körüklemeye yönelik girişimlere rağmen insanların sağduyulu davrandıklarını hatırlatarak, "Komşuyuz, beraberiz. Aynı kuyudan su içiyoruz." dedi.
Arap asıllı Yenişehir Mahallesi muhtarı Halaf Doğan da, "Kışkırtanlar bozguna uğrayacak. Bizim kardeşliğimizi kimse bozamaz" diye konuştu.
Suriye'deki çatışmanın uzun süreceği yönünde ortak bir düşünce hakimken, sivil toplum kuruluşları da bu tehdidin azaltılması için tedbirler alıyor.
Merkezi Şanlıurfa'da bulunan Türkiyeli Araplar Kültür ve Dayanışma Derneği (ARAPDER) Genel Başkanı Şükrü Kırboğa da, Ceylanpınar'da ve il genelinde gerilimin sürdüğünü söyledi. Kırboğa, İstanbul'daki Orta Doğu Barış Araştırmaları Merkezi ile birlikte Kürt ve Arap aydınlarını bir araya getirecek konferans hazırlığında .
Şanlıurfa'yı halkların ortak yaşam alanı olarak nitelendiren Kırboğa, "Uyanık olmamız ve kardeşliğimizi bozmamız lazım" dedi .
Gazeteipekyol