Ceylanpınar’a bağlı Taşyalak Mahallesi’nde 15 Ekim 2012 tarihinde kaybolduktan 2 gün sonra bir mısır tarlasında önce tecavüz edildiği daha sonra öldürüldüğü ortaya çıkan 7 yaşındaki Y.Ö.’nün cinayetinin faili Yusuf Bayluğ, 8 yıl sonra 2’nci kez tutuklandı. Bayluğ’a 35 yıl hapis cezası verildi. Baba Abdülhamit Ö., kızını öldürenlerin 8 yıl boyunca dışarda serbest gezdiklerini belirterek, kızının ölümünden dolayı yargılanan U. Bayluğ’un da tutuklanmasını talep etti.
Y.Ö.’nün öldürülmesine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında 1 Aralık 2013 yılında aynı köyde yaşayan ve olaydan sonra aileleriyle birlikte köyden ayrılan o dönem 18 yaşında olan U. Bayluğ ile 17 yaşındaki kardeşi Yusuf Bayluğ (17) Bursa’da gözaltına alınmıştı. İki isim 13 Aralık tarihinde “Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” , “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı” ve “Çocuğu veya beden ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi öldürme” suçlamaları ile tutuklanmıştı. Daha sonra Yusuf Bayluğ çocuk yaşta olduğu için Suça Sürüklenen Çocuk gerekçesiyle dosyası ayrıldı.
U. Bayluğ, İstanbul’da avukatıyla birlikte verdiği ifadesinde, “Aynı evde kaldığımı Y.’ye, şehir hayatına alışmadığımı köye dönmek istediğimi söyledim. Y.’de bana biraz zor döneriz dedi. Ben de neden diye sordum. Y. de bana ‘Y.Ö.’yü ben öldürdüm. Bundan dolayı dönemeyiz’ dedi. Y.’nin Y.Ö’yü öldürdüğünü o gün öğrendim. Y. bana kaldığımız nezarethanede de bu olayı geçekleştirdiğini söyledi. O günden beri üzerimizde büyük bir yük vardır. Verdiğim ifadeyle vicdanen rahat ettim demiştir” beyanında bulunmuştu. Yargılamanın ileriki zamanlarından U.B. verdiği ifadeyi reddetmişti.
U. Bayluğ ve Yusuf Bayluğ 7 ay cezaevinde kaldıktan sonra 17 Haziran 2014 görülen duruşmada tahliye dildiler. 18 Ocak 2016 yılında görülen duruşmada ise delil yetersizliğinden 2 isim suçtan beraat ettirildi. Özaydın’ın aile avukatı Serdıl İzol verilen beraat kararın usul ve yasaya aykırı olduğu için kararın temyizen bozulması için Yargıtay Ceza Dairesi’ne başvurdu.
Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi 17 Aralık 2019 tarihinde verilen beraat kararını ilişkin, sanıkların savunmalarının ayrı ayrı müdafiler yerine aynı müdafiler tarafından yapılmasının usule uygun olmadığı, avukatlık kanunun 38’inci maddesine aykırı olduğu gerekçesi ile kararı bozdu.
Urfa 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne yeniden görülen davanın 4’üncü duruşmasında U. Bayluğ üzerine atılı suçlamalardan beraat edilirken, Yusuf Bayluğ, kasten adam öldürme suçundan 36 yıl, çocuğun cinsel istismar suçundan 12 yıl ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunda ise 12 yıl hapis ceza verildi. Normalde 60 yıl hapis cezası verilen Yusuf Bayluğ, iyi hal indirimi ile 35 yıl ceza verildi. Mağdurun babası Mahmut Özaydın, Yusuf Bayluğ’un 8 yıl boyunca dışarda serbestçe gezdiğini hatırlatarak, bir diğer şüpheli U. Bayluğ’un da tutuklanması gerektiğini, sadece bir kişinin tutuklanmasının yeterli olmadığını söyledi.