STK’lar adına basın açıklaması yapan Tarım-iş Sendikası Başkanı Nevzat Yıldırım; ‘’Mısır’da yapılan darbeyle Mısır halkının iradesi yok sayılmış, darbeciler eliyle iktidar hırsızlığı yapılmıştır. Cuntacılar ve darbeciler, milletin verdiği iktidarı silah zoruyla alıp milletin onay vermediği güçlere teslim etmiştir. Mısır ordusu tarafından yapılan bu darbe, Mısır halkının geleceğine yönelik küresel güçlerce oynanan kirli bir oyunun bir parçasıdır. Halkın iradesini, hukuku, insan onurunu hiçe sayan bu darbe, Mısır sivil yönetiminin Filistin halkına nefes aldırmasına yönelik tavrına tahammülsüzlüğün ve Filistinlilerin geleceğine de ipotek koyma çabalarının ürünüdür. Daha darbenin ilk gününde Gazze’nin dışarıya açılan tek koridoru olan Refah Sınır Kapısının kapatılması bunun açık delilidir’’ dedi.
STK Temsilcisi Yıldırım; ‘’Suriye’de iç çatışmaların başladığı günden bugüne sınır ötesinden ilçemize binlerce mültecinin akın ettiğini, bu mültecilerin bir kısmının çadır kente yerleştirildiğini ancak sayıları binleri bulan bir kısım mültecinin, Ceylanpınar’da barakalarda, inşaatlarda, kimsenin yaşayamayacağı harabelerde, çadırlarda, bodrum ve dükkânlarda, zor şartlar altında, yardıma muhtaç bir şekilde yaşadığını ve bu
buca escort yabancı insanın kontrolsüz bir şekilde yaşadığı Ceylanpınar’ımızın büyük tehlikelerle karşı karşıya olduğunu düşündüğümüzü, yakında ekonomik sıkıntıların baş göstereceğini, birçok toplumsal ve ahlaki sorunun yaşanacağını öngörmüş ve bu durumdan büyük kaygı duymakta olduğumuzu belirtmiştik. O gün dile getirdiğimiz kaygılarımızda haksız olmadığımızı bugün aynel yakin görüyoruz. Zira bugün Ceylanpınar sokak ve caddelerinde sayısız Suriyeli mülteci dilencilik yapıyor. Vakitli vakitsiz evlerin kapıları dilenciler tarafından çalınıyor. Ev sakinleri rahatsız edilecek şekilde para ya da eşya isteniyor. Ayrıca birçok kişiye fuhuş teklifinde bulunulduğunu esefle duymaktayız. Mültecilerin bu tür tavır ve tutumları sonucunda Ceylanpınarlı birçok ailenin huzuru kaçmış, bütünlüğü bozulmuştur.
Ceylanpınarlılar, savaş süresince mültecilere tüm insani yardımları fazlasıyla yapmıştır. Ancak mültecileri barındırmak, geçindirmek ve kontrol altında bulundurmak devletin görevidir. Devletin yetkili organları artık bu sorunları işitmeli ve çözüme kavuşturmalıdır’’ dedi.
