Çin Gümrük Genel İdaresi tarafından dün açıklanan veriler, 2023'te Çin'in toplam dış ticaretinin yüzde 0,2 artışla 41 trilyon 760 milyar yuana ulaştığını ortaya koydu. Çin, üst üste 7 yıldır mal ticareti hacmi bakımından dünya birinciliğini korudu.
Uluslararası ticaretin karşı karşıya bulunduğu zorluklar düşünüldüğünde söz konusu başarıların elde edilmesinin kolay olmadığı daha iyi anlaşılabilir. Küresel ekonominin toparlanması zayıflığını sürdürürken, ticarette korumacılık artıyor, jeopolitik çatışmalar devam ediyor ve dünyanın önde gelen ekonomilerinin dış ticaretinde büyük düşüş yaşanıyor. Birleşmiş Milletler (BM) Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın hazırladığı raporda, 2023 yılında küresel mal ticaretinin yüzde 7,5 düşeceği tahmin edildi. Bu bağlamda, Çin'in ithalat ve ihracat alanlarındaki performansının beklenenden daha iyi olması, uluslararası ticaretin ve küresel ekonominin gelişmesi için de güçlü bir destek anlamına geliyor.
Dünya Ticaret Örgütü'nün tahminlerine göre, 2023 yılında Çin'in ihracatı küresel toplamın yaklaşık yüzde 14’ünü oluşturarak, yüksek bir seviyede korunacak. 2023 yılında Çin’in toplam 23 trilyon 770 milyar yuanlık ihracatının 23 trilyon 510 milyar yuanlık kısmını imalat sanayii ürünleri oluşturdu. Bunlar arasında, donanım imalatı sektörünün ihracatı yüzde 2,8 artarak, toplam ihracat içinde yaklaşık yüzde 60'lık yer tuttu. Özellikle gemi inşası ve otomobil endüstrisi, uluslararası toplumun ilgisini çekti.
İthalata bakıldığında ise emtia fiyatlarında yaşanan düşüş nedeniyle, Çin'in ithalat hacminde hafif bir gerileme yaşandığı görülüyor. Ancak ithalat ürünlerinin sayısında yüzde 2,9 artış kaydedildi. Ham petrol, doğal gaz ve diğer hammaddelerin yanı sıra, dijital ev aletleri ve sınır ötesi e-ticaret gibi yeni ürün ve formatlar, Çin'in dev piyasasının avantajlarını koruduğunu, imalatının artmaya devam ettiğini ve ülkedeki tüketim talebinin güçlü olduğunu yansıtıyor.
Peki Çin'in dış ticaretinin güçlü motorunun kaynağı ne? Son dönemde Uluslararası Para Fonu (IMF) ve bazı kuruluşlar, Çin'in 2023 yılına dair büyüme tahminlerini yukarı yönlü güncelledi. Çoğu tahminde, Çin'in 2023'te küresel ekonomik büyümeye yüzde 30'dan fazla katkıda bulunacağı ve dünya ekonomisinin en büyük motoru olmayı sürdüreceği öngörüldü. Çin ekonomisinin toparlanmaya devam etmesinin ithal ürünlere olan talebi ve Çin ürünlerinin ihracatını artıracağının altı çizildi. Kuşak ve Yol’un yüksek nitelikli şekilde ortaklaşa inşasında yeni bir aşamaya girilmesi, Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması’nın (RCEP) uygulanması ve Çin-ASEAN Serbest Ticaret Bölgesi 3.0 versiyonunun müzakerelerinin hızlandırılması gibi adımlar, küresel şirketlere daha fazla fayda sunacak.
Dış talepteki durgunluk korunurken, mevcut belirsizlikler ticari faaliyetleri etkiliyor. Çin'de geçen yılın sonunda düzenlenen Merkezi Ekonomi Çalışmaları Toplantısı’nda, dış ticarette yeni ivmeler kazanılmasının hızlandırılması, iç talebin artırılmasına odaklanılması ve dış dünyaya üst düzeyli açılımın genişletilmesi fikirleri ileri sürüldü. Çin ekonomisi toparlanmaya devam ettikçe, dış ticaretin gelişmesini destekleyen elverişli koşullar da giderek çoğalacak. Bu da küresel ticarete ve dünya ekonomisine daha fazla müjde sunacak.
Hibya Haber Ajansı