Bloomberg Haber Ajansı, “Çin'in Havayolu Kesintileri Nedeniyle Küresel Turizm Sektörü 130 Milyar Dolarlık Kayıp Yaşadı” başlıklı bir haber yayınladı. Habere göre, Çin hükümetinin uluslararası uçuş kesintileri, Çin ekonomisinin canlanamaması, Çin ile Batılı ülkeler arasındaki siyasi çelişkiler ve küresel jeopolitik çatışmaların ciddileşmesi gibi nedenlerle Batılı ülkelere giden Çinli turist sayısında büyük bir azalmaya neden oldu.
Oysa bu haber asılsız ve siyasi amaçlıdır. İlk olarak, COVID-19 salgınının ardından Çin hükümeti yabancı ülkelerle halklar arası temasları teşvik etti. İkinci olarak, havayolu şirketleri, havayollarının işleyiş durumuna göre açılma veya kapanma kararları aldı. Neticede bu tamamen havayolu şirketlerinin ticari davranışıdır ve Çin hükümeti buna hiçbir şekilde müdahale etmez.
Birçok kişi X sosyal medya platformunda bu haberi şöyle değerlendirdi: “Çinliler, Batılı ülkelerin son yıllarda ortaya çıkardığı 'Çin Virüsü' iddiasından memnun değil. Çin'e karşı artan düşmanlık, turizmin canlanmasına fayda sağlamıyor. Çinli turistleri casus olarak nitelendiren Batılı ülkeler, şu anda daha fazla Çinli turist çekmek istiyor.”
Söz konusu yorumlara göre, Batılı ülkelere giden Çinli turistlerin azalması, bu ülkelerin yönetimlerinin Çinli turistlere gösterdiği dostça olmayan tutumdan kaynaklanıyor. Son yıllarda, Çin'i stratejik rakibi olarak gören Batılı ülkelerde Çin hakkında yalan haberler hızla yayıldı, Çinlilere ve Doğu Asyalılara yönelik saldırılar arttı, Çinlilerin vize başvuruları zorlaştırıldı. Batılı ülkelere kıyasla Tayland ve Malezya gibi Güneydoğu Asya ülkeleri, Çinli turistlere yönelik vize muafiyeti uygulama gibi dostça önlemler aldılar. Tayland Turizm Bakanı, çok kez Bangkok Havalimanı'na giderek Çinli turistleri karşıladı. Sıcakkanlı Güneydoğu Asya ülkeleri, Çinli turistlerin beğenisini kazandı. Ctrip şirketinin verilerine göre, 2024 yılının yılbaşı tatilinde Güneydoğu Asya ülkelerine giden Çinli turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre üç kat arttı.
Son yıllarda, Batılı ülkelerde enflasyonun artması nedeniyle bu ülkeler turistler için daha pahalı hale geldi. Batılı ülkelerin turizm acentelerinin, turistlere daha kaliteli ve uygun fiyatlı hizmetler sunması gerekiyor.
Göçmenlerin Avrupa'ya akını, Ukrayna krizi ve Filistin-İsrail çatışmalarının başka bölgelere sıçraması nedeniyle, turistler Avrupa'daki güvenlik durumundan endişe duyuyorlar. Avrupa ülkelerinin, kendi iç güvenlik durumlarını iyileştirmesi gerekiyor.
Çin Turizm Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan açıklamada, 2023-2024 kış sezonunda yurt içindeki turist sayısının 400 milyonu aşabileceği ve turizm gelirlerinin 550 milyar yuan (yaklaşık 77 milyar 465 milyon dolar) seviyelerine ulaşabileceği belirtildi. Ülkenin kış turizmi ve iç tüketiminin canlanması, Çin ekonomisinin büyük bir dinamizme sahip olduğunu ve küresel turizm piyasasına önemli katkılar sunduğunu gösteriyor. İsviçre Ulusal Turizm İdaresi'nden bir yetkili, Davos kasabasında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nda yaptığı açıklamada, daha fazla Çinli turistin buz ve kar turizmi için İsviçre'ye gelmesini arzu ettiklerini ifade etti.
Çinli turistlerin alım gücü hala yüksek. Çin hükümeti de turistlerin seyahatlerine engel koymadı. İstatistiklere göre, COVID-19 salgınının öncesinde Çinli turistlerin Avrupa ülkelerindeki kişi başına ortalama harcaması 3 bin avroyu aştı ve Avrupa'nın ekonomik gelişimine önemli katkılarda bulundu. Şu anda, daha fazla Çinli turist çekmek isteyen Batılı ülkelerin, daha fazla çaba göstermesi gerekiyor.
Hibya Haber Ajansı