Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kişi başına düşen milli gelirimiz ilk kez 13 bin doları aştı

Erdoğan'ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

"Suriye'de Irakt'a Sudan'da ve son olarak Gazze'de vuku bulan hadiseler bu mübarek günlerin sevincini layıkıyla idrak etmemize mani oluyor.

İnsanlıktan nasibini almamaış terör devleti İsrail, tam 168 gündür Gazzeli kardeşlerimizi çocuk, kadın, yaşlı, sivil demeden alçakça katlediyor. 2. Dünya Savaşındakilerden daha vahşi bir soykırım uyguluyor.

Türkiye olarak bölgedeki dostlarımızla iş birliği içinde Gazze'deki mazlumlara yardım etmeye acılarını hafifletmeye çalışıyoruz. 

Zulme ve işgalcilere karşı direnen Filistinli kardeşlerimize terörist iftirası atanları dikkate almıyoruz.

İsrail'den özür dileyen değil dik ve dirayetli tavrıyla İsrail'e özür dileten Türkiye gerçeği ülkemizdeki kimi çevreleri öteden beri rahatsız ediyor.

Biz bunların arkasında hangi lobileirnin olduğunun elbette farkındayız. Bugüne kadar bu lobilere boyun eğmedik bundan sonra da eğmeyeceğiz. Tavrımızı en sert şekilde ortaya koymayı sürdüreceğiz.

Ramazan ayında insani yardımlarımızı daha da artırmış bulunuyoruz.Kızılay'ımız, beldiyelerimzi, vakıflarımız, derneklerimiz Gazze ve Filistin halkı için seferber olmuş vaziyetteler. Dualarımızda Filistinli kardeşlerimizi asla unutmuyoruz.

Bölgemizde patlak veren her kriz ekonomi başta olmak üzere her alanda güçlü olmamız gerektiğine işaret etmektedir. Ne zaman güçlü olduysak kendi insanımızın yanı sıra mazlum ve mağdurlara da cesaret aşıladık, güven verdik.

Türkiye'yi içine düştüğü istikrarsızlık ve kriz girdabından biz kurtardık. Siyasi istikrar ve güven ortamının tahkimi ile birlikte ülkemiz kalkınma yolculuğunda önemli bir avantaj elde etti. 

Zaman zaman kasislerle karşılaşsak da hedeflerimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz.

Sadece deprem sebebiyle 104 milyar dolarlık ilave yükle karşılaşmış olsak da yüzde 4,5 gibi çok iyi bi oranla ekonomimiz büyümesini dürdürdü.

Kişi başına düşen milli gelirimiz ilk kez 13 bin doları aştı. Bunu ekonomiyi konuşanlar, anlatanlar kişi başına mili gelir 13 bin doları yakaladı diye söylemiyorlar.

İşsizlik oranı yüzde 9,4 ile son 10 yılın en düşük seviyesini gördü. İhracatta yakaladığımız ivme artarak devam ediyor. Bu sene ihracat hedefimiz 375 milyar dolardır.

Tüm dünya gibi bizim de en büyük sıkıntı kaynağımız enflasyondur. Enflasyona ilave olarak biz bir de tamahkarlıkla mücadele ediyoruz. Hiç bir ekonomik temeli olmayan saiklerle milletimizin aşına, ekmeğine kan doğramaya çalışan fırsatçılara göz açtırmamaya kararlıyız.

Bu tür gayri ahlaki yollara tevessül edenleri takip ediyoruz. Hem aldığımız tedbirleirn hem de uyguladığımız ekonomi programının etkisi ile yılın 2. yarısında enflasyonda hızlı bir düşüşe sahip olacağız.

14-28 Mayıs seçimleri öncesinde de milleti panikletmek için her yolu denediler ama muavfak olamadılar. Biz ekonomi programımıza ve ekibimize güveniyoruz.

Biz sadece günü kurtarmanın değil, Türkiye ve Türk ekonomisi için en doğrusunu en hayırlısını yapmanın çabasındayız. Karşımızdakileirnin böyle bir dertlerinin olmadığını en iyi sizler biliyorsunuz.

İstanbul şu anda hizmete aç bunu yakalamak için 5 yılı kaybettik ama biz bi 5 yıl daha bekleyemeyiz. Haliç koduan geçilmiyordu, ben Kasımpaşa'da doğmuş, büyümüş bir İstanbul çocuğu olarak buraların durumunu çok çok iyi bilirdim. Haliç doluydu, pislikten geçilmiyordu. Biz bu şekilde aldık temizledik. 

Şu andaki Haliç eğer kokmuyorsa işte bizim sayemizdedir. Sayın şu andaki mevcut başkan temelsiz temel atma törenine gitti. Çünkü bunlar bu işlerden anlamaz. Sorun soruşturun, kaç tane metro yaptın, kaç tane İstanbul'a hizmetkar olacak adım attın.

Sancaktepe'de metronun açılmış olan kuyusunu doldurdu. yapmazlar, yapamazlar. Bunların geçmişinden bugüne attıkları adım yok. Hiç bir zamanda olmayacak çünkü bunlarda böyle bir aşk yok, heyecan yok, coşku yok. Bizde ise yatırım, istihdam, üretim, cari fazla yoluyla ülkenyi kalkındırmak var.

İstanbul'u muradına kavuşturarak Türk ekonomisinin lokomotifi olan bu şehri belediyecilik hizmetlerini tekrar zirveye taşıyacağız. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken bir kez daha soframızı için hepinize saygı ve saygılarımı sunuyorum."