FATMA ELİF BEYHAN - 16.03.2024 - HİBYA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Yüzyılının Emekçileri İftar Programı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
"Savaşların, çatışmaların, insani trajedilerin, krizlerin kol gezdiği sancılı bir dönemde bu mübarek günleri idrak ediyoruz. Bizler sevdiklerimizle, ailelerimizle, yakınlarımızla işte bugün burada olduğu gibi yol arkadaşı olarak gördüğümüz çalışanlarımızla iftar sevincini hamt olsun paylaşabiliyoruz.
Ancak şu an Gazze’de ve işgal edilmiş Filistin topraklarında kelimelerin kifayetsiz kaldığı büyük bir insani dram yaşanıyor. Bir kap sıcak yemeği bir bardak temiz suyu daha bulmanın lüks olduğu son derece acı verici insanlık adına utanç verici günlere şahitlik ediyoruz.
Yemen, Suriye, Sudan, Türkistan, Afganistan başta olmak üzere gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde de kardeşlerimiz gerçekten ağır imtihanlarsan geçiyor. Adalete barışa dayanışmaya mazlumlar için yardımlaşma seferberliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz. Rabbim Gazze’deki mazlumlarla birlikte zulüm ve eziyet gören tüm kardeşlerimizin yardımcısı olsun diyorum.
Ramazan’ın gelmesi ile birlikte millerimizin Gazze’ye ve diğer mazlum coğrafyalara yardımlarını artırdıklarını görmekten memnuniyet duyuyorum. Türkiye ve türk milleti olarak asırlardır yaptığımız gibi başı dara düşenlerim imdadına yetişeceğimizin bilinmesini istiyorum.
Evinin geçimini ailesinin iaşesini kendi ihtiyaçlarını karşılamak için ter döken bir emekçinin nasıl kutlu bir mücadele verdiğini çok iyi biliyorum. Aynı şekilde çalışmak kadar emeğinin de karşılığını hakkıyla almanın öneminin hepimiz şuurundayız. İşçinin ücretini teri kurumadan önce ödeyiniz buyuran bir inancın mensupları olarak zaten başka türlü hareket etmemiz beklenemez.
İzinden gittiğimiz atalarımız da işçinin hakkının verilmesi hususunda hep itinayla davranmışlardır. Tarihimize köklü geleneğimize baktığımızda işçi hakları ile ilgili bu tarz pek çok iyi ve örnek uygulamaya rastlamak mümkündür. İBB Başkanlığımızdan itibaren biz de görev aldığımız her yerde biz de çalışanların haklarının teslimi için çaba harcadık. Ülkemizde 1 Mayıs tarihi uzun yıllar gerginliğin çatışmanın ve 1977 yılındaki menfur olayın sembolü olarak anıldı. Bu tarihi 2008 yılında resmen emek ve dayanışma günü 2009 yılından itibaren de resmi tatil ilan ederek işçilerimizle dayanışmamızı gösterdik.
Enflasyona karşı çalışanlarınızı ezdirmeme bir diğer prensibimizdir. Özellikle son yıllarda üst üste yaşadığımız salgından bölgesel savaşlara küresel ekonomik krizden asrın felaketi olan 6 Şubat depremlerine rağmen bu duruşumuzdan taviz vermedik. Bölgesel krizlerin ve istikrarsızlıkların yol açtığı mali yükü en az şekilde insanımıza yansıtmanın derdindeyiz.
Bu anlayışla bir sosyal koruma ücreti olan ve çalışma hayatındaki ücret politikalarının en alt sınırını temsil eden asgari ücret 17 bin liraya çıktı. Böylece asgari ücrette önceki yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 100 oranında artış oldu. Asgari ücret desteğini 700 TL’ye çıkartarak ödemeyi sürdürüyoruz.
Memurlarımızın aylıklarında ise 2024 yılı ocak ayında enflasyon farkı ile birlikte yüzde 50’ye yakın bir artış sağladık. Bu rakamlarla en düşük memur maaşı 2002 yılına göre reel olarak yüzde 300 oranında nominal olarak ise 84 kat artış gösterdi.
Aynı şekilde katlanarak artan emekli sayımıza rağmen emeklilerimizin ücretlerinde de çok önemli iyileştirmeler yaptık. Daha önce olmayan bayram ikramiyesi bu uygulamayı getirerek emeklilerimize bayram sevinci yaşattık. Geçen sene emeklilerimizden gelen talepler doğrultusunda her bir emeklimize tek seferlik 5’er bin liralık ödeme gerçekleştirdik.
Bu yıl emeklilerimizin bayram ikramiyelerinde de yüzde 50 artışa gittik. Ramazan bayramı ikramiyelerini inşallah 2 ila 5 Nisan tarihleri arasında emeklilerimizin hesaplarına yatırmış olacağız.
Devletimizin deprem bölgesi ile ilgili yükümlülükleri azaldıkça artan kaynağı emeklilerimiz ve çalışanlarımız başta olmak üzere milletimizin istifadesine sunmaya devam edeceğiz. Bunun yanında enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara düşürerek tüm toplum kesimlerinde daha kalıcı refah artışı sağlayacağız.
Son 21 yılda her alanda olduğu gibi sosyal diyalog konusunda çok önemli bir yol kaydettik. İşçilerde sendikalaşma oranı 2024 ocak istatistiklerinde yüzde 15’i geçti. Memurlarda sendikalaşma oranı ise yüzde 74 oranına yükseldi. Her toplu görüşmemizde yeni imkanlar getirerek memurlarımızın haklarını iyileştirmeyi sürdürüyoruz. 7. Dönem kamu toplu sözleşmesi ile üye sayısı yüzde 2’yi geçen sendikaların mensuplarına aylık 538 TL ödeme yapılıyordu ancak bu düzenleme ana muhalefet partisinin başvurusundan dolayı anayasa mahkemesi tarafından geçenlerde iptal edildi. Bu iptal kararı ile ikramiyeden yararlanan 2 milyonu aşkın kamu görevlimiz maalesef 345 TL daha az aylık alacak bu da iki yıllık toplu sözleşme sürecinde memurumuzun 8 bin 280 lira kaybı anlamına geliyor.
Biz memurlarımızın haklarını genişletmek için gayret ederken muhalefet ise bunları budamaya çalışıyor. Bize göre yanlış olan bu kararla ilgili olarak üzerimize düşeni mutlaka yapacağız."
Hibya Haber Ajansı