Tarih: 13.03.2024 15:24

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türkiye Yüzyılı güneşinin doğuşuna kimse mani olamayacaktır”

Facebook Twitter Linked-in

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Bu şehir, dünyanın en güzel sevda hikayelerinden birine Mem u Zin’e ev sahipliği yapan yerdir. Bin yılı aşkındır medeniyetimizin, kardeşliğimizin, inancımızın, birlik ve beraberlik ruhumuzun nabzının attığı bu şehri biz Allah için seviyoruz.

İnşallah başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazan-ı Şerif bu muhabbetin güçlenmesine vesile teşkil edecektir. Rabbim bu kutlu ayda tuttuğumuz oruçları, yaptığımız ibadetleri katında kabul eylesin. Bu mübarek günler yüzü suyu hürmetine Rabbim dünyadaki tüm mazlumlara, mağdurlara, gariplere huzur, esenlik, selamet ihsan eylesin.

Bizler kendi evlerimizde, yuvalarımızda oruçlarımızı tutup, ibadetlerimizi eda ederken yakın uzak coğrafyamızda durum hiç iç açıcı değil. Her an başlarına bir şey gelme endişesiyle yaşamak, iftarını açacak bir lokma bulabilme umuduyla koşturmak zorunda kalan insanların Allah yardımcısı olsun diyoruz.

Sahip olduğumuz huzurun, güvenin, sağlığın, nimetin şükrünü ifa etmek için ramazan ayı önemli bir fırsat. Kendimizi gelip geçici sıkıntıların girdabına kaptırıp elimizdekilerin değeri bilmezsek hakkın huzuruna vardığımızda mahcup oluruz.

Çoğu yalan yanlış haberlerle milletimizi karamsarlığa sürüklemek isteyenlerin amacı, eleştirdiklerinin yerine daha iyisini koymak değildir. Bunların gayesi, ülkeyi tekrar eski istikrarsızlık, kavga, terör günlerine döndürmektir. Türkiye’nin geleceği için en küçük bir hayalleri, vizyonları, programları olmayanların heybesindeki tek malzeme budur. Bizim ise bu ülke ve bu millet için çok büyük hayallerimiz var.

Önce 2023 hedefleriyle ülkemizi bugünlere hazırladık. Şimdi de Türkiye Yüzyılı ile ülkenin geleceğinin inşa etmenin mücadelesini veriyoruz. Hep söylediğimiz gibi biz sadece eser ve hizmet siyaseti yaptık.

Geçtiğimiz 21 yılda vatan topraklarının her karışına terimizi akıttık. Ülkenin her bireyinin hayatına olumlu yönde dokunduk. Yaptığımız hizmetlerin en yakın şahitlerinden biri de Şırnak’tır. Gerçi Şırnak ile aramıza girmek için her yolu deneyenler de oldu. Sadece Şırnak ile değil, bu bölgenin tamamıyla bizim ve ülkemizin bağını koparmaya çalıştılar. Halbuki kalpsiz bir vücut olur mu?

Cumhuriyet tarihi boyunca ülkemizin pek çok yerinde insanlarımız farklı sebeplerle sıkıntı çekti. Eziyet çekti, yokluk yaşadı. Geri kalmışlık sadece bu bölgenin değil, küçük bir kesim dışında milletimizin tamamının ülkedeki her şehrin kaderi yapılmak istendi. Tek parti faşizmi, hem maddi mahrumiyetleriyle hem manevi eziyetleriyle bu anlayışın en başta gelen temsilcisiydi.

Bir döneme damgasını vuran faşizan uygulamalar sizlerle birlikte bu ülkenin inancına, kültürüne, değerlerine sahip çıkmak isteyen tüm insanların başına musallat olmuştur. Bölücü terör örgütü, tek parti faşizmiyle bu topraklarda kurulmaya çalışılan zulüm düzeninin sürmesi için ülkemizin başına bela edilen bir araçtır. Devletin hayatları elbette olmuştur ama bölücü örgüt, aleni bir ihanetin hepimizi birden hedef alan karanlık bir senaryonun maşalığını yapmıştır.

Son 21 yılda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma devrimiyle içerdeki ve dışardaki tüm unsurlarıyla biz işte bu sinsi oyunu bozduk. Şimdi de güney sınırlarımız boyunca oluşturmaya başladığımız güvenlik koridoruyla etrafımızdaki ateşin ülkemize sıçramasının önüne tamamen geçiyoruz. Türkiye’yi bu ateşin içine çekmek için kullanılan terör örgütleriyle sınırlarımız arasına set çekerek hem emperyalistlere hem maşalarına mesafe koyuyoruz. Elbette bu noktaya kolay gelmedik.

Kendi mücadelemizi, kendi imkanlarımızla yürütecek seviyeye gelmek kolay olmadı. Çok fedakarlık yaptık. Hamd olsun emeklerimizin karşılığını alıyoruz.

Daha düne kadar bu ülkenin kaynaklarını sömürmek için bize uçağından tankına, helikopterinden radarına envai çeşit savunma sanayi ürünü pazarlayanlar, şimdi bizim ürünlerimize talip olmaya başladı. Yıllarca ülkemizi pazar, insanımızı ucuz insan gücü, topraklarımızı ucuz hammadde kaynağı olarak görenler şimdi bizim pazarımız haline dönüştü.

Yani oyunu tersine çevirdik. Şayet istikrar ve güven iklimimizin zarar görmesine engel olursak birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıkarsak, aramıza fitne sokmak isteyen muhterislere fırsat vermezsek sahip olduğumuz imkanları çok çalışarak fırsata dönüştürürsek emin olun Allah’ın izniyle daha fazlasını gerçekleştireceğiz.

Siz bakmayın felaket tellallığı yapanlara. Türkiye’nin önü de ufku da bahtı da açıktır. Hiç kimse merak etmesin Türkiye Yüzyılı güneşinin doğuşuna kimse mani olamayacaktır. Artık sadece daha kararlı değil, aynı  zamanda daha güçlüyüz. Yıllarca vaktimizi ve enerjimizi heba eden güçlerden kurtuldukça ülkemizi geliştirme, milletimizi zenginleştirme yolunda daha hızlı ilerliyoruz.

Ülkemizi demokrasisiyle, altyapısıyla, ekonomisiyle, sosyal destekleriyle dünyanın ilk 10 ülkesi arasına dahil etmeye az kaldı. Şu anda satın alma paritesine göre milli gelirde dünyada 11’inci sıradayız. Biraz daha gayretle, çalışmayla, üretmeyle inşallah bu işi başaracağız.

Herkesi iş sahibi yaparak, milli gelirimizi artırarak, kişi başına gelirimizi çoğaltarak, garip gurebaya kol kanat gererek hedeflerimize mutlaka ulaşacağız.  

Şırnak’a 100 milyar lira kamu yatırımı yaptık. Eğitimde 4 bin 244 adet yeni derslik inşa ettik. Şırnak Üniversitesi’ni şehrimize kazandırdık. Gençlik ve sporda 2 bin 476 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurtları açtık.

TOKİ aracılığıyla Şırnak’ta bugüne kadar 11 bin 111 konut yaptık. Kentsel dönüşümde şehrimizde toplam 16 bin 219 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. Şırnak’taki iki millet bahçemizden birinin yapımı sürüyor, diğeri proje aşamasında. Şehrimizde 25 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafesini 197 kilometreye çıkardık.

Şırnak’a son 21 yılda 7 baraj, 1 sulama tesisi, 40 taşkın koruma tesisi ve 6 hidroelektrik santrali inşa ettik. Tamamladığımız tesislerle Şırnak, Silopi, Cizre ve İdil’e içme suyu temin ettik. Yapımına başlayacağımız Cizre Barajı ile Cizre İdil ovalarının toplamda 640 bin dekar zirai arazisini suyla buluşturacağız.

Bölgenin en önemli geçim kaynakları arasında yer alan hayvancılığı geliştirmek için çok sayıda proje uyguluyoruz. İstihdamı desteklemek için Şırnaklı işverenlerimize 1,5 milyar lira tutarında prim teşviki verdik. Enerjide Şırnak’a, İdil’e ve Silopi’ye doğalgaz arzını sağladık.

Şu anda Gabar’da günlük petrol üretiminde 37 bin varili geçmiş durumdayız. Hedef, 100 bin varil. Buralar uçacak. Bu ay sonuna kadar günlük 40 bin varili geçmek, yıl sonunda da 100 bin varil üretime ulaşmayı hedefliyoruz. Kato Dağı ve Faraşin Yaylası da yeni petrol arama alanlarımız arasına girdi. Boş durmuyoruz çalışıyoruz.

Cumhurbaşkanıyla, bakanlıklarıyla, belediyeleriyle el ele vererek Şırnak’ı bölgemizin ve ülkemizin öne gelen üretim ve istihdam merkezlerinden biri haline getirmek istiyoruz.

Öncelikle terörün bir daha bu topraklarda tutunamamasını sağlayacağız. Sizler de gördünüz terör varsa ne yatırım oluyor, ne iş olur, ne huzur oluyor, ne muhabbet oluyor. İkinci olarak şehrimizin imkanlarıyla ülkemizin hedeflerini örtüştürüp doğru ve gerçekçi adımlarla Şırnak’ı kalkındıracağız. Üçüncü olarak sizlerin ve evlatlarınızın güvenli ve müreffeh geleceği için zihinlerinde hiçbir program, yüreklerinde hiçbir heyecan olmayanlara iradenizi teslim etmeyin. Onların kendi ağa babalarıyla baş başa bırakın ki gerçek çapları ve yüzleri ortaya çıksın.”

Hibya Haber Ajansı


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —