Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Konrad Adenauer Stiftung’un (KAS) ortaklaşa düzenlediği 71’inci Yerel Gazetecilik ve Meslek İçi Eğitim Semineri, Mardin, Siirt, Diyarbakır, Batman ile çevre il ve ilçelerden çok sayıda gazetecinin katılımıyla gerçekleştirildi. Seminer; akademisyenleri, usta gazetecileri, yerelde çalışan meslektaşlarıyla buluşturarak, mesleki bilgilerin paylaşılabileceği platformun oluşmasını sağladı. Seminerde; haber yazım tekniklerinden gazetecilikte etik ilkelere buca escort birbirinden önemli konular düzenlenen 5 oturumda ele alındı. Batman Mezopotamya Otel’de düzenlenen seminerin sunuculuğunu Mehmet Mahmutoğlu üstlendi. Seminere; TGC Başkanı Turgay Olcayto, TGC Önceki Başkanı Orhan Erinç , TGC Başkan Yardımcısı Recep Yaşar, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş , TGC Genel Saymanı Gülseren Güver , TGC Genel Sekreter Yardımcıları Ahmet Özdemir ve Niyazi Dalyancı, TGC Hukuk Danışmanı Avukat Gökhan Küçük, Konrad Adenauer Stiftung (KAS) Türkiye Temsilcisi Dr. Colin Dürkop’un da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Seminerin açılış konuşmalarını Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto ve Konrad Adenauer Stiftung Türkiye Temsilcisi Colin Dürkop, Batman Valisi Azmi Çelik ve Batman Belediye Eş Başkanı Gülistan Akel yaptı.
TARTIŞARAK, SORGULAYARAK ÇÖZÜM BULABİLİRİZ
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, şunları söyledi: “Batman’da düzenlediğimiz 71. Meslek İçi Eğitim Semineri, kendi adıma çok keyifle izlediğim bir seminer oldu. Bugün denizli escortğimiz noktaya bakınca iktidarın baskısı salt gazetecilere yöneldiği için iktidarı eleştiriyoruz. Geçmişte de Türkiye’de gazetecilerin bir bölümünün her zaman güçlüyü alkışladığını göreceksiniz. Bugün yaşananları Türkiye 1950’lerde de yaşadı. Türkiye’de insanlar ikiye bölündü. Bugün de bunun bir benzeri yaşanıyor. Çok üzülerek izliyoruz. Çok nitelikli arkadaşlarımız bugün işsiz. Nasıl işsiz? Talimatla işsiz. Bir kısmı gazetelerinde çalışamaz olduklarından kendileri ayrıldılar. Ama çoğu da maalesef bugün işsiz. Gazetecilere yapılan baskı çok fazla. Baskı iki yönlü oluyor. Sabahki konuşmalarda şirketlerden bahsedildi. Şirketlerin iktidarla yaptıkları işlerden büyük çıkarları var. Eskiden gazeteler promosyon verirdi. Şimdi gazetelerin kendisi promosyon. Haberi yazarken muhabir ya da köşe yazarı 2 defa değil, 12 defa düşünmek zorunda. Bunun adına oto sansür diyoruz ki; sansürden daha tehlikeli. Gazeteci belki redaktörlerin dokunmayacağı haberi bile bazen yazmıyor ‘patrona dokunabilir ben görmezden geleyim, hiç yazmayayım’ diye düşünebiliyor.
BASIN OLAYLARI GÖRMEZDEN GELİYOR
İkincisi; ana akım medyanın özellikle olayları görmezden gelmesi, olayları karartması. Sadece Güneydoğu’da olan olayları değil, mesela Uludere olayını Türk halkı, 12 saat sonra öğrendi. Gezi olaylarına ana akım medya 48 saat yer vermedi. Olay büyüyünce yer vermeye başladılar. Reyhanlı’yı düşünün; hemen yasakları denizli escort. Suriye üzerine yapılan toplantı basına sızdı. Yetkililer, sızdıranı arayacağına ‘Niye bunu yazdın’ diye gazetecilere dava açtılar. Üstelik o toplantı gösterdi ki bize; Türkiye dış politikada sınıfta kalmıştır. Bugünkü olaylar da bunu doğrulamaktadır.
YEREL YAYGIN BASIN AYRIMI YAPMAM
Gazeteci, gazetecidir. Yerel, yaygın basın ayrımı yapmam. Ağrı’daki gazeteci eğer gazetecilik yapıyorsa, ilkelerine uygun çalışıyorsa gazetecidir. Tam tersine mesleği kötüye kullanan, mesleğin üstünden çıkar sağlamaya çalışan insanlar eğer gazetecilik yapıyorlarsa onlar bizim meslektaşımız değildir. İstedikleri buca escort ünlü olabilirler, istediği buca escort televizyonlarda laf ebeliği yapabilirler ama onlar gazeteci değildir. Zaten evrensel kurallara göre de onlar gazeteci değildir.
DOĞU’DA GAZETECİLİK YAPMAK 2 DEFA ZOR
Günümüzde gazeteciler çok ağır şartlar altında ama Doğu’da gazetecilik yapmak 2 defa zor. Güneydoğu’da gazeteci olmak en az Orta Doğu’da gazeteci olmak buca escort zor. Ne yaparsanız yapın Terörle Mücadele Yasası olduğu sürece siz özgün gazetecilik yapamazsınız, o alsancak escortle baskı altında kalırsınız, en ufak şeyde cezaevine gidersiniz, şu anda cezaevlerinde 20 dolayında gazeteci var ama bunların çoğu Kürt gazeteci ve dağıtıcı. Biz başından beri hiç ayrım gözetmeden cezaevlerine gittik. Arkadaşlarımızı ziyaret ettik. Eksiklerini gidermeye çalıştık. Bu sorun kolay çözülebilecek bir sorun değil. Önce aradaki nefreti kaldırmak lazım. Aramızdaki birlikteliği sağlamak lazım. Bunu da en çok yerel basın yapabilir. Yerel basında bölünmeler var. Neyi paylaşamıyorsunuz? Her sorununuzla ilgilenmeye hazırız.
DÜRKOP: YEREL GAZETELER BÖLGELERİNİN IŞIĞIDIR
Konrad Adenauer Stiftung Türkiye Temsilcisi Colin Dürkop, şunları dile getirdi: “Halkın sesi ve bilgi kaynağı olan yerel medya ve gazeteler yol göstericidir. Oralarda yaşayan insanların ışığıdırlar. Yani kısaca vazgeçilmezlerdir. Her meslekte olduğu gibi yerel gazeteciler ve yerel medyanın da birçok sorunu olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu sorunların aşılması için birlikte yapacağımız eğitimin bizlere daha doğrusu gazetecilere katkısı olacağına inanıyorum.
AZMİ ÇELİK: GAZETECİLER ELEŞTİRİLERİYLE BİZE YOL GÖSTERİYOR
Batman Valisi Azmi Çelik, 71’inci Yerel Gazetecilik Semineri’nin Batman’da düzenlenmesinden dolayı TGC ve KAS yöneticilerine teşekkür ederek sözlerine başladı. Azmi Çelik, konuşmasında şunları dile getirdi: “Batman, 15 yıl öncesine göre, çok büyük gelişme kat eden ender illerden biridir. Batman, bölgedeki huzursuzluktan, terörden çok çekmiştir. Batman’ı bu sıkıntıları aşma konusunda da azimli, kararlı, değerlerine bağlı insanların yaşadığı il olarak da tanımlıyoruz. Bu sıkıntıların aşılmasında basın mensuplarının göstereceği kararlılık ve doğru habercilik çok önemli. Eleştiriler, kamu kesiminde görev yapanlar, yöneticiler için yol göstericidir. Gazetecilerimiz aynı zamanda kamu görevi yapıyor. Kamuyu bilgilendirme görevi yapıyor. Bizler bu anlamda birlikte hareket ediyoruz, birlikte hareket etmeliyiz. Gazetecilerimiz sadece eleştirmiyorlar güzel şeyler de yazıyorlar. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin ileri seviyede geliştiği günümüzde hiçbir olay bölgesel kalmıyor. Yerel basın da bu teknolojik ilerlemeye ayak uydurmaya başladı. Batman da bu konuda üzerine düşeni aktif olarak yapıyor. Basın mensupları, üzerine düşeni fazlasıyla yapmaya çalışıyor.”
GÜLİSTAN AKEL: GAZETECİLER ÖZGÜR OLMALI
Batman Belediye Eş Başkanı Gülistan Akel ise konuşmasında basının özgür bırakılması gerektiğinin altını çizerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Batman, çok genç bir kent. Gençliğin verdiği enerji ve dinamizmi taşıyor. Bağrında büyük umutlar barındırıyor. Ama ülkenin, dünyanın sorunlarında bağımsız hayal kuramıyoruz. Bu şehrin sorunlarıyla, dünyanın sorunlarıyla birlikte yaşıyoruz. Yaşadıklarımızdan ötürü temkinliyiz. Basın konusuna değinecek olursak, basının özgür bırakılması gerekiyor. Bilginin özgürce halka doğru anlatılması gerekiyor. Bu alsancak escortle gazetecilerin özgür bırakılmasını istiyoruz. Daha demokratik karakter kazanmak gerekiyor.”
GAZETECİLİĞİN TEMEL KURALLARI
Yöneticiliğini TGC Batman Temsilcisi Arif Arslan ’ın yaptığı ilk oturumda; TGC Önceki Başkanı, Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve Cumhuriyet Gazetesi yazarı Orhan Erinç “Günümüzde Gazetecilik” , TGC Genel Saymanı Gülseren Ergezer Güver, “Gazetecilik Etik İlkeleri” başlıklı bir konuşma yaptı. Önceki Başkan Erinç, şunları söyledi: “Batman, Türkiye’de gazeteciliğin hem meslek ilkeleri hem de içerik açısından en başarılı illerinden biri olarak görünüyor. Gazetecilik, sadece Türkiye’de değil dünyada da en kolay kullanılabilir meslekler arasında sayılıyor. O açıdan hem haber kaynaklarının, çeşitli çıkar çevrelerinin gazetecileri kullanma olanağı var. Meslektaşlarımızın bu konuda dikkatli olması gerekiyor. İletişim Fakültelerinde gazete türleri çeşitli şekillerde sınıflandırılıyor. Ben dört dalda özetlenebileceğini düşünüyorum. Gazete türlerinden bir tanesi de militan gazeteciliktir. Militan gazetecilik, bir cemaatin, bir çıkar çevresinin görüşlerini yayınlaştırmak amacıyla yapılan gazetecilik türüdür. Eskiden parmakla gösterilecek buca escort az iken militan gazeteci sayısı şimdi yüzde 70’lere çıktı. Günümüz gazeteciliğini 2’ye ayırmak gerekiyor. Gazeteciliği meslek ilkeleri açısında halkın haber alma hakkını yerine getirmek için kullananlar, diğerini de gazeteciliği çeşitli siyasal görüşlerin kayıtsız şartsız egemenliğine girmiş olanlar diye ayırabiliriz.”
GAZETECİLERİN YOL HARİTASI
TGC Genel Saymanı Gülseren Ergezer Güver, “Gazetecilik etik ilkeleri” başlıklı bir sunum yaptı. Güver, gazetecilikte etik ilkelerin önemine dikkat çekerek Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’nin hazırlanışı hakkında bilgi verdi. Genel Sayman Güver, konuşmasında şu önemli noktalara dikkat çekti. Güver, şunları söyledi: “Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi, gazetecilerin yol haritasıdır. İnançlara, politikalara, partilere göre değişen gazetecilik olmayacağını, evrensel gazetecilik ilkeleriyle mesleğimizi yapmazsak her zaman zora düşeceğimizi ortaya koyan bir bildirge. Bu yüzden Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi, mutlaka dikkate alınmalı. Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklardan önce gelir. Gazeteci, ilettiği haber ve bilginin sorumluluğunu üstlenir ve paylaşır. Gazeteci; başta barış, demokrasi ve insan hakları olmak üzere, insanlığın evrensel değerlerini, çok sesliliği, farklılıklara saygıyı savunur. Milliyet, ırk, etnisite, cinsiyet, dil, din, sınıf ve felsefi inanç ayrımcılığı yapmadan tüm ulusların, tüm halkların ve tüm bireylerin haklarını ve saygınlığını tanır. İnsanlar, topluluklar ve uluslararasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayından kaçınır. Bu ilkeleri göz önünde bulundurarak mesleğimizi yapmalıyız.”
GAZETECİLİĞİN İNCELİKLERİ
Seminerin ikinci oturumun moderatörlüğünü Batman Çağdaş Gazetesi’nden Mehmet Latif Yıldız üstlendi. Bu oturumda, TGC Genel Sekreter Yardımcısı ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Niyazi Dalyancı “Haber Yazım Kuralları”, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Uğur Güç “Basın Sektöründe Sendikacılık”; Haber-Sen İstanbul Şube Başkanı Engin Başçı “Kamu Hizmeti Yayıncılığında Örgütlenme” konuları hakkında bilgi aktardı.
BASIN DEVLETİN 4. GÜCÜ DEĞİLDİR
TGC Genel Sekreter Yardımcısı ve Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Niyazi Dalyancı, konuşmasında şunları belirtti: “Basın 4. Kuvvet’ denildiğinde yanlış bir izlenim ediniliyor. Basın; yasama, yürütme, yargı erklerinin yanında 4. kuvvet gibi anlaşılıyor. Demokratik sistemde ülkeleri yöneten yasama, yargı, yürütmenin işlerini doğru dürüst yapıp yapmadıklarını denetleyecek olan basındır. Basın, bir anlamda onlara rakip denizli escort erktir. Basının devletin yanında devletin 4. gücü olarak yorumlanması doğru değildir. Halkın doğru seçim yapabilmesi için kendisini yönetenler hakkında doğru bilgi edinmesi gerekmektedir. Eğer kendisini yönetenler hakkında doğru bilgi edinemezse doğru seçim yapamaz. Bu alsancak escortle de basın çok önemlidir” dedi. Dalyancı, haber yazımıyla ilgili olarak ise şunları belirtti: “Haber, kimi kişilerin yayınlanmasını istemediği bir şeydir. Gerisi reklamdır. Her okuduğumuz habere böyle bakarsak daha iyi değerlendirebiliriz. Haberin can alıcı noktasının giriş paragrafında kullanılması gerekir. Her okurun, haberinizi sonuna buca escort okumayacağını varsaymanız gerekiyor. Ayrıntılara önem sırasına göre alt paragraflarda yer verebiliriz. Haberde amaç okuru bilgilendirmektir, kafasını karıştırmak değildir. Bu konuyu haber yazarken dikkat etmek gerekir ve haberinize yorum karıştırmamalısınız. Doğruluk, objektiflik (Nesnellik), kısalık (Haberi sözcüklerle boğmamak), açıklık (Okurun kafasında hiçbir soru işareti kalmamalı), kaynak belirtme ilkelerini hiçbir zaman unutmamalısınız. Medyanın görevi gerçeklerle halkın arasında köprü olmaktır. Halkı bilgilendirmektir.”
SORUNLARIMIZA DAYANIŞMAYLA ÇÖZÜM ARAYALIM
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Uğur Güç “Basın Sektöründe Sendikacılık”, başlıklı konuşmasında şu noktalara dikkat çekti: “Demokrasilerin temel dayanağı basın özgürlüğü, basın özgürlüğünün temel dayanağı da sendikalı olmaktır. Medya, tüm insanların davranışlarını kapsar, bilgiyi yayar, eğitir, eğlendirir, bu sayede insanlar görerek, duyarak okuyarak edindikleri bilgileri çevresindekilere de yansıtırlar. Böylece sağlıklı bilgi ve görüşler toplumda yayılarak kamuoyunu oluşturur. Sağlıklı kamuoyunun oluşmasında gazetecinin görevi ise içinde yaşadığı topluma, ayna ve ışık tutmaktadır. Ancak, gerçekler iktidar sahiplerinin işine gelmediği zaman bütün bunları yapabilmek kolay değildir. Maalesef kişilikli gazeteciler hapis cezalarıyla korkutulmakta ve hedef gösterilip baskı altına alınarak, gerçekleri yazmaları engellenmektedir. Basında sendikalaşma, medya çalışanlarının diğer işkollarındaki sendikal olaylara daha duyarlı olmasını da sağlayacaktır.”
KAMU HİZMETİ YAYINCILIĞI ÇOK ÖNEMLİ
Haber-Sen İstanbul Şube Başkanı Engin Başçı “Kamu Hizmeti Yayıncılığında Örgütlenme”, başlıklı konuşmasında şunları dile getirdi:
“Kamu hizmeti yayıncılığı Batman’da çok önemli. Televizyonları açtığınızda Batman’da olanlarla ilgili bir haber izleme olanağınız var mı? Mardin’de, Hakkari’de, Şırnak’ta olup bitenler hakkında bir haber görüyor musunuz? Göremiyorsunuz. Soma’daki katliam olmasaydı maden işçilerinin sorunlarından bihaber denizli escorttık. Felaket olunca biz bu sorunlara eğiliyoruz. Kamu hizmeti yayıncılığı, ülkenin coğrafi olarak tümünü kapsayan yayıncılıktır. Toplumun önceliklerinin öne alan, toplumun farklı kesimlerine eşit mesafede yaklaşan, halk tarafından finanse edilen, halk tarafından da kontrol edilen bir yayıncılıktır. Kamu hizmeti yayıncılığı, eğitim, sağlık gibi vazgeçilmez bir kamu hizmetidir. Halkın haber alma hakkı için kamu hizmeti yayıncılığının varlığı bir zorunluluktur. Türkiye’de ve dünyada medyanın içinde bulunduğu durum ve sahiplik yapısı kamu hizmet yayıncılığının ve yayın kuruluşlarının önemini her geçen gün daha da artırıyor. Neredeyse tüm ülkelerde kitle iletişim araçları birkaç sermaye sahibinin elinde toplandı. Bu kitle iletişim araçları sahibinin sesi olmaktan öteye gidemiyor. Bunlar halkın haber ve bilgi alma hakkı ile kamuoyunun serbestçe oluşumun önündeki en büyük engel durumda. Bu ortamda kamu hizmeti yayıncılığı ve TRT bir kez daha önem kazanıyor.”
MEDYADA NEFRET SÖYLEMİ
Seminer, üçüncü oturumla devam etti. Bu oturumda TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş , “Medyada Nefret Söylemi”; TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük “Haber ve Hukuk” başlıklı konuşma yaptı. Oturumun başkanlığını TGC Genel Saymanı Gülseren Ergezer Güver üstlendi. TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, konuşmasında şunları söyledi: “Ülkemizde farklı, dil, din ve cinsiyet tercihi olan kişilere yönelik medyada yer alan nefret söylemi nefret suçuna zemin oluşturabiliyor. Bu alsancak escortle medya nefret söyleminden uzak durmalı. Kadınlara yönelik cinsel istismar, tecavüz haberlerinde mağdurun kimliğini ortaya koyacak, şekilde haber yapmamalı. Kadını seks objesi olarak göstermekten kaçınmalı. Son 7 yılda kadına yönelik artan şiddeti sık sık gündeme getirilmeli ve çözüm üretilmesi için kamuoyu baskısını diri tutmalıdır. TGC gazetecilerin yol haritalarını etik ilkelerini oluşturuyor, güncelliyor. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi, Medya ve Çeşitlilik Kılavuzları bunlara örnek. Şimdi de medyada kadına dönük cinsiyetçi dili en aza indirecek bir kılavuz hazırlığı içindeyiz. Kadın konusunda çalışan tüm üniversitelere bu konuda çağrı yaptık, katkı istedik. Kısa sürede hazırlayıp medya ile paylaşacağız.”
HABERİN HUKUKA UYGUNLUĞU
TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük basın özgürlüğünün kişilik haklarına üstün tutulabilmesi için gazetecilere şu önerilerde bulundu:
“Haberin gerçeğe uygun olması, gerçeğe uygun yayımın haber niteliği taşıması, gerçeğe uygun haberlerin verilmesinde nesnel ( objektif ) ölçütlere uyulması, haberin veriliş biçimi yönünden, özle biçim arasında ölçülülük bulunması gerekir. Bir yayımın hukuka uygun olduğunun kabul edilebilmesi, ancak, açıklanan bütün bu koşulların birlikte varlığı halinde mümkündür. Yapılan bir yayım, bu temel ilkelerden herhangi birine ters düşüyorsa, hukuka aykırılık unsuru gerçekleşmiş denizli escorttır.”
GAZETECİNİN İŞ YÜKÜ ARTTI
Seminerin 4. oturumunun başkanlığını Mezopotamya Havzası Gazeteciler ve Yayıncılar Derneği Başkanı Uğur Kapucu yaptı. Oturumda, Hürriyet İnternet Ankara Temsilcisi Zeynep Gürcanlı “Medya ve Dış Haberler”; Cumhuriyet Gazetesi Dış Haberler Servisi’nden Mustafa Kemal Erdemol “Ortadoğu’da Gazeteci Olmak”, TGC Başkan Yardımcısı Recep Yaşar “İnternet Gazeteciliği” konularında katılımcıları bilgilendirdi. TGC Başkan Yardımcısı Recep Yaşar, teknolojinin hızlı gelişiminin gazeteciliğe etkileri konusunda katılımcılara bilgi verdi. Yaşar, şöyle konuştu:
“İnternetin yapısı işsiz gazeteciler için yeni bir istihdam alanı yarattı. Küçük sermaye ile yayına başlanabiliyor. Sayıları hızla arttı. Bu özgürlükçü bir ortam yarattı. Bilgiyi ve düşünceyi açıklama için sayısız ortam oluştu. Büyük bir zaman ve ekonomik fayda sağladı. Okuyucuyu üretimin bir parçası haline getirdi. Mesajı yönlendirme olanağı sundu. Merkeze gelmeden yayın yapma imkanı sundu. Gazete ve televizyonlardaki birçok ara birim kaldırıldı. Yeni birimler oluşturuldu. Daha az eleman ile çalışılmaya başlandı. Haber merkezleri küçüldü. Haber havuzu oluşturuldu. Tek tip yayın organları oluştu. Yeni bir yazım tarzı oluştu. İnternette kes-yapıştır yöntemi gelişti. Özel haberler, diğer yayıncıların haberi olmaya başladı. Gazetecinin iş yükü arttı. Haber merkezlerinin küçülmesiyle gazeteci sayısı azaldı. Gazeteci, yayın grubunun tüm organları için ayrı ayrı haber üretmek zorunda kaldı. İnternet gazeteciliği, hızlı olmayı zorunlu kıldı. Hız, denetimsizliği ve özensizliği beraberinde getirdi. Doğruluk hıza kurban edilmeye başlandı. Bilgi kirliliği içinde doğru bilgiye ulaşmak önem kazanacak.”
DIŞ HABERCİLİKTE MESLEKİ YETERLİLİK ŞART
Hürriyet İnternet Ankara Temsilcisi Zeynep Gürcanlı, dış politika haberciliği konusunda kendisini yetiştirmek isteyenlere şu bilgileri verdi:
“Haberi ilk elden muhabirden alabilirseniz doğru alabilirsiniz. İkinci elden almaya çalışırsanız doğru bilgi alma konusunda sıkıntı yaşarsınız. Genelde yabancı dil bilenler, savaş muhabiri yapılır. Çatışma bölgelerine gazetecilerin hazır olması gerekiyor. Bazı mesleki yeterlilik ve teknik bilgilere sahip olmak gerekiyor. Günümüzde sadece İngilizce yeterli olmayabilir. Orta Doğu’ya çok kaydık. Türkçe, Kürtçe, Arapça öne çıkan diller olmaya başladılar. Bu dilleri bilmek de faydalı. Uluslararası kavramlara hakim olmak gerekir. Tarih ve coğrafya bilgisi, hukuk bilgisine sahip olunmalı. ” Mustafa Kemal Erdemol, yaptığı konuşmada şu bilgileri verdi: “Dış habercilik konusunda kendimize ait bir dilimizin olmadığını düşünüyorum. Dil bilen meslektaşlarımızın yazı diline teslim edilmiş bir dış haberciliğimiz var. Milli reflekslerle hareket edilebiliniyor. İktidar söylemini kendi söylemi haline getiren gazeteciler de var. Bir gazetecinin resmi söylemi kullanıp kullanamama konusunda da çok özgür olmadığını görüyoruz.”
HER FOTOĞRAFA 5N1K GÖZÜYLE BAKIN
Seminerin 5. oturumunu Basın İlan Kurumu Batman İl Müdürü Mehmet Gönenç yönetti. Bu oturumda Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Gökhan Tan “Haber Fotoğrafçılığı” başlıklı sunumunda şunları söyledi:
“Kaynak belirtme, gerçekle oynama, temsili görüntü yaratma ihtiyacı ve fotoğraf bilgisi olmak üzere fotoğrafın 4 sorunu var. Haberin kendisi ve haberde kullandığımız her bilgi gibi, haber fotoğrafının da bir referansı olmalıdır. Fotoğrafta imza kullanma zarureti, bir haber metninden de ötedir. Temsili fotoğraf, görselsiz habere görsel yaratma ihtiyacının alsancak escort olduğu aksaklıklardır. Gerçekle oynama, kendi gerçeğini yaratma dediğimiz de, Türkiye basınının, çok sık karşılaşılan alışkanlıklarından biri de müdahalelerle fotoğrafın özgün halinden uzaklaştırılmasıdır. Her fotoğrafa 5N1K gözüyle bakın.”
MUHABİRLER FOTOĞRAF ALTINI YAZMALI
Hürriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Arif Dizdaroğlu “Sayfa Tasarımı” başlıklı konuşmasında şu bilgileri paylaştı:
“En iyi resim altını fotoğrafı çeken yazar. Bu alsancak escortle foto muhabirinin fotoğraf altını yazması gerekir. Günümüzde fotoğrafta özellikle hile yaptıysanız bir şekilde ortaya çıkar. Hile, bizim meslekte olmaması gereken bir şey. Sayfada fotoğraflar nasıl kullanılır? Fotoğrafları farklı ebatlarda kullanmak sayfanın dengesini sağlar. Öne çıkarmak istediğinizi öne çıkarmanızı sağlar. Dekupe, bir konunun haberinin bir normal unsurdan ayırma noktasında size yardımcı olur. Gazete üzerinde bunu yapınca 3 boyutlu bir hale geliyor. Sayfaya derinlik kazandırıyor.”
GAZETELER TEŞVİK EDİLECEK
TGC Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Özdemir “Basın İlan Kurumu ve Yerel Gazeteler” başlıklı konuşmasında şunları söyledi:
“67 Sayılı Genel Kurul Kararı’nın 61. maddesine yapılan eklentilerle daha kaliteli ve nitelikli gazete yayınlama ve daha çok okuyucuya ulaşma adına büyük bir gayret ve özveri gösteren gazetelerin teşvik edilmesi amaçlandı. Yayınlandıkları yer ve çevresini ilgilendiren haberler ile özel haberlere en az 0.75 metrekare ayıran yerel süreli yayınlara 10 ek gösterge uygulanacak. Yüzölçümü 2.25 metrekareden az olmayan yerel süreli yayınlardan günlük olarak özgün ve güncel içerikte asgari yüz ölçümünün haricinde bulmaca, kültür-sanat, sağlık, spor, eğitim gibi konularda en az 0.37 metrekare yayın yapanlara 10 ek gösterge verilecek. Haftada en az bir röportaj ve günde ikiden fazla köşe yazısını düzenli olarak yayımlayan yerel süreli yayınlar 10 ek gösterge alacaklar.”