Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Gençlik Aşkıyla Eskişehir programımız vesilesiyle bir kez daha gençlerimizle kucaklaşmaktan, sizlerin enerjisini ve dinamizmini yüreğimizde hissetmekten memnuniyet duyuyorum. Türkiye’nin dört yanında gençlerimizle her bir araya gelişimizde kendimizi gençleşmiş hissediyoruz.
Tecrübesiyle 70 yaşında duyguları ve heyecanıyla 20-25 yaşında bir kardeşiniz olarak burada sizlerle birlikteyim. Hep söylediğim gibi biz artık sizlerin zamanının misafirleriyiz. Allah’ın izni ve milletimizin desteğiyle ülkemizin Türkiye Yüzyılı hazırlığını tamamladıktan sonra emaneti sizlere bırakacağız. Buradaki her bir genç kardeşim, potansiyel olarak yarının iş insanı, siyasetçisi, yöneticisi, sanatçısı, milletvekili, belediye başkanı ve elbette cumhurbaşkanı adayıdır.
Bürokraside, üniversitede, iş dünyasında partimizin gençlik kollarında birlikte çalıştığımız binlerce isim biliyoruz. Görüldüğü gibi gençlerimizin önünü her alanda biz açtık. Bunun için sizin kendinizi çok iyi yetiştirmesi gerekiyor. Bu konuda ben sizlere güveniyorum.
Sevgili gençler, hayat doğumdan ölüme kadar süren ve nesillerden nesillere aktarılan bir bilgi, tecrübe, birikim devridaimidir. Mücadele sürecidir. Kendinizi geliştirmeyi ve mücadeleyi bıraktığınız anda maddi ve manevi her anlamda yıkıma uğramanız kaçınılmazdır. Her kuşak, bir sonraki için önden giden atlı mesafesindedir.
Siz şu anda karanlığı aydınlatan gençlersiniz. 31 Mart gecesini de sizler aydınlatacaksınız. Durmadan, yorulmadan, 31 Mart gecesine kadar yola devam ediyor muyuz? Artık Eskişehir’i şu karanlık bahtından kurtarmaya hazır mıyız? Siz bu kararı verdikten sonra mesele bitmiştir.
Biz kendi zihin ve gönül hazinemizi sizlere yani ardımızdan gelen nesillere açmazsak, tarih önünde sorumlu oluruz. Gençlerimizle gerçekleştirdiğimiz buluşmaları, hasret giderme yanında işte böyle bir paylaşımın da vesilesi haline getirmeye çalışıyoruz.
Her ne kadar gelişen teknolojiyle birlikte çeşitlenen yeni iletişim mecraları, klasik usulleri tehdit ediyor olsa da biz onları da kullanarak sizlerle muhabbetimizi kesintisiz sürdürüyoruz.
Türkiye Yüzyılı’nın inşası yolunda kararlılıkla ilerlerken, hiçbir mecrayı ve hiçbir mesajı ihmal etme lüksümüz yok.
Türkiye siyasetinde gençleri merkezine alan tek parti, AK Parti’dir. Siz bakmayın birilerinin seçim arifesi gençlik edebiyatı yaptıklarına. Onlar sadece bu işin lafını etmeyi bilir. Onlar sadece bu işin istismarını yapmayı bilir. Onlar sadece gençleri, yalanlarına alet etmeyi bilir.
Mayıs ayındaki Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri için milletimizin takdirine sunduğumuz seçim beyannamemizde gençlerimize yönelik taahhütlerimiz vardı. Seçimlerin üzerinden henüz 8 ay geçmişken biz bu taahhütlerin hepsini de gerçekleştirdik.
Sadece son mahalli idareler seçiminin yapıldığı 2019’dan bugüne kadar AK Partili belediyeler, gençlerimizin hizmetine binin üzerinde spor salonu yaptık. Çeşitli büyüklükte 621 millet kıraathanesi ve kütüphanesi. Şimdi millet bahçelerine kadın kıraathaneleri yapacağız. Kadınlar için kıraathane yapacağız. Çünkü AK Parti, bir farklılığın ortaya çıktığı oluşumdur. Donanımlarıyla beraber 555 gençlik merkezi ve 541 bilgi evi, hayatın lezzetlerini tadabilmeleri için 525 yöresel lezzet mekanı, çok amaçlı faaliyetlere hizmet edecek 464 konferans salonu ve 256 tiyatro salonu, gelişmelerine katkıda bulunmak için 205 müze, 76 bilim merkezi, 51 dijital kütüphane, diğer birimlerle birlikte yaklaşık 4 bin 300 tesisi sunduk.
Daha bakanlıklarımızın ve diğer kurumlarımızın çalışmalarını saymıyorum bile. Mesela uzay çalışmalarımızda yeni ve tarihi bir adım olan Astronot Yetiştirme Programımızın ikinci ismi de bir gencimizdir. Ama bakıyorsunuz, birilerinin gündemi de, önceliği de başka. Kafaları öylesine karışık, kalpleri öylesine nasır tutmuş durumda ki milletin ortak sevinçlerinden rahatsızlık duyacak, ülkenin ortak kazançlarını sabote etmeye kalkacak kadar zavallı bir haldeler.
Ufukları kendi bireysel hırslarından ibaret olan bir güruh ilk astronotumuz Alper Gezeravcı’nın yaptığı işe ‘turist gezi’ dediler. Ne dediler? Bu kadar para harcanır mı? Evet devlet olursan, adam gibi adam olursan harcanır. Bu turistik gezi değil, bu sizleri, bu nesli uzaya hazırlamak için atılmış adımlardır. Tabii bu işler, ‘bay bay Kemal’in musluk açılışına benzemez.
Bu işlerin her birinin arkasında çok büyük vizyon, çok büyük hazırlık, çok büyük emek, çok büyük gayret var. Esasen bizim yaptıklarımıza onların hayalleri bile yetişemez. İnşallah önümüzdeki dönemde kendi roketimizi, işte bu programlarla yetiştirdiğimiz astronotlarımızla uzaya göndereceğiz. Bakalım o zaman bu güruh kendi roketimize nasıl bir kulp takacak, yaşayıp göreceğiz.
Şundan emin olun. Gençlerimizin daha önceki meselelerini nasıl biz çözdüysek, bugünkü meselelerini de bundan sonra ortaya çıkan meselelerini de yine biz çözeriz. Çünkü biz gençlerimizi araç olarak değil, yol arkadaşı olarak, geleceğimizi emanet edeceğimiz cevherler olarak görüyoruz.
Mart ayının sonuna kadar durmadan, usanmadan, gece gündüz demeden ülkemizin her yerinde gençlerimizle beraber buluşacak, gençlik aşkıyla gerçekleştireceğimiz bu buluşmalarda kendi tecrübelerimizi onlarla paylaşmaya, onların enerjileriyle kendimizi yenilemeye, onların beklentileriyle politikalarımızı şekillendirmeye devam edeceğiz.
İsrail konusu
Şu anda tabii Lahey Adalet Divanı’ndan çıkan bu karar, İsrail’in aslında beklemediği bir karar oldu. Öyle veya böyle biz beklediğimiz neticeyi aldık. Yeterli mi? Yeterli değil. Şimdi bunu çok daha genişletmenin gayreti içerisindeyiz.
Netanyahu, kan kaybediyor. Çok daha kan kaybedecek ve şu anda kendi ülkesinde artık Netanyahu, lanetli hale geldi. Ve lanetlenecek. İnsanlık, lanetleyecek onu. Böyle bir durumda. O çocukların ahı, yerde kalmaz. O kadınların ahı, yerde kalmaz. Biz kovalıyoruz, o kaçacak. Sonuna kadar kovalayacağız. Sonunda zafer, hakka inananların olacak.”
Hibya Haber Ajansı