Ümraniye Cezaevi'nde 1996 yılında öldürülen iki tutuklunun cenaze törenini takip ettiği sırada Alibeyköy'de gözaltına alınarak götürüldüğü Eyüp Kapalı Spor Salonu'nda polisler tarafından işkenceyle katledilen Evrensel Gazetesi Muhabiri Metin Göktepe, katledişinin 18'inci yılında da Esenler Kemer Mezarlığı'ndaki mezarı başında mücadele arkadaşları, ailesi ve gazeteciler tarafından anıldı.
Anmaya Evrensel Gazetesi çalışanları, gazeteciler Ahmet Şık, Elif Ilgaz, Murat İnceoğlu, sanatçı Ferhat Tunç, BDP İstanbul İl Eş Başkanı Emrullah Bingül, annesi Fadime Göktepe, Toplumsal Bellek Platformu, Cumartesi Anneleri, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto'nun yanı sıra birçok yurttaş katıldı. Anmada " Özgür basın susmadı, susmayacak", "Metin Göktepe gazeteciliği sürüyor", " Metinler ölmez, Evrensel susmaz" yazılı dövizler taşıyan EMEP üyeleri " İnadına hepimiz birer Metin'iz", "Metin yaşıyor, Evrensel yazıyor" sloganları atarak Göktepe'nin mezarına çiçek fotoğrafını koydu.
Saygı duruşu ile başlayan anmada Metin Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe, Göktepe'nin mezarı başında bulunan dostları ve basın çalışanlarına "Metin'in evine hoş denizli escortniz" diyerek, "Metin'in katilleri Mehmet Ağar ve Tansu Çiller'dir" dedi. Fadime Göktepe'nin ardından konuşan Metin Göktepe'nin o dönemki çalışma arkadaşı ve Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Göktepe'nin katledildiği olayı hatırlatarak Göktepe'nin polisin engellemesine rağmen haberi izlemek için ısrarcı davrandığını söyledi. Göktepe davasının takipçileri olduğunu ifade eden Polat, "Göktepe davasında da görüyoruz ki faillerinin devlet olduğu cinayetlerde failler ortaya çıkmıyor. Bunu en son Roboski'de de gördük" dedi.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto ise Metin Göktepe davasında ilk defa katledilen bir gazetecinin faillerinin yargılandığını hatırlatarak, "18 yıl sonra ne yazık ki ne katledilen gazeteciler ne Berkin'i vuran polislerin değil yargı önüne çıkmaları soruşturma dahi açılmıyor. 18 yıl sonra denizli escortğimiz noktada da devlet suçluları koruma telaşındadır" dedi. Olcayto, " Metin öldürüldü ama hak haberciliği ile habercilik yapan onlarca gazeteci yetişti. Bu gazeteciler tüm baskı ve polis şiddetine rağmen her yerde haberlerini iletmenin yollarını biliyorlar" dedi.
Metin Göktepe davasının takipçilerinden gazeteci Murat İnceoğlu ise Göktepe'nin habercilik ruhuyla canını ortaya koyan bir gazeteci olduğunu ifade ederek, "Belki de biz Metin'e sahip çıksaydık şimdi aramızda olurdu. Metin'den sonra da gazeteciler bedel ödemeye devam ediyor" diye konuştu. Göktepe'nin şahsında simgeleşen hak haberciliğinin bugün hala korunduğuna dikkat çeken EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ise " Gazetecilik her zaman sınavdan geçmiştir. Ama bugün iktidar güçleri arasındaki mücadele çok daha sert geçiyor. O zaman basının bunlara karşı vereceği sınav da çok daha sert denizli escorttır. Bugün Metin gibi gazeteci olmak demek yolsuzluğun, rüşvetin, yalanların karşısında durup ezilenlerin yanında durmaktır. Metin gibi gazeteciler olmasaydı Roboski katliamının üstü kapatılacaktı" dedi.
Anmada söz alan BDP İstanbul İl Eş Başkanı Emrullah Bingül de Göktepe'yi anarak başladığı konuşmasında,"18 yıl sonra Metin yoldaşımızı anarken yaşadığımız ülkede basın emekçilerimiz hala cezaevinde olmasaydı, adalet yerini bulsaydı o zaman belki birazcık vicdanlarımız rahatlardı. Ama hala ülkede yaşanan adaletsizlik, hukuksuzluk 18 yıl öncesine ne ise bugün de aynıdır. Roboski'de verilen karar da bunun en bariz örneğidir" dedi.
Son olarak Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe tekrar söz alarak, "Bu ülkede insan hakları, adalet, devlet var mı" dedi. Tutuklu gazetecilere de değinen Fadime Göktepe " İçerideki gazeteciler de öldürülen gazeteciler de bizim çocuklarımızdır" dedi.
Konuşmaların ardından anma sona erdi.