İsveç Güvenlik Polisi (Säpo) savaşın başlamasından bu yana 80 gencin İsveç’ten Suriye’ye gittiğini açıklarken Entegrayon Polisi Ulf Boström, bu sayının Säpo’nun açıkladığı rakamın çok üzerinde olduğunu, 45’i Göteborg’den olmak üzere en az 185 gencin cihatçıların saflarına katılmak amacıyla Suriye’ye gittiğini açıkladı.
İsveç Radyosu’nun P4 kanalındaki söyleşisinde Boström, “Ansızın dışlanmış gençlere Allahın isteklerini yerine getirmeleri halinde başarı, sevgi ve mutluluk vaadediliyor. Bu durumda şiddete başvurmaları isteniyor” diyor.
İslami terör örgütlerinin gençleri kandırmak için üç farklı yöntem uyguladıklarını belirten Boström, uygulanan yöntemleri şöyle sıralıyor:
İlk yöntem çok sınırlı sayıdaki aşırı dinci kişiler tarafından uygulanıyor. Bunlar cihatçıların saflarında savaşmak gerektiğine inanmalarına rağmen bunu yapmıyor ancak çevrelerinde bulunan akraba ve kişileri Suriye’de savaşmaya teşvik ediyor ve para yardımında bulunuyor.
İkinci yöntem terör örgütleri tarafından sosyal medya aracılığıyla dünya ve toplumdaki adaletsizliklerin alsancak escortlerini anlamaya çalışan gençlere yönelik olarak uygulanıyor. Bu kesimlerle sosyal medya aracılığıyla ilişki kuran aşırı dinci gruplar çözümün dinde ve cihatta olduğunu belirterek gençleri kandırıyor.
Üçüncü yöntem ise daha önce Suriye’de veya başka bir ülkede savaşmış ancak İsveç’e geri gelmiş cihatçılar tarafından uygulanıyor. Bunlar ilişki kurdukları gençlere dostluk, başarı ve sevgi vaad ediyor, eğer ölürlerse şehit olup cennete gidecekleri sözünü veriyorlar.
İSVEÇ, AVRUPA’DAN SURİYE’YE GİDEN CİHATÇILAR SIRALAMASINDA 3. SIRADA
Avrupa ülkeleri arasında İsveç Suriye’ye giden cihatçılar sıralamasında nufüsüyla kıyaslandığında 3.sırada yer alıyor.
Boström, teröre başvuran İslami grupların İsveç’te çalışmalarını yoğunlaştırmalarının alsancak escorti olarak da İsveç’te ifade özgürlüğünün sınırlarının geniş olmasını gösteriyor. Bu grupların ifade özgürlüğünü istismar ederek sosyal medyada propaganda yaptıklarını, gençlerle internet ve sosyal medya aracılığıyla ilişki kurduklarını söyleyen Boström, “İsveç’teki Hıristiyan toplum düzeni yaşamını mahvediyor. Sen onlar için küçük, zayıf, kötü ve değersiz bir insansın” gibi gerekçeler sıralayarak gençlerden “Allah’ın emirlerine uymalarını, şiddete başvurmalarını istiyorlar” diyor.
Cihatçıların Müslümanlar içinde çok küçük bir azınlık olmalarına karşın şiddete başvurma kapasitelerinin büyük olmasından dolayı oldukça büyük bir güç haline denizli escortklerine dikkat çekiyor ve bu durumun tüm Müslümanlara zarar verdiğini söylüyor.
Aynı programa katılan terör uzmanı Magnus Rantorp, aşırı dinci akımların gençleri cihada katılmaları için yoğun bir çaba içinde olduklarına “Bugün İsveç’in illerinin çoğunda varlar. Bunlar mücadeleleri için adam bulmakta uzmanlaşmış” ifadelerini kullanarak dikkat çekiyor.
UZMANLAR POLİS VE YETKİLİLERİ ÖNLEM ALMAMAKLA ELEŞTİRİYOR
Stockholm Yüksek Savunma Okulu uzmanlarından Magnus Rantorp, Peder Hyllengren ve Linus Gustavsson, gençlerin yurt dışına savaşmak amacıyla gitmelerinin engellenmesi için somut öneriler içeren raporlarını geçtiğimiz yılın mayıs ayında İsveç Hükümeti’ne teslim etmişlerdi.
Uzmanlar, geçtiğimiz günlerde yaptıkları ortak açıklamada aradan geçen bir yıldan fazla süre içinde sorun ve tehlikenin değişmekte olduğunu, gidenlerden 18 kişinin çatışmalarda öldüğünü ve bir kısmının İsveç’e geri dönerek İsveç’in güvenliği için tehdit oluşturduklarını söylüyor.
İsveç Güvenlik Polisi’nin (Säpo) gençlerin cihatçı grupların saflarına katılmalarını engellemek amacıyla yaptığı yerel çalışmaların son derece yetersiz olduğuna dikkat çekiyorlar. Cihatçıların saflarına katılımın olduğu yerleşim birimlerinde gençlerin radikalleşmelrini engellemek için yerel düzeydeki önlemlerin artırılmasını, risk sınırında bulunan ailelere destek verilmesini öneriyorlar.
El Kaide bağlantılı grupların gençlerin önemli bir kesimini Facebook ve Twitter gibi sosyal medya aracılığıyla örgütlediklerine dikkat çekiyor ve bilgilendirme çalışmasına hız verilmesini öneriyorlar.
CİHATÇILARIN SURİYE’YE GİDİŞLERİ SÜRECEK
Säpo’nun Analiz Şefi Jonathan Peste, Somali, Pakistan ve Yemen’e giden cihatçılarla kıyaslandığında İsveç’ten Suriye’ye gidenlerin sayılarının oldukça fazla olduğunu ve gidişlerin azalacağına dair bir belirti olmadığını söylüyor.
40 aşkın cihatçının Suriye’den geri denizli escortğini söyleyen Peste, bunlardan bir kısmının savaşın gidişatından hayal kırıklığına uğradıklarını, bir kısmının da katıldıkları veya şahit oldukları zalimliklerden çok olumsuz etkilendiklerini ifade ediyor. Geri dönüş yapanlardan bir kısmının da gençleri Suriye’ye cihatçıların saflarına katılmaya teşvik ettiklerini tespit ettiklerini belirten Peste, bazıların da El Kaide bağlantılı gruplara para ve diğer maddi desteklerde bulunduklarını belirtiyor.
Peste’yi en fazla kaygılandıran ise geri dönenlerin İsveç’te terör eylemlerine başvurmaları. Geri dönenleri takip altına alan İsveç Güvenlik Polisi’nin bu tür belirtiler görmesi durumunda soruşturma başlatacağını ve konuyu savcılığa ileteceğini söylüyor.
TÜRKİYE ÜZERİNDEN SURİYE’YE GEÇEREK CİHADÇILARA KATILIYORLAR
Peste, ellerinde kadınların El Kaide bağlantılı gruplara destek vermek amacıyla gittiklerine dair bir bilgi veya kanıt bulunmadığını söylüyor. Oysa geçtiğimiz ay Järva İslam Federasyonu Başkanı İbrahim Bouraleh, Stockholm’un varoşlarında yaşayan 6 genç kadının Suriye’ye gittiklerini, ailelerinin utandıkları ve cesaret edemedikleri için durumu gizlediklerini açıklamıştı. Dagens Nyheter Gazetesi de ailelerin birkaçının kadınları durdurmak amacıyla Türkiye’ye gittiklerini ancak geç kaldıkları için kadınların Suriye’ye geçişlerini engelleyemediklerini yazmıştı. Geçtiğimiz yılın Ekim ayında da Oslo’dan iki kadın öğrencinin Suriye’ye gitmişti. Ailelerinin girişimi üzerine devreye giren polis mobil telefonlarından her iki kadının da Türkiye’de olduğunu belirlemişti.
Günlük yayımlanan Svenska Dagsbladet Gazetesinin dünkü sayısında yayımlanan bir makalede Suriye’de El Kaide bağlantılı grupların saflarında çatışan Çeçenleri konu alan bir yazı yayımladı. Gazeteye açıklamalarda bulunan adının yayımlanmasını istemeyen bir Çeçen, Çeçenlerin Suriye’de cihatçılar arasında prestijlerinin büyük olduğunu, diğer cihatçılardan farklı olarak daha önce Afganistan ve Çeçenistan’daki savaşlara katıldıkları için savaş tecrübeleri bulunduklarını söylüyor.
Dağistanlılar ve İnguşların da içinde yer aldıkları Suriye’deki Çeçen grubunun ‘Shishani’ olarak adlandırıldığını belirtiten Çeçen, “Kafkasyalıların büyük bir bölümü Suriye’ye 2012 yılında denizli escort. Çoğunluğu Afganistan ve Irak’tan, bir kısmı da Çeçenistan ve Gürcistan’dan denizli escort. Gürcistan’da Çeçenlerin yaşadıkları bölgede Selefiler oldukça güçlendi ve gençleri İslam için savaşmaya teşvik ediyorlar. Rusya sınırları sıkı korundundan onlar için Türkiye’den Suriye’ye geçmek Çeçenistan veya Dağistan’a geçmekten daha kolay” diyor.
Bu grup içinde tam olarak kaç kişinin bulunduğu bilinmiyor. Rusya Federal Güvenlik Servisi Şefi Alexandr Bortnikov, Rusya ve eski Sovyet Cumhuriyeti’ne bağlı ülkelerden Suriye’ye savaşmak için 500 kişinin gittiğini açıklamıştı. Ancak Svenska Dagsbladet’e açıklama yapan kişi bu sayının bin civarında olduğunu söylüyor.
İSVEÇ POLİSİ İKNA EDEREK GENÇLERİN EL KAİDE’YE KATILMALARINI ENGELLİYORMUŞ!
Peste, Säpo’nun Suriye’ye El Kaide saflarında savaşmak amacıyla gitme hazırlığında olanlarla ilgili bilgiler topladığını ama gitmelerini engellemek için alabilecekleri önlemlerin sınırlı olduğunu söylüyor. Bu tür kişilerle ilişkiye geçerek onları ikna etmeye çalıştıklarını, onları Suriye’ye gitmeye teşvik edenlere de bunun suç olduğunu anlattıklarını söylüyor. Ancak bugüne buca escort hiç kimse hakkında gençleri Suriye’ye teşvik ettiği suçlamasıyla soruşturma açılmadı.
