Farklı zamanlarda farklı şehirlerde yapılan terör saldırılarının tek elden yönetilen bir orkestraya benzeten Ayberk’in o yazısı; KANLI ORKESTRA Senfoni orkestralarını çoğumuz biliriz, Birçok enstrümandan oluşan orkestranın birde maestro denilen bir şefi vardır Bu şef hangi yaylı, üflemeli veya vurmalı çalgının notalara göre zamanın gelip gelmediğini elindeki çubukla yönetmeye çalışır. O şefin yönetimindeki orkestrayı son günlerde Türkiye üzerinde kirli emelleri olan terör örgütlerine benzetiyorum. Zira yaşananlar ve yapılan terör eylemlerine bakıldığında sistematik ve zamanlama ayarları fazlasıyla dikkat çekici. Eylemlerin zamanlama farkı ile her seferinde başka bir terör örgütünün yapması, terör eylemleri için belirlenen şehir ve mekanlar bu söylenenleri destekler durumunda. Ülkemizde son zamanlarda yaşanan terör eylemlerinin geriye dönük kısa bir hatırlatması yapılması gerekiyorsa; -Gaziantep’te düğüne canlı bomba saldırısı, İstanbul Beşiktaş Vodafone Arena, Rus Büyük elçi suikastı, Kayseri’de askerlere yönelik bombalı araç saldırısı, İstanbul Ortaköy’de Reina saldırısı ve son olarak İzmir… Sistematik ve kendi aralarında anlaşmış gibi her seferinde başka bir terör örgütünün yaptığı canilikler. Gaziantep’te DAEŞ, İstanbul Beşiktaş PKK, Rus Büyük elçi FETÖ/PDY, Kayseri PKK, Reina DAEŞ ve İzmir PKK… Özellikle Türkiye’nin Fırat Kalkanı Harekatına başlamasından sonra dengelerin değişeceğini anlayan, susan ve savunmada olan değil sınırlarının ve ülkesinin güvenliği için gerekirse sınırların öbür tarafındaki tehlikeli terör gruplarına saldıracak bir Türkiye profilinin ortaya çıkmasından sonra yukarıda değindiğim orkestra şefi veya şefleri, yönetimlerindeki terör gruplarının sistematik olarak saldırması için harekete geçtiler. Sadece Fırat Kalkanı harekatı değil tabi, Türkiye’nin son zamanlarda bölgedeki etkin rolü, Oynanan tüm provokasyonlara rağmen Rusya ile önemli anlaşmalar yapması, On yıllardır birçok bahane ile her seferinde ipe sapa gelmez bahaneler üreten Avrupa Birliği’ne rest çekmesi, Aynı şef veya şefler tarafından bin bir türlü provokasyonlarla komşu ülkelerle olan gerginliğe son verilip masaya oturması ( son örnek Irak), gibi birçok örnekle her seferinde kaos ve kışkırtma planları beyhude çıkan bu kirli ellerin Ortadoğu’da oynadığı oyuna Türkiye’yi dahil edememesi söz konusu kirli elleri neredeyse çılgına çevirdi. Sadece emrindeki terör gruplarının yaptığı canilikler değil tabi; döviz, altın ve petrol fiyatlarına müdahale edip olası bir ekonomik kriz çıkarmaya çalışan bu şef veya şeflerin bu oyunu da boşa çıktı. Zira emrindeki cani terör örgütlerinin yaptığı her saldırı sonrası Ortadoğu’dakinin tam aksine Türkiye’nin el birliği ile dik durması bu canilerin hesaplarını alt üst etmeye yetti arttı bile. Etnik ve mezhep çatışmaları üzerine kurulu bu kirli oyunlara karşı, renkleriyle zengin, tarihi ile destanlar yazan bir Türkiye olduğunu unutan bu şef veya şeflerin hesabı tutmadı-tutmayacak. Ülkesinde yüz binlerce savaş mağdurunu misafir eden, kendi öz kaynakları ile tabir yerinde ise ele güne muhtaç etmeyen Türkiye’nin oynanan ve oynanacak tüm kirli oyunlara karşı dik durmaya ve her seferinde bu adi sürülerine karşı verdiği asil duruş bu çakal sürülerinin hiçbir zaman emellerine ulaşamayacağına yönelik umudum tamdır. Sistematik olarak yapılan terör eylemlerine karşı dini, ırkı mezhebi ne olursa olsun dik ve asil duran Türkiye, onların hayal ettiği Ortadoğu cehennemi olmayacaktır. Türkiye düşmanlarının unuttuğu veya hatırlamak istemediği ve tarih kitaplarına ders olarak girecek bir direniş olan 15 Temmuz hain darbe girişiminde bu birbirine düşürmeye çalıştığınız halk, savaş uçağına levye, tanka tekme attı. 15 Temmuz’da yapılmaya çalışılan hain girişime engel olup tereddütsüz şehit olmayı göze alan Halis Demir’ler, İzmir’de yaşanan terör saldırısında kahramanca direniş gösterip büyük bir katliamı önleyerek şehit olan Fethi Sekin’ler olduğu müddetçe üzerimize saldığınız katil sürüsü hangi isimde olursa olsun kendi kanlarında boğulmaya mahkum olmaya devam edecektir. Zor günler geçiriyoruz bu hepimizin ortak kanısı, ancak; Bu kirli emellerin oyununu bozmak için yapılması gereken en doğru şey, onlara istediklerini vermemektir. Bu cani sürülerinin bizi birbirimize düşürmesine engel olup, onların heveslerini kursaklarında bırakmak için yapılması gereken en doğru davranış el ele verip kenetlenmemiz gerekiyor. Aynı gemide olduğumuzu unutmamak gerek, Topraklarımızda misafir ettiğimiz mültecilerin yaşamları ile ilgili birazcık empati yapmak gerek. Etnik kimlikleri ve dini istismar eden bu alçaklara karşı tek yürek olmak gerek. Madem onlar kanlı ve kirli ellerini birleştirip bize karşı alçaklık peşinde, Bizde temiz ellerimizi kenetleyip, güzel yüreklerimiz aynı anda çarparak tek yürek olmak için daha fazla çaba sarf edeceğiz. Önemli not:foto temsilidir,yazı ile ilgili hiçbir alakası yoktur
