Basın meslek örgütleri Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve DİSK’e bağlı Türkiye Basın Sanayii İşçileri Sendikası (Basın-İş), Suruç ve Kobane’de habercilik bakımında zorlu şartlarda görev yapan habercilerin bir de güvenlik kuvvetlerinin müdahalesine uğramasını kınadı.
TGS, Urfa Suruç ve Kürt kenti Kobanê arasında görev yapan basın çalışanlarına yönelik ihlalleri kınadı. IŞİD örgütünün Kobane’yi ele geçirmek için ağır silahlarla YPG güçleriyle çatışmasını ve bölgeye etkisini izleyen haberciler, polisin tazyikli su ve gaz bombalarıyla da karşı karşıya kalıyor. TGS, “IŞID’i protesto edenlere karşı şiddet kullanan polis, yaşananları aktaran habercileri de hedef alıyor. Sınır hattı ve çevresindeki meslektaşlarımızın görev yapması engelleniyor” açıklaması yaptı. Polis ve askerin, medya çalışanlarını gözaltına almaya da çalıştığını belirten TGS, basın çalışanlarının kimliklerini göstermelerine rağmen, saldırıların sürdüğünü savundu.
Haberciye küfür, tehdit, saldırı, gözaltı
TV10’a ait canlı yayın aracını durduran askerler, gazeteci Turabi Kişin’i gözaltına almaya çalıştı. Meslektaşlarımız tepki göstererek Kişin’in gözaltına alınmasına izin vermedi ancak TV10 canlı yayın aracı tazyikli sudan zarar gördü. Zırhlı araçlarından DİHA çalışanı meslektaşlarımızı tehdit eden polisler, “DIHA kaçma, yanına gelince gösteririz sana” şeklinde anons yaptı. Özgür Gelecek gazetesi muhabiri Ruken Derya Çelik, Kobanê sınırında gözaltına alındı. Diyarbakır ve bölgesinde yayın yapan Gün TV’nin muhabirine küfür eden polisler, habercileri tartakladı, “Hepinizi öldüreceğiz” diyerek arkadaşlarımızı tehdit etti. Hürriyet gazetesi muhabiri, ayağına isabet eden gaz fişeğiyle yaralandı. Bölgeden canlı yayın yapan IMC TV aracı da gaz fişeklerinin hedefi oldu ve hasar gördü.
DİSK Basın-İş: Şiddet istemiyoruz
DİSK Basın-İş de, IŞİD’in geçmişte öldürdüğü Fırat Haber Ajansı (ANF) muhabiri Deniz Fırat’ı hatırlatarak, “Bundan sonra sadece gazetecilerin değil tek bir kişinin dahi şiddete maruz kalmasını istemiyoruz” şeklinde açıklama yaptı.