Mardin'in Ömerli (Mahsertê) ilçesine bağlı Kayadere (Bafawa) köyünde 3 Temmuz tarihinde çıkan kavgada korucuların ateş açması sonucu Demirkıran ve Budak ailelerine mensup 4 yurttaş yaşamını yitirdi, 8 yurttaş ise yaralandı. Olayın baş sorumlusu olduğu belirtilen köy muhtarı ve korucubaşı Medeni Güven'in 1994 yılında Şeyhmuz Kaymaz ve Feyzi Kaymaz'ı da ailelerinin gözü önünde katlettiği belirtildi. Olayın ardından Kaymaz ailesi avukatları aracılığıyla yapılan başvuru sonrası Mardin Cumhuriyet Savcılığı Güven hakkında "Bilerek ve isteyerek adam öldürmek" suçlamasıyla dava açtı. Mardin Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Güven'e "Bilerek ve isteyerek adam öldürmek"ten müebbet hapis ile 25 yıl hapis cezası verdi. Bu karar üzerine Güven, tutuklanırken, dosya sanık avukatları tarafından temyize götürüldü. Yargıtay, bir buçuk yıl sonra "delil yetersizliği" iddiasıyla kararı bozarak dosyayı Mardin Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Mahkeme, 1995 yılında ise mevcut delillere rağmen beraat kararı vererek Güven'i serbest bıraktı. Kaymaz ailesi, 2000 yılında tekrar dava açılması için Mardin Cumhuriyet Savcılığı'na başvurdu. Savcılık, kovuşturmaya gerek olmadığı gerekçesiyle başvuruyu reddetti. Güven korucubaşı olarak görevine kaldığı yerden devam etmeye başladı. Medeni Güven, son olayda 4 kişinin öldürülmesinin faili olarak hala yakalanmadı.
'Eşim ve kaynım gözlerimin önünde öldürdüler'
1994 yılında gözü önünde eşi ve kayını Kaymaz'ın katledilişini anlatan Şeyhmuz Kaymaz'ın eşi Neriman Kaymaz, 1993 yılında Savur'un Köprülü (Baqeysê) köyünde yaşadıklarını, devlet tarafından köyleri yakılınca Pınardere'ye (Elfan) yerleşmek zorunda kaldıklarını belirterek, "1994 yılı idi. Sabah erken saatte bağa gitmiştik. Kısa bir süre sonra Medeni ve korucu olan teyzemin oğlu Mehmet ve beraberinde 4 kişi olmak üzere toplam 6 kişi, bağın içine denizli escort. Önlerini kesip 'bir şey yapmayın ne olur' diye yalvarmaya başladım" dedi. Tam bir vahşet anını yaşadığını belirten Kaymaz, "Mehmet ismindeki kişi eşimin ayağına bir şarjör boşalttı. Medeni ise eşimin kafasına ve vücuduna kurşun sıkmaya başladı. Eşim ve kaynımı gözlerimizin önünde öldürdüler. Aklım başımdan gitti. Tepeye doğru çıktılar, oradan da ateş açtılar, traktörlerin arkasına saklanırken görümcem de ayağından yaralanmıştı" diye konuştu.
'Kıyamet Günü'
Cinayet gününü "kıyamet günü" olarak nitelendiren Neriman Kaymaz, yaşanılanları asla unutmayacağını belirterek, "Eşimi ve kaynımı öldüren Medeni ve diğerleri daha sonra ellerini kollarını sallaya sallaya gitti" diye konuştu.
'İki çocuğum öldürüldü'
Cinayetin hemen ardından Güven ve beraberindekilere dava açtıklarını, mahkemenin 25'er yıl ceza verdiğini ancak Güven'in bir buçuk yıl içerisinde tahliye edilerek işinin başına geri döndüğünü söyledi. Cinayet anında bağda bulunan Şeyhmuz ve Feyzi Kaymaz'ın anneleri Çaçane Kaymaz ise, yaşadıklarını şu şekilde ifade etti: "Benim iki çocuğum gözlerimin önünde sorgusuz sualsiz öldürüldü. Ben o sırada şoka girdim. Ağızlarından kan akıyordu. Ben de ya çocuklarım kına sevmezler ki alsancak escort kına yakmışlar dedim. Sonra onların kanını kendi vücuduma sürerek bende kına yakayım dedim. Ardından da etraftan getirdiğim ağaç dalları ile onlara gölge yapıyordum. Yatıyorlar güneş çarpmasın diyordum. Taki doktor ve savcı gelince daha yeni ayılmaya başladım."
'Hesabını verecektir'
Anne Kaymaz, oğullarının ölümünden yaklaşık bir ay önce kaynı Hasan Kaymaz'ın da Güven tarafından katledildiğini, ancak bir türlü kanıtlayamadıklarını ve bu alsancak escortle de dava açamadıklarını söyledi. Görgü tanıklarının olduğunu, ancak korktukları için konuşamadıklarını belirten Çaçane Kaymaz, "Medeni o gün denizli escort sorgusuz sualsiz oğullarımı öldürdü. Şimdi de köyde yine ölüm yağdırmaya devam ediyor. Elbet bunun hesabını verecektir" diye konuştu.
DİHA