Tarih: 07.04.2014 16:26
Marmaris, Bayburt ve Silvan?da Habercilere Saldırı
Gergin geçen 30 Mart Yerel Seçimlerden beri, görev başındaki yerel haberciler Marmaris ve Bayburt’ta çeşitli siyasi parti gruplarının saldırısına uğradı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Marmaris Televizyonu haber ekibine saldırının “kamuya açık bir alanda, emniyet yetkililerinin de bulunduğu bir toplantı” sırasında yapıldığını bildirerek, “saldırı kabul edilemez” dedi.
TGC açıklamasında, “Bu ilkel tavrı kınıyor, sorumlularla ilgili işlem yapılması için Muğla Valisi'ni görevini yapmaya çağırıyoruz” denildi.
Diyarbakır’ın Silvan İlçesi’ndeki Demirkuyu (Dêrika Miqûrê) Köyü yakınında bir müteahhidin ihalesini aldığı içme suyu şebekesini tamamlamadan köyü terk etmesini haberleştiren Silvan Mücadele gazetesi yazarı Ferhat Parlak darp edildi.
TGC: Polis saldırına nasıl seyirci kalır?
Marmaris Otogarı’nda 3 Nisan’da yapılan bir toplantıyı izleyen Marmaris Televizyonu haber ekibi saldırıya uğradı. TGC’ye göre, Doğan Haber Ajansı üzerinden medyaya da yansıyan olay, saldırı talimatının AKP’den belediye başkanlığına aday olan Doğan Tugay’ın verdiği açıkça görülüyor.
Açıklamaya göre, İlçe Emniyet Müdürlüğünden polislerin de bulunduğu toplantıda Tugay yanındaki kişilere, “Ne çektiriyorsunuz. Hala çekiyorlar. Alın makinesini. Versinler mahkemeye. Üç ay yatarsınız” diye sesleniyor.
Bu görevliler, Marmaris Televizyonu haber müdürü Hayriye Akkok, kameraman Murat Arıkan ve Özgen Kemer’in üzerine yürüdükten sonra Arıkan ve Kemer darp edildi. Gazeteciler, Doğan Tugay ile saldırganlar hakkında suç duyurusunda bulundu.
TGC, “kendini hukukun üstünde gören Doğan Tugay’ın bu ilkel tavrını” ve , “görevi vatandaşın güvenliğini sağlamak olan Marmaris Emniyet Müdürlüğü yetkililerinin saldırıya seyirci kalmasını” kınadı.
TGC, “Halkın haber alma ve gerçekleri öğrenmesi için görev yapan gazetecilerimize yönelik bu çirkin saldırı emrini veren, saldırıyı gerçekleştiren kişiler ve seyirci kalan polislerle ilgili olarak işlem yapılması” için Muğla Valisi’ni göreve çağırdı.
Örgütler AA muhabirine saldırıyı kınadı
3 Nisan’da gündeme gelen diğer bir saldırı da Bayburt Adliyesi’nde yaşandı. Anadolu Ajansı muhabiri Abdulkadir Nişancı, Aydıntepe Belediye Başkanlığı seçim sonuçlarına itirazı haberleştirmek için bulunduğu adliyede saldırıya uğradı.
Gazeteci, MHP’nin seçim sonuçlarına ilişkin adliye önündeki basın toplantısını izlerken partili olduğu iddia edilen kişilerin küfürlü ve fiili saldırılarına maruz kaldı.
TGC, Basın Konseyi, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), 56 Gazeteciler Derneği ve Gümüşhane Gazeteciler Cemiyeti saldırıyı kınayan birer açıklama yayımladılar ve Bayburt Valisi ve Emniyet Müdürü'nden sorumluları belirleyip yargıya teslim etmelerini talep ettiler.
Gümüşhane Gazeteciler Cemiyeti başkanı Yusuf Sadık, "Basın mensupları kamu görevi yapan kişilerdir. Bayburt'ta meslektaşımıza yapılan saldırı cemiyetimiz tarafından esefle karşılanmıştır. Saldırı kimden gelirse gelsin, cemiyet olarak saldırıyı kınıyoruz” dedi.
53 Gazeteciler Derneği Başkanı Mustafa Bayrak da, “zor koşullar altında görev yapan gazetecilerin uğradığı çirkin saldırılara bir yenisinin daha eklendiğini” bildirdi.
Parlak’ın bürosuna “haber” baskını
Silvan’daki saldırıysa 6 Nisan’da gazeteci Parlak’ın gazete ofisinde gerçekleşti. Gazeteciye küfür ve hakaret eden altı kişilik gruptan bir kişi, Parlak’ın hafif yaralanmasına alsancak escort oldu.
Parlak, "Silvan'daki Bu Tablodan Kim Utanacak?" haberinin 2 Nisan’da yayımlanması üzerine ilgili müteahhit ve ona bağlı görevlilerin bürosunu bastığını, kendisine hakaret edip tehdit ettiklerini bildirdi.
Çenesinden ve sağ elinden hafif yaralanan Parlak, hastaalsancak escort darp edildiğine dair sağlık raporu aldı. Emniyete de başvuran Parlak, olayı şöyle değerlendirdi:
“Saldırgana şimdi siz benimle konuşmaya mı yoksa saldırmaya mı denizli escortniz, sesinizi yükseltemezsiniz dememle bana yumruk ve tekmelerle saldırdı. Bu sırada ‘haberi kaldırmazsan seni öldürürüm’ dedi. Altı kişiyle iş yerime gelmeleri bana gözdağı vermek içindi. Haberle ilgili bir yalan veya yanlış bir durum olmuş olsaydı mahkemede hakkını ararlardı”.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —