NATO'nun askeri operasyonunun 25. yıldönümünde Kosova'daki durum

NATO’nun 1999 yılında Yugoslavya’ya yönelik askeri operasyonu, Sırplar ile Arnavutları kültür, toplum ve günlük yaşam açılarından tamamen ayırdı.

GÜNCEL 24.03.2024 17:25:06 201 0
NATO

NATO’nun 1999 yılında Yugoslavya’ya yönelik askeri operasyonunun, Sırplar ile Arnavutları kültür, toplum ve günlük yaşam açılarından tamamen ayırdığını belirten CMG Muhabiri Zhang Ying "Askeri operasyonun 25. yıldönümü anılırken, Sırplar ile Arnavutlar arasındaki uçurum kapatılamaz hale geldi.Son günlerde, ABD’nin Kosova’ya silah satışına dair çıkan haberler, iki etnik grup arasındaki ilişkileri daha da gerginleştirdi." dedi.

Ying, NATO’nun müdahalesinden sonra çoğu Sırp olmak üzere yaklaşık 200 bin kişinin Kosova’dan kaçtığını ifade ederek şu ifadelere yer verdi:

"Sırp hükümeti ve sosyal birimler mültecilerin geri dönüşü için çaba sarf etti. Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) verilerine göre, 1999 ile 2019 yılları arasında yaklaşık 30 bin Sırp Kosova’ya döndü. Ancak değişken atmosfer nedeniyle insanlar, memleketlerine dönüş ile kaçış arasında bir ikilemle karşı karşıya kalıyor."

CMG Muhabiri Zhang Ying, Ocak 2024’te Kosova’da ödeme sisteminde izin verilen tek nakit işlem para biriminin avro olduğuna ilişkin yeni bir düzenlemenin açıklanmasının bir süreliğine ülkede kargaşaya neden olduğunu belirtti.

Eski bir Kosova yetkilisi Stojanoviç, “Her Sırp ailenin gelirinin yüzde 90'ı Sırbistan'dan geliyor. Son 25 yılda Sırbistan hükümetinin desteği olmasaydı burada bir hafta bile hayatta kalamazdık.” ifadesini kullandı.

Ying, Dinarın yasaklanmasının, siyasi mücadelenin yeni odağı haline gelirken, sıradan insanların daha fazla acı yaşamasına yola açtığını dile getirdi.

Zhang Ying, "NATO’nun 1999 yılındaki operasyonunda kullanılan 15 tonluk seyreltilmiş uranyum bombası, günümüzde Sırbistan’da kanser oranlarının hızla artmasının doğrudan nedeni olarak görülüyor. Kuzey Mitrovica Ayakta Tedavi Hastanesi, Kosova'daki tek Sırp hastanesi. Yıllardır aşırı yük altında çalışan hastanede eski ve geri kalmış ekipman, hastaların ihtiyaçlarını artık karşılayamaz duruma geldi." ifadelerini kullandı.

Hastanede görevli doktorlardan Sbrajak, “1999'dan sonra kötü huylu hastalıkların sayısı dramatik şekilde arttı. Daha önce kanser teşhisi koyulan kişilerin çoğu 55 ila 60 yaş arasındaydı. Savaştan sonra ise kanserlerin çoğuna 35 ila 45 yaş arasındakilerde rastlanmaya başladı. Çocuklarda kan hastalıkları ve spontan düşükler gibi hastalıkların sayısı endişe verici şekilde artmaya devam ediyor.” dedi.

Memleketini terk eden çoğu kişi için dönüş yolunun kapandığının altını çizen CMG Muhabiri Zhang Ying "Memleketine dönme cesaretini bulanlar ise dini ve siyasi kutuplaşmanın getirdiği güvensizlik ve korkuyla karşı karşıya." açıklamasını yaptı.

Hibya Haber Ajansı