"Ne strateji ne ideoloji, bildiğin petrol..."

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Feyzioğlu, 15 ilin baro başkanıyla Türkiye-Suriye sınırında incelemelerde bulundu. Burada, Suriye?ye geri dönen Kobanililerle konuşan Feyzioğlu, sorunları dinledi. Feyzioğlu ?Ne ideoloji ne ilke, bildiğin petrol, para

GÜNCEL 30.09.2014 17:23:26 1547 0
Şanlıurfa’nın Suruç İlçesine gelen TBB Başkanı Av. Metin Feyzioğlu, Mürşitpınar bölgesinde sınırda incelemelerde bulundu. Burada Suriyelilerle görüşen Feyzioğlu, sorunları dinledi, sığınmacıları teselli etmeye çalıştı. Feyzioğlu “Biz buradan bir rapor çıkaracağız. Bu raporun bakış açısı insan denizli escort.  Bu bölge ve coğrafya tüm devletlerin, terör örgütlerinin politikalarıyla ve stratejileri ile dolmuş taşmış ama neticede insanların öldüğü ve acı çektiği bir yer. Bu kördüğümden çıkış sadece ve sadece insanı esas alan samimi, candan bir yaklaşımla mümkün olabilir. Biz burada insanlığı hatırlatma üzere denizli escortk. Buradaki insanlar bizim vatandaşlarımızın kardeşler, akrabaları. Sonuçta hepimiz Âdemden geliyoruz. Bu insanların dramına ve acısına kayıtsız kalmamız mümkün değil” şeklinde konuştu. Burada gazetecilere açıklamada bulunan Feyzioğlu, “Ne ideoloji ne ilke, bildiğin petrol, para ve güç kavgasıdır bu. Bunun adının dinle, herhangi bir ilkeyle ilgisi yok. Birileri buradan zengin denizli escort ve hüküm sürecek diye bu insanlar acı çekiyor. Biz bunu tüm dünyaya anlatmak üzere denizli escortk. Biz, dünya kamuoyunu harekete geçireceğiz” ifadelerini kullandı.

“ÇOK CİDDİ ENDİŞELER OLDUĞUNU GÖRDÜK”

TSK’ya sınır ötesi için yetki verecek tezkereyi değerlendiren Feyzioğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü; “Bölgede çok sayıda insan ile görüşme imkanımız doğdu. Şöyle bir güvensizlik var Türkiye’ye ve bölge dışından gelen devletlere ilişkin; IŞİD’i kim yarattıysa bunların bölgeye bu defa IŞİD’le mücadele etmekten ziyade Kürt yerleşim bölgelerinin arasındaki irtibatı kesmek üzere asker sokacaklarından kaygı duyulmakta. Doğal olarak orada bir saldırı olduğuna göre, saldırıya da “rica ederim yapmayın” demek yerine kuşkusuz askerle ve silahla müdahale etmek gerekirken, bu müdahalenin IŞİD’i güçlendirmek veya IŞİD’le savaşan güçlerin lojistik destek hatlarını kesmek için buraya gireceğinden çok ciddi endişe edildiğini gördük. Bu bizim Ankara’dan duymadığımız, görmediğimiz ama buraya gelince vakıf olduğumuz bir kaygı. Şu anda yegane kaygımızın bu katliamı önlemek olması gerekiyor. Ortadoğu’da mezhepçilik ve ırkçılık yapıldığı sürece bu katliamların biri gider, biri gelir. IŞİD biter, bir başka örgüt ortaya çıkar. Buradan hepimizin önemli bir sonuç çıkarabileceğini düşünüyorum.Orada gördüğümüz katliamlardan ders alıp burada kendi sorunlarımızı birbirimize sarılarak çözmeyi başaralım.”