Dünyanın çeşitli yerlerinde ve özellikle Ukrayna’da süregelen savaş ve çatışma ortamında, tıbbi laboratuvar hizmetlerinin de aksadığı gerçeğiyle, Galen Laboratuvar ve Görüntüleme’den Prof. Dr. Ayşegül Akbay şu açıklamayı paylaştı.
Dünyanın çeşitli yerlerinde ve özellikle Ukrayna’da süregelen savaş ve çatışma ortamında, tıbbi laboratuvar hizmetlerinin de aksadığı gerçeğiyle, Galen Laboratuvar ve Görüntüleme’den Prof. Dr. Ayşegül Akbay şu açıklamayı paylaştı:
“Silahlı çatışma sırasında, laboratuvar çalışanları, sağlık hizmetlerini yürütürken barış zamanında olduğundan çok daha büyük zorluklarla karşılaşırlar. Sağlık hizmetlerinin sürdürülmesi, hükümet için nadiren bir önceliktir; kuşatılmış sivil nüfus rutin sağlık hizmetlerine ulaşamaz ve koşullar kötüleşir. Ukrayna’da da edindiğimiz bilgilere göre, savaş yaralıları dışında kimse artık sağlık tesislerine gitmiyor. Güvenliklerine yönelik tehdit nedeniyle siviller, tıbbi tedaviden kaçınarak bölgeden kaçıyor veya evlerinde saklanıyor. Bu arada, çatışma sırasında meydana gelen yaralanmalar gibi acil ihtiyaçlar genellikle bunalmış personel tarafından derme çatma tesislerde ele alınıyor.”
Prof. Dr. Ayşegül Akbay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çatışma zamanlarında sağlanan hizmetler çok basit. Hizmetlerdeki azalma, kısmen işgücündeki aksamalardan kaynaklanmaktadır. Nüfusun geri kalanı gibi, çatışma bölgelerindeki sağlık çalışanları da yerinden olma, rehin alınma, yaralanma ve ölüm riski altındadır; çoğu kaçar. Kalan laboratuvar ve hastane çalışanları zarar görme riski altındadır, yiyecek, temiz su ve diğer temel ihtiyaç maddelerine ulaşmakta güçlük çekebilirler ve genellikle maaşlarında bir azalma veya kayıpla karşı karşıya kalabilirler. Uzun süreli çatışmaları çevreleyen zorlu ekonomik koşullarda, sağlık çalışanlarının grev yaptıkları veya nadiren ödeyebilen hastalardan resmi olmayan geri ödeme talep ettikleri bilinmektedir. Fon arzı sıklıkla kesintiye uğradığı gibi, laboratuvarlara ve hastanelere giden fiziksel tedarik zinciri de risk altındadır.
Laboratuvar tedarik zinciri, (1) fonların yeniden dağıtılmasından, (2) diaspora nedeniyle personel eksikliğinden, (3) yağma (özellikle nakliye sırasında) gibi artan suç faaliyetleri olasılığından ve (4) erişilemezlikten etkilenebilir. Ulaşım altyapısının tahrip olması nedeniyle yollar mayınlandığında veya bombalandığında, köprüler yıkıldığında ve güvenli geçiş imkansız olduğunda, laboratuvar temelli tıbbı yürütmek için gerekli reaktifler ve sarf malzemeleri güvenilir bir şekilde sipariş edilemez. Malzemeler temin edilebilirse, bunlar barış zamanı standartlarının altına düşebilir; bazı tedarikçiler, çatışma zamanlarında daha yüksek mali risk nedeniyle hizmeti geri çekerken, diğerleri uluslararası ticaret düzenlemelerinin bir sonucu olarak ürün ve hizmet sağlayamaz. Uzak bölgelerde çatışmalar meydana geldiğinde, merkezi laboratuvarlarla iletişim kesilebilir; sevk testi için hasta numunelerini taşımak imkansız hale gelir ve normal şartlar altında geçici bir gerileme gösterebilecek bozuk ekipmanın bakımının yapılması pek olası değildir. Daha da kötüsü, sağlık merkezleri yağmacılar için bir hedef olarak değerlendirilebilir ve bu da personeli onları terk etmeye zorlayabilir.”
Prof. Ayşegül Akbay, sözlerini şöyle noktaladı:
“Bütün bu gerçeklerin ışığında, Türkiye Sağlık Bakanlığı’nı, insani yardım hedefiyle, yerel ticari paydaşlar ve uzmanlık dernekleriyle işbirliğiyle, savaş bölgesi Ukrayna’daki tıbbi laboratuvar hizmetlerini desteklemek üzere, Ukrayna makamlarıyla daha etkili işbirliğine davet ediyoruz. Sağlık hizmetlerinin, çatışma bölgelerinde seyyar tesislerle desteklenmesi, en önemli insani vazifelerden biridir. ”
Hibya Haber Ajansı