Bu vakaların son bir yılda arttığını, “Türk müşterilerinin mültecilerin çaresizliğinden yararlandığını” öne süren gazete, cinsel ilişkiye zorlanan kadınların başlarına gelenlerini örneklerle uzun uzun anlattığı haberinde zor durumdaki Suriyeli kadınların yardım arayacağı yerlerin kıtlığına dikkat çekiyor ve Gaziantep’de faaliyet gösteren çok sayıda yardım kuruluşunun çoğunun Türkiye’deki mültecilerin sıkıntıları değil, Suriye’deki krize odaklandığını belirtiyor. CSMonitor “Türkiye-Suriye sınırında haftalarca süren habercilik çalışmaları ve mülakatlar sonucunda artan sayıda Türk erkeği, bazen istismar edici ve hileli koşullarda Suriyeli mülteci kadınları ikinci eş olarak aldıklarını gösteriyor” savını dile getirdikten sonra şunları yazıyor:
“TÜRKİYE’NİN LAİK HUKUK ÇERÇEVESİ DÖRT EŞ UYGULAMASINI YASAKLIYOR”
“Dört eş, sınırın her iki tarafındaki muhafazakar Müslüman toplumlarında kabul görüyor. Ancak, Suriye’nin aksine laik bir hukuk çerçevesi olan Türkiye, uzun bir süreden beri uygulamayı yasaklıyor. Suçu işleyenler de, iki yıl hapis cezası riskine giriyor.” Öngörülen cezaların birden fazla eş olaylarını engellemediğine dikkat çeken gazete, bir ücret karşılığında yasa dışı evlilikleri kolaylaştıran çöpçatanların oynadığı merkezi rolüne işaret ederken Suriyeli kadınların çöpçatanlarca nasıl aldatıldığını da örneklerle anlatılıyor. “Kadın pazarlayarlar, çöpçatanlar, uyuşturucu satıcıları ve kaçakçılar, sınır boyunca çalışıyor” denildiği haberde “Birçok Suriyeli, kadınlarının istismar edilmesine çok kızdığını iddia ederse de soruna aktif biçimde katkıda bulunuyor” gibi bir eleştiriye de yer verildikten sonra şöyle devam ediyor: “Gaziantep’te yaşayan ve bu işlerin nasıl olduğunu iyi bilen Mahir aldı bir Suriyeli’ye göre, 12 ile 16 arasındaki kızlara fıstık, 17-20 yaşındakilere kiraz, 20-22 yaş olanlarına elma ve daha büyüklerine karpuz deniliyor. Mahir öyle biliniyorsa da, çöpçatan olduğunu kesin bir dille reddediyor.”
KAYITDIŞI EVLİLİKLERİN SAKINCALARI
CSMonitor, haberinin son bölümünde ise, “kayıt dışı evliliklerin yarattığı tehlikeler”e vurgu yaparken “İkinci eş olarak Türk erkekleriyle evlenen Suriyeli kadınlar, ciddi sorunlarla karşılanabilir. Evlilik yürümezse eğer hukukun koruması altına girmiyor” uyarısında bulunuyor. Buna karşın gazeteye göre, sınır kentlerinde çalışan Suriyeli kadın hakları aktivistleri de, ikinci eş olsa da Türk erkekleriyle yapılan evliliklerin çoğunun “başarılı”olduğunu, Türk erkeklerinin kadınların ihtiyaçlarını iyi karşıladıklarını söylüyor. Nitekim, Kilis’teki Najla adlı bir aktivist “Bir Türk, ikinci eş olarak olsa da bir Suriyeli kadın ile evlendiğinde kendisinin ve ailesinin yemeği ve güvenliğini garanti ediyor, bunlar temel ihtiyaçlar. Bu yola gitmesi, kötü yola düşmesinden iyi. Evlilik gelenekleri, savaşlarla hep değişir. Sonunda yasalar uyum sağlıyor” sözlerini kullanıyor.