Başta Adıyaman olmak üzere Bingöl, Batman, Urfa, Diyarbakır ve Bitlis’i mesken tutan El-Kaide, El Nusra, Ashar Es Şam ve Esad yanlısı gruplar, ‘cihat’ ya da para karşılığında gençleri Suriye’ye savaşmaya götürüyor. Aileler ise çocuklarını kurtarmak için sıcak bölgelere gidiyor, fidye verip çocuklarını kurtarmaya çalışıyor. Diyarbakırlı Murat Çelik de Suriye’ye savaşmaya götürülen yüzlerce gençten sadece biri. Babası Nezir Çelik, El Nusra’ya katılan oğlunu geri getirmek için geçen aralık ayında Halep’ gitti. Aylarca kampları gezerek oğlunu bulmaya çalıştı. Son olarak oğlunun PYD tarafından esir alındığını duyunca Kürt nüfusun yoğun olduğu Afrin’e yöneldi. Ancak bir daha kendisinden haber alınamadı. Ceyşül Hür örgütü tarafından kaçırıldığı ve 25 bin dolar fidye istendiği öne sürülüyor. Oğlunu bulmak için uğraşan baba Nezir Çelik ve oğlu Murat Çelik’in akıbeti bilinmiyor. Diyarbakır’da yaşayan İsa Çelik şimdi hem babası hem ağabeyini kurtarmak için yetkililerden yardım istiyor.
Suriye’de yaşanan iç savaşta Türkiye ’nin çetelere yardım ettiği iddiaları tartışılırken, Adıyaman, Bingöl, Batman, Urfa, Diyarbakır ve Bitlis’ten 18 ile 30 yaş arasındaki gençlerin savaşmak üzere Suriye’ye götürüldüğünü Radikal ortaya çıkarmış ve ‘Adıyaman-Suriye cihat hattı’ haberiyle duyurmuştu.
BERABER GİDECEKTİK AMA...
O dönemde oğlu El Nusra’ya katılan Diyarbakırlı Nezir Çelik, oğlunu geri getirmek için defalarca Suriye’ye gittiğini söylemiş, bir sonraki arama çalışmalarına beraber gitmek için sözleşmiştik. Ancak Çelik bu görüşmemizden 2 ay sonra 23 Aralık’ta gelen bir haber üzerine apar topar Halep’e gitmiş. Oğlunun PYD tarafından esir alındığını Halep’te öğrenen Çelik, Halep’ten Afrin’e geçmek istemiş ancak iç savaşın yoğun olarak devam ettiği bu bölgeye geçen Nezir Çelik’ten bir daha haber alınamamış. Ailenin irtibat kurduğu ve Nezir Çelik’e Suriye’deki kamplarda rehberlik yaptığını söyleyen bir kişi Nezir Çelik’in Ceyşül Hür örgütü tarafından kaçırıldığını, örgütün serbest bırakmak için 25 bin dolar fidye istediğini söyledi. Ağabeyinin kurtulmasını beklerken babası da kaçırılan ve fidye için istenen parayı nasıl temin edeceğini düşünen İhsan Çelik, “Aylardır ne babamdan ne de ağabeyimden haber alabildik. Babam ve abim öldü mü kaldı mı bilmiyoruz’’ diyor. Ağabeyinin 2012 yılında çalışma bahanesiyle evden çıktığını ve El Nusra’ya katıldığını söyleyen İhsan Çelik yaşadıklarını şöyle anlattı: “Balıkesir’de iş bulduğunu ve çalışmak için Balıkesir’e gideceğini söyleyerek evden gitti. Ancak bir daha bizi aramadı. O dönemde Diyarbakır’da yaşayan ve ağabeyimin çok yakın arkadaşı olan Süleyman adındaki bir kişinin Suriye’ye gidip El Nusra’ya katıldığını duyduk. Süleyman’a, ‘Süleyman Ebu Azzam’ kod adı verilmişti. Süleyman’ın öldüğüne dair birkaç haber okuyunca babam Süleyman’ın ailesi ile görüştü. Süleyman’ın ailesi ağabeyim ile Süleyman’ın beraber Suriye’ye gittiğini ve ikisinin de beraber öldüğünü söyledi. Ancak babam buna inanmadı. Bir gazetede ağabeyimin El Nusra’ya katıldığını gösteren bir fotoğraf yayımlandı. Bu fotoğraftan sonra ağabeyimin Suriye’ye gittiğinden emin olduk. Bir gün babam eve gelince tanımadığım birkaç kişi ile görüştüğünü ve ellerinde Suriye’ye savaşmaya giden Diyarbakırlı gençlerden oluşan bir listenin olduğunu, listede de ağabeyimin ismini gördüğünü söyledi. Daha sonra birçok kez Suriye’ye gidip ağabeyimi aradı. Ancak bir sonuç alamadı.’’
MURAT ÇELİK PYD’NİN ELİNDE Mİ?
Ağabeyinin PYD güçlerine esir düştüğünü öğrendiklerini anlatan İhsan Çelik şunları dile getirdi: “Bir gün bir akrabamız aradı. Kürtçe yayın yapan bir kanalda ağabeyimin esir alındığını gösteren bir haber izlediğini söyledi. Haberde abimin Diyarbakır’dan Suriye’ye giderek El Nusra’ya katıldığı, daha sonra da PYD’ye esir düştüğü anlatılıyordu. Bunun üzerine babam birkaç kez Rojava’ya gitti. Ancak yine bir sonuç alamadı. 22 Aralık 2013 tarihinde önce Kilis’e oradan da Halep’e geçti. Kendisinden bir daha haber alamayınca evde babamın eşyalarını karıştırırken bir kartvizit buldum. Kartvizitte Fatih Sultan Mehmet Tugayı Komutanlarından Mahmut Şaban Süleyman’ın telefon numarası vardı. Hemen arayıp babamı sordum. Mahmut Şaban Süleyman babamın kendisinin yanına denizli escortğini, bir hafta yanında kaldıktan sonra ayrıldığını söyledi. Suriye’de babama rehberlik yapan bir adam vardı. İki ay sonra o adamla bağlantı kurduk. O adam babamın Afrin’e giderken Ceyşül Hür örgütü tarafından kaçırıldığını ve serbest bırakılması için de örgütün 25 bin dolar istediğini söyledi. Daha sonra babama rehberlik yapan adam da ortadan kayboldu. Bir daha ne babamdan ne de abimden haber alabildik. İkisi de öldü mü kaldı mı bilmiyoruz.’’
‘YARDIM BEKLİYORUZ’
Babası kaybolduktan sonra emniyete başvurduğunu, ancak bir sonuç elde edemediğini söyleyen İhsan Çelik, ‘’Bu olaydan sonra daha önce Suriye’ye gidip oğlunu arayan birkaç kişi ile görüştüm. Onlarda bana Suriye’nin çok tehlikeli olduğunu ve kendilerinin de defalarca ölüm tehlikesi geçirdiklerini söyledi. Emniyete başvurdum. Ancak emniyetten bu konuda bir şey yapamayacaklarını söylediler. Çaresiz durumdayız. Ağabeyim ve babamın bir an önce bulunup geri getirilmesi için yetkililerden yardım istiyoruz. Eğer bu konuda devlet bir şey yapmazsa ölüm pahasına da olsa ben de ağabeyim ve ile babamı bulmak için Suriye’ye gideceğim.’’
