TÜSİAD: Laiklik, hukuk devleti, ifade özgürlüğü, geleceğe güvenle bakmanın teminatı

TÜSİAD Genel Kurulu'nda konuşan Turan, "Daha önceki TÜSİAD yönetimleri gibi biz de ülkemizin geleceğini şekillendiren bu temel ilkelerin çok yakın takipçisi olacağız. Yönetim kurulu olarak, demokrasinin değerlerini Cumhuriyet değerleri ile harmanlayarak, ikinci yüzyılımızda ülkemizi Atatürk’ün işaret ettiği çağdaş uygarlık seviyesine çıkartmak için var gücümüzle çalışacağız" dedi ve ekledi:

"Ekonomimizdeki sorunların kalıcı olarak çözülmesi için yapısal reformları, özellikle üretim yapısının verimlilik, katma değer, dijital ve yeşil dönüşüm odaklı değişimini çok önemsiyoruz. Makroekonomik istikrar ve yatırım ortamı için öncelikli gördüğümüz tüm konuları ve yapısal reform alanlarını, karar alıcılarla ve kamuoyuyla paylaşmaya devam edeceğiz. Türkiye’nin yeşil ve dijital dönüşümüne, yüksek teknoloji atılımını gerçekleştirmesine imkan sağlayacak çalışmalara destek vermeyi sürdüreceğiz."

Özellikle KOBİ’lerin bu dönüşümü yakalamasının, "ekonomide verimliliği ve rekabet gücünü muazzam biçimde artırma potansiyeli" taşıdığının altını çizen Turan, "Bu doğrultuda, büyük ve kurumsal şirketler ile KOBİ’leri aynı masa başında buluşturabilme potansiyelimizi sonuna kadar kullanacağız. Kalkınmanın hedefi insandır mottomuz doğrultusunda, bölgesel kalkınmaya, adil bölüşüme, toplumsal cinsiyet eşitliğine, gençlere dönük faaliyetlerimize hız kesmeden devam edeceğiz. Güçlü küresel ağlarımızla birlikte yurtdışı temaslarına ve Türkiye’nin AB entegrasyon sürecini desteklemeye devam edeceğiz" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cumhuriyet’in İkinci Yüzyılına Girerken Türkiye çalıştay dizisi projemiz, TÜSİAD’ın sivil toplumla diyaloğunu daha da güçlendirme imkanı sundu. Önümüzdeki dönemde sivil toplumla kurmuş olduğumuz bu diyaloğu ilerleterek TÜSİAD’ın misyonu doğrultusunda faaliyetlerimizin daha çok insana ulaşması için çalışacağız. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılını kutlarken, başta laiklik olmak üzere Cumhuriyet değerlerinin önemini bir kez daha idrak ettik. Diğer yandan, katılımcı demokrasi anlayışının, bundan 27 yıl önce yayımladığımız Demokratikleşme Perspektifleri raporunda da söylendiği gibi, TÜSİAD için de, Türkiye için de konjonktürel değil, ilkesel bir konu olduğunu belirtmek isterim."