Stockholm, 14 Mart (Hibya) - Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) yeni yayınlanan raporunda, zengin ve yoksul ülkeler arasındaki farkların azaldığı yirmi yıldan sonra eşitsizlik yeniden büyümeye başladı.
UNDP'nin raporu aynı zamanda dünya nüfusunun yarıdan fazlası otoriter liderlere oy vermeye hazır olduğunu ortaya koyuyor.
Dünya ülkeleri arasındaki eşitsizlik, 2020'deki korona salgınından bu yana arttı, ancak UNDP ancak şimdi farklılıkları net bir şekilde ölçebiliyor.
UNDP Genel Sekreter Yardımcısı Ulrika Modée son yıllarda ticaret ve yatırımların dünyanın daha zengin bölgelerine yoğunlaştığını belirterek bunun salgının ve tüm ülkelerin aşıya erişememesinin bir sonucu olduğunu söyledi.
UNDP'nin "İnsani Gelişme Raporu", araştırmacıların nüfusun 'İnsan Gelişme Endeksi'ni (İGE) ölçtüğü 192 ülkeden elde edilen verilere dayanıyor.
İGE, yaşam beklentisini, eğitim düzeyini ve kişi başına düşen GSYİH'yi dikkate alan bir refah endeksidir.
Sonuçlar, dünyadaki zengin ülkelerin şu anda rekor seviyede kalkınma yaşadığını, dünyanın en fakir ülkelerinin yarısından fazlasının ise hala korona salgını öncesindeki seviyenin altında olduğunu gösteriyor.
Ulrika Modéer, yaklaşık 3,3 milyar insanın sağlık ve eğitim gibi temel sosyal hizmetlere yapılan yatırımdan daha fazla kredi faizi ödediği ülkelerde yaşadığını söyledi.
Ulrika Modéer küresel eşitsizliğin toplumsal huzursuzluğa ve düzensiz göçün artmasına neden olduğunu belirtip, ''İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana bu kadar çok insanın kaçtığını görmediğimiz bir dünyada yaşıyoruz.'' diye konuştu.
UNDP'nin raporu aynı zamanda bir "demokratik paradoksa" da işaret ediyor: Dünya çapında her 10 kişiden 9'u bir yönetim biçimi olarak demokrasiyi destekliyor. Aynı zamanda ilk kez dünya nüfusunun yarısından fazlası demokratik ilkeleri ihlal etme riski taşıyan liderleri desteklediğini söylüyor. UNDP'ye göre bu, insanların kalkınmaya demokrasiden daha fazla değer vermesiyle açıklanabilir sonucuna varıyor.
Ulrika Modéer, önümüzdeki sorunu çözmek için uluslararası işbirliğine ihtiyacımız olduğunu belirtip Ülkelerin birbirine kapandığı bir dünyanın, geleceğin zorluklarıyla baş edemeyeceğine vurgu yapıyor.