Op. Dr. Bağbancı çocuğun geçirmek zorunda olduğu, endişe verici ve canını yakma ihtimali olan bu sünnet işleminin onun en az sıkıntı çekeceği ve psikolojik olarak etkilenmeyeceği bir şekilde ve zamanda yapılmasını önerdi.
Sünnet için birkaç önemli birkaç nokta bulunduğunu hatırlatan Bağbancı şöyle konuştu “Birincisi sünnetin hangi yaşlarda yapılacağıdır. En çok önerdiğimiz sünnet yaşı 2-6 ay arasıdır. Ama biz bunu 1 yaş altında yapılmasını öneriyoruz diye genişletebiliriz. Bu zaman aralığında sünnet; sınırlı uyuşturma dediğimiz sadece pipiden uyuşturma yöntemi ile (narkoz almadan) yapılabilmekte ve bebek psikolojik olarak da etkilenmemektedir”.
Özellikle 1 yaşında sonra lokal anestezi ile sünnet yapılmasının zararlı olduğunu aktaran Bağbancı “Bu yaştaki çocukları sünnet esnasında hareketsiz tutmak zordur ve kaba kuvvet ile çocuğu tutmak “fallik dönem” içinde bulunan çocuğa ileride çok ciddi psikolojik rahatsızlıklar yaratmaktadır. Bu şekilde sünnet yapılan çocuklarda sünnet sonrası kaka – çiş kaçırma, kekeleme, gece kabus görme, her şeyden aşırı korkma görülmektedir. Onun için özellikle 1 yaşından sonraki sünnetleri genel anestezi altında yapmak gerekir” dedi.
YASAK OLMASINA KARŞIN KOTER YÖNTEMİ KULLANILIYOR
Sünnetin Koter ( Havya) ile yapılmaması gerektiğini ancak yasak olmasına rağmen ülkemizde ki sünnetlerin yarısının koter denilen yakarak kesen alet ile yapıldığını da hatırlatan Bağbancı “Ama elektrikli bu alet pipinin sinirlerine de zarar vermekte hatta pipinin tamamen kangrene gitmesine yol açarak tamamen düşmesine sebep olabilmektedir. Bazı uyanık kişiler ise koter yerine “lazer kullanıyoruz” demektedir. Oysa lazerle sünnet diye bir şey yoktur. Lazer dedikleri şey aslında koterdir. Biz hastanemizde estetik cerrahi sünnet yapmaktayız. Ve asla koter kullanmıyoruz. Çocuklarımız psikolojik olarak etkilenmeden rahat bir ortamda sünnet olmaktadır. Sünnetin hayatlarında kötü bir anı olarak kalması değil de güzel bir aşama olarak hatırlamaları için azami gayret göstermekteyiz” ifadelerini kullandı.
