i
Türk Silahlı Kuvvetlerince önceki yıl 9 Ekim'de başlatılan Barış Pınarı Harekatı sayesinde, Suriye'nin Rasulayn ve Tel Abyad kentleri YPG/ PKK'lı teröristlerden temizlenerek sınırın iki tarafındaki yerleşim yerleri huzura kavuştu. Harekat sırasında sivilleri hedef alan YPG/PKK'nın Ceylanpınar'a yönelik saldırıları nedeniyle yaşları 11 olan Elif Terim ile Mazlum Güneş, terör örgütünün havanlı ve roketatarlı saldırılarında hayatını kaybetti.
Terör örgütünün saldırıları sonrası evlerinin avlusuna düşen havan mermisi nedeniyle kızlarını kaybeden Terim ailesi, saldırıdan kalan izlerin durduğu evde hayatlarını sürdürüyor.
Baba İbrahim Terim, YPG/PKK saldırısında hayatını kaybeden Elif'in acısının ilk günkü gibi taze olduğunu belirterek, "Acısı hala yüreğimizde unutamadık, özlüyoruz onu ama ne yapalım kaderi böyle yazılmış. Bize şehitliği nasip etti Allah, bu yönde mutluyuz ama sonuçta çocuğumuzu kaybettik, üzüntüsü hala içerimizde." dedi.
Elif'in isminin ilçedeki bir parka verildiğini ve bunun kendilerini çok mutlu ettiğini anlatan baba Terim, kızlarının isminin eğitim gördüğü okula da verilmesi arzusunda olduklarını söyledi.
İbrahim Terim, Barış Pınarı Harekatı ile bölgeye huzur geldiğini, çocukların korkularının bittiğini anlatarak, konuşmasına şöyle devam etti:
"Terör örgütü karşıdayken huzurumuz yoktu, çocuklar korkarak okula gidiyordu, silah sesleri geliyordu. Karşıda devlet var mı yok mu belli değildi korku içerisindelerdi. Şimdi çocuklar sorduklarında bizim devletimiz orada, huzurluyuz güvendeyiz diyorum, karşıda Türkiye Cumhuriyeti var. Çocuklardaki korku gitti rahat ve güven içerisinde okullarına gidiyorlar, parkta oynuyorlar güven içerisinde dışarda oynuyorlar."dedi.
Sabah kahvaltısı için ekmek almaya giderken şehit olan Mazlum Güneş'in ailesi de evlerinin duvarlarına astıkları çocuklarının fotoğraflarına bakarak onu sürekli anıyor.
Baba İbrahim Güneş, oğlunun üzüntüsünü derinden yaşadıklarını anlatarak devletin sürekli yanlarında olduklarını söyledi.
Terör örgütünün yok olmasını istediklerini belirten baba Güneş, "Oğlumun acısı hala ilk günkü gibi taze, Allah kimseye göstermesin. Karşı taraf temizlendikten sonra burada da rahatlama oldu, Allah devletimize zeval vermesin." ifadelerini kullandı.
Baba Güneş, oğlunun isminin ilçedeki bir parka ve okulundaki kütüphaneye verildiğini buralara gittiklerinde gözyaşlarına hakim olamadığını anlattı.
Anne Zekiye Güneş ise ciğer acısının çok farklı olduğunu ve hala içinin yandığını belirtti.
Oğlunun şehit olmasından sonra devletin sürekli yanlarında olduğunu söyleyen anne Güneş, "Arkadaşları artık büyüdüler, başka okullara gidiyorlar. Ben oğlumu unutamıyorum, Allah herkese sabır versin bize de sabır versin. Şükür devlet sürekli yanımızda bize değer veriyorlar, diğer çocuklarıma yardımcı oluyorlar, Allah onlardan razı olsun." diye konuştu.